Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/704 E. 2022/36 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/704 Esas
KARAR NO: 2022/36
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2015
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalılar arasında —- tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca davacının davalılara —–hisselerini devrettiğini, devir bedelinin bir kısmının peşin almışsa da —— kısmının ise devir edilen şirketin ——– nezdindeki muhtemel bir borcuna mukabil olarak ihtiyaten ve——- ayına kadar geçerli olmak kaydı ile kendisine ödenmediğini, sözleşmenin imzalanmasından — ay geçtikten sonra ve devredilen şirketin —- ödenmesi gereken bir borcu da olmadığı sabit olduktan sonra davalıların ihtiyaten alı koydukları —— davacının payı olan —- ödemediklerini, davalılara bu konuda ihtarname gönderildiğini, sözü edilen ihtarnamenin sözleşme uyarınca hakem olacağı kararlaştırılan — de tebliğ edildiğini, —- cevabı ihtarname ile sözleşmedeki davacı alacağı olan —– isimli kişiye ödendiğini, bu nedenle ödeme yapılmayacağını belirttiğini beyanla davacı alacağı olan ——- davalı — ise davalı —— tahsiline, alacağa sözleşme uyarınca temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren yasal ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin tacir olmadığını, sözleşme konusunun ise şahıs malvarlığına dair bir kalemin devrine ilişkin olup ticari bir iş olmadığını, bu itibarla TTK 4. maddesinde sayılan hiçbir iş kapsamında olmadığından görevli mahkemenin —— mahkemesi olduğunu, müvekkillerinin adresi dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilmek suretiyle dosyanın —- Mahkemelerine gönderilmesini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkillerinin davacının talep ettiği —–ödediğinden davacının kendi iç ilişkileri sebebiyle bir alacak talebi varsa bunu —– yöneltmesi gerektiğini, resmi şekilde yapılan hisse devir sözleşmelerinde davacının müvekkillerini bu devirle ilgili olarak ibra ettiğini beyanla davanın ——- ihbarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Olayın —– hisseleri ve şirketin 3. Kişiler nezdindeki olası borçlarının teminatına müteallik olmakla ticari bir iş olması ve dava da görevli mahkemede açıldığını, dava konusu alacak sözleşmeye dayalı bir alacak olduğunu, ——tabi olduğunu, davalılar sözleşmeye ve imzaya itiraz etmediklerini, borçlarını — bir kişiye ödediklerini savunduklarını,—- Kişiye ödemeyle davacıya olan borçlarından kurtulmalarının mümkün olmayacağını bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalılar vekili—– cevap dilekçesinde özetle; davanın bir şirketin hisselerinin şahıslar arasında devrine ilişkin olduğundan ticari bir iş olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında belirlenen yetkili mahkemenin geçersiz olduğunu, akdedilen hisse devir sözleşmesinde bakiye —– tutarın yarı bedelinin davacıya ödenmesine dair bir şartın olmadığını, bu nedenle davacının davalıya yönelttiği talebininde haksız olduğunu, davacının ortağı olan —- arasındaki iç ilişkinin davalıları etkilemeyeceğini, şirket hisselerinin devri için noter kanalıyla akdedilen davacı — arasında hisse devir sözleşmesi ile davacı —- arasında hisse devir sözleşmesi ile ibra edildiğini, açıklanan bu sebeplerden dolayı davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın açıldığı —- sayılı kararı ile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, davacı tarafın temyizi üzerine —- ilamı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkemesine gönderilmiştir.
Birinci bozma üzerine,—- kararı ile yetkili mahkemelerin —-nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine —–sayılı ilamı ile yetkili mahkemenin —— bulunduğu yer mahkemesi olması ve yeterli araştırmanın yapılmayarak yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkemesine gönderilmiştir.
İkinci bozma üzerine, —–kararı ile yetkili mahkemelerin———-bulunduğu —– nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiş, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, limited şirket hisse devir sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Limited şirket hissesini devir edenlerle devir alanlar arasında hisse devir sözleşmesine dayalı işbu davada zamanaşımı mülga BK.nun 126.maddesinde ( TBK. 147m.) düzenlenen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Limited şirketlerde pay devri usulü mülga 6762 sayılı TTK’nın 520. maddesinde düzenlenmiş olup, “Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, devre ilişkin mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzasının noterce tasdik edilmiş olması ve ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.” hükmünden de anlaşılacağı üzere birbirini takip eden üç işlemin yapılması halinde pay devri gerçekleşir. Bu durumda, pay devri şirket pay defterine tescil ile tekemmül ettiğinden zamanaşımının başlangıç tarihi de devrin pay defterine tescil tarihinden başlar.
Somut olayda davacı ile davalılar arasında —- tarihinde hisse devir sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme gereğince davacının hisselerini davalılara devrettiği, hisse devrinin —– tarihinde —– tescil edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında davanın zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2-Peşin alınan 426,94 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL harcın mahsubu ile artan 346,24 TL’nin karar kesinleştikten sonra ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar masraf yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/01/2022