Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/718 E. 2021/863 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/718 Esas
KARAR NO : 2021/863

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —— sayılı dosyası ile konkordato davası açıldığını, davadan verilen karar ile firmanın konkordatosunun tasdik edildiğini, davalı firmanın keşidecisi olduğu ve karşılıksız belgelendirilerek icra takibine — alacaklarının kabul edilmediğini, İİK md. 308/b-2 uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verilebilir hükmüne havi olup, bu bağlamda iş bu davaya konu tutar açısından mahkemece belirlenecek bir bankada açılacak hesapta talep edilen tutarın depo dilmesini ve nemalandırılmasını ve çekişmeli hale dönen alacaklarının kabulüne karar verilerek alacaklarının tasdik edilen proje kapsamında değerlendirmeye alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İİK 305’e göre konkordatonun tasdikine kadar olan süreçte konkordatoya bağlı ödeme listesindeki borç meblağlarına karşı herhangi bir itirazının bulunmadığını, davacının hak düşürücü süre içinde dava açmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu edilen çekin üzerinde şirket yetkililerine ait imzanın olmadığı mahkeme kararı ile sabit olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle, konkordato davasında tasdik edilen projede kabul edilen alacak tutarından daha fazla miktarda alacağı olduğunu ileri süren davacı bankanın açtığı, alacak davasıdır.
Dava, İİK.nun 308b maddesine göre açılmış olup, kural olarak genel görev ve yetki kuralları çerçevesinde alacağın varlığı incelenecektir. Davanın nisbi harca tabi olması sebebiyle harç eksikliği tamamlatılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1’de dava şartları ayrı ayrı sayılmış, 114/2’de de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. HMK. m. 115/1 gereğince dava şartları mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
19/12/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 7155 sayılı yasanın 22. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesine göre “Dava dilekçesi içeriğinden açıkça arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde derhal herhangi bir usuli işlem yapılmadan ve duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindedir.
Bu açıklamalardan sonra, açılan alacak davasının ticari dava olduğu, konusunun bir miktar para olduğu ve arabuluculuk dava şartına tabi olduğu açıktır. Arabulucuya başvurma, dava tarihinde olması gereken bir dava şartı olup, yasanın düzenleniş şekline göre tamamlanabilir dava şartı değildir. (İst. BAM, — HD nin —-; Ankara BAM, —. HD, —sayılı kararları da bu yöndedir
)
Davanın —–yoluna gidilip anlaşılamadığına dair son tutanak düzenlenmeden evvel açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesinin atfıyla HMK. m. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6325 sayılı yasanın 18/A-2, HMK 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine;
2- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.032,40-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.973,10TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6—– göre davalı vekili için takdir olunan 2.040,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.