Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/713 E. 2020/1135 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/713 Esas
KARAR NO : 2020/1135

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şahsın ——– plakalı aracın sahibi olduğu, işbu araç için davalı şirket nezdinde —- numaralı sigorta poliçesi zorunlu trafik sigortası yaptırdığı, davacının da karışmış olduğu 22/01/2015 tarihli trafik kazası neticesinde davacı şahıs aleyhine İstanbul —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası ile araç değer kaybı, maddi/manevi tazminat talepli dava ikame edildiği, iş bu dava davalı ….—— ihbar edildiği ancak sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı, İstanbul —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- Esas —– Karar sayılı dava dosyasının karara çıktığı, kesinleştiği ve neticesinde davacı şahsın İstanbul —- İcra Dairesinin —— Esas Sayılı takip dosyasına maddi/manevi tazminat ve değer kaybı olmak üzere toplam 6.621,37-TL ödeme yaptığı, işbu ödeme için zorunlu trafik sigortası uyarınca yasal sorumlu olan davalı … aleyhine rücuen İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı,2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, kaza anında karşı araca gelen maddi ve manevi zararlar ile ölüm, sakatlık, yaralanma hallerinde şahsi tedavi ve ölüm giderleri zorunlu trafik sigortası poliçesinden karşılandığı, ancak davalı bu takibe itiraz ettiği, bu sebeple davayı ikame ile haksız itirazın iptalini talep ettiği, davalı şirketin İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptali ile takibin devamı ile itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının alacağın da likit olması sebebiyle takibe konu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istediği, yargılama gideri ve ücreti vekaletin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle sigortacı ile sigortalı arasındaki içi ilikiden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4.maddesinde hangi dava ve işlerin ticari dava olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında—- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 3.maddesinde tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73.maddesinde ise tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır.
Dava konusu olayımızda, davacı vekili davalının sigortalısı olduğunu, karıştığı kaza sonucu dava dışı karşı aracın hasarı sebebiyle 6.621,37 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, oysa bu ödemelerin davalı … tarafından yapılması gerektiği halde yapılmadığını ileri sürerek ödediği tutarın rücuan tahsilini talep etmektedir. Somut olayda sigortalı tacir olmadığı gibi, kazaya karışan sigortalı —- plakalı araç da ticari araç vasfında değildir.
Üçüncü kişiye ödeme yapan davacı sigortalının, kendi sigortacısından rücu yoluyla alacağını tahsil etmesi, taraflar aralarındaki poliçe ilişkisinden, bir diğer ifadeyle iç ilişkiden, kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı, davacı ile yaptığı trafik sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Dolayısıyla TTK’nun 4, 6502 sayılı yasanın 3 ve 73.maddeleri dikkate alındığında davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemeleri olduğu, Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin —– sayılı ilamlarında açıkça tüketici mahkemesinin görevli olduğunun belirtildiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev nedeniyle usulden reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi ——Mahkemesi olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi —–Mahkemesi’ne gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.