Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/705 E. 2022/375 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/705 Esas
KARAR NO : 2022/375
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili —-sözleşmesi imzalandığını, davalının müvekkili şirketle yapmış olduğu sözleşme kapsamında müvekkilden — başladığını, —- sözleşme gereği davalının —- faturalandırdığını ancak davalının faturaların ödemesini gerçekleştirmediğini bunun üzerine müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine — dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu,—dayalı olarak toplam 3.785,44 TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Bilindiği gibi, bir davanın — Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Öte yandan 6335 sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. maddesinin —— değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
6102 sayılı TTK hükümlerine göre; ticari işletme, —–için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). —-arasındaki sınır, —- çıkarılacak kararnamede gösterilir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten —– tacir denir (TTK 12/1).—–olsun———- belirli —– sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ——— uğraşan kişi —— (TTK 15/1).
—– Kuruluşları Kanunu’nun 3. maddesinde—-sabit —– bulunsun,—- belirlenen ————bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı—–veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve—- hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve —- olarak tanımlanmıştır. TTK 24 ve devamı maddelerde düzenlenen —- ilişkin hükümler —–sıfatını taşımanın—-olmadığı üstelik bu sıfatı taşımanın sonucu ve gereği olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle—- boyutunu aşan ticari işletme işleten —- —- kaydını yaptırmamış olması, tacir olmadığını göstermediğinden—— gerektirmez.
Görüldüğü——— tutanlardan, — dahil olup, kazancı tacir veya— kazandırmayacak miktarda az olanlar —-sayılmaktadır. Dava konusu uyuşmazlık mutlak ticari dava olmadığından nispi ticari dava şartının mevcut olup olmadığını tartışmak gerekmiştir. Mahkememizce tarafların tacir olup olmadığı araştırılmış—— müzekkereler yazılmıştır.—-cevabından davacının —– esasına göre defter tuttuğu anlaşılmış ve VUK 177. madde uyarınca tacir olduğu anlaşılmıştır. —- yazı cevabından davalı tarafın tacir kaydının olmadığı anlaşılmıştır.—- müzekkere cevabında ise davalının —- hesabına göre defter tuttuğu “—- —- başladığını belirtmiş ve son 3 yıla ait gayri —–kazançlarını göndermiştir. Davalı tarafın incelenen kazanç miktarlarının VUK 177. maddesinin altında olduğu tespit edilmiş, öte yandan davalının işletme faaliyetinin —-Tarihli ve —- belirlenen——- onarımı” (——- dahil olduğu bu nedenle davalının tacir olmadığı anlaşılmış, nispi ticari dava koşulları oluşmadığından asliye hukuk mahkemelerinin görevli olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının —– Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, miktar itibariyle KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.