Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/700 Esas
KARAR NO : 2021/1389
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı——— yılına ilişkin olağanüstü genel kurul toplantısına vekilleri aracılığıyla katıldıklarını, mezkur genel kurul toplantısında “Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.” düzenlemesini ihtiva eden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca daha önceden bilgi edinme haklarını kullandıkları konulara ilişkin özel denetçi atanmasını talep ettiklerini, ancak bu taleplerinin reddedildiğini, özel denetim istenen konuların müvekkiller ile arasında husumet bulunan ve şirketin —- ile tüm ailesinin şirket yönetimini elinde bulundurması, 2019 yılı olağan kurulunda yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağından muaf tutulması kararı alınması ve müvekkillerin şirket binasına girişinin dahi engellenmesi sonucunda müvekkiller nezdinde vuku bulan haklı şüphenin giderilmesine ilişkin olduğunu, —- denetim istenen konuların incelenmesi dahi özel denetçi atanması talebinin kötü niyetli olmadığını, aksine kötü niyetli yönetim kurulu davranışlarına karşı azlık pay sahibi haklarını korumaya yönelik olduğunu, zira ——, şirketin işlerini tasfiye etmesi, kendi adına kurulmuş bulunan başka şirketlere mal ve iş devri yapması muhtemel olduğunu belirterek davalı şirkete özel denetçi tayinine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —– için talep ettikleri belgelerin 2019 yılı olağan genel kurul sürecinde faaliyet raporlarının davacılara imza karşılığında verildiğini, 2020 yılı için talep ettikleri belgelerin ise 2021 yılında yapılacak olağan genel kurul ile faaliyet raporlarının pay sahipleri ile paylaşılacağını davacıların şirketin hisselerini devretmek için bahsettiği rakamların bir veriye dayanmaksızın —-olduğunu, davacıların talebinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, davacının özel denetimin gerekli olduğunu somut delilleriyle ispatlayamadığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalı —- atanması taleplidir.
Taraf delilleri toplanarak defter kayıtları da incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınarak dosya üzerinden uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde özetle, bilgi edinme haklarını kullandıkları konulara ilişkin—- atanmasını talep ettiklerini, ancak bu taleplerinin reddedildiğini, iddia ederek özel denetçi atanmasını talep etmiştir.
—– atanması talebinde TTK.nun 438 vd maddeleri uygulanacaktır.
T.T.K.’nun 438. Maddesine göre her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa,— —- açıklığa kavuşturulmasını, —- yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. —- istemi —, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.
TTK.nun 449. maddesine göre de “Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en az onda birini, ——- pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az bir milyon türk lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.” hükmüne havidir. Özel denetim hakkının keyfi ve kötü amaçlı kullanılmasını önlemek amacıyla T.T.K.’da bazı şartlara yer verilmiştir. Buna göre, bir pay sahibinin özel denetim talebinde bulunabilmesi için gerekli ön şart pay sahibinn önceden bilgi alma veya inceleme hakkını kullanmış olmasıdır. Anonim şirket pay sahiplerinin bilgi alma veya inceleme hakkı, T.T.K.’nun 437. Maddesinde düzenlenmiştir. Özel denetim talebinde bulunulduğunda, bilgi alma veya inceleme hakkının gerçekleştiği genel kurul tutanağında özellikle belirtilir. Bu hak kullanılmadan pay sahipleri özel denetim yapılmasını isteyemez. Kanun koyucu bu sayede, şirket dışı menfaat sağlamak, bir kararı önlemek veya taktik bir üstünlük elde etmek amacıyla talepte bulunarak özel denetim kurumunun kötüye kullanılmasını önlemeyi amaçlamıştır. Kanun koyucu, ——- feri’i bir nitelik kazandırmak istemiştir. Bu feri’ilik, kişisel, maddi ve şekli bir görünüme sahiptir. Her şeyden önce, pay sahibi, bilgi alma ve inceleme hakkını (T.T.K. Md. 437) kullanmalıdır. Yönetim kurulu, açıkça eksik veya tatminkar olmayan ya da doğrulukları bakımından var olan şüpheleri ortadan kaldırmayan bu bilgileri pay sahibine vermeyi reddederse, pay sahibi özel denetim talebinde bulunabilir—–
Mahkememizce özel denetimin uygun görmesi halinde, inceleme konusunun da belirlenmesi gündeme gelecektir. Özel denetim ancak belirli bir konu için talep edilebilir. —- kavramı ile — nitelikte ve önemde olay kastaedilmemiştir. “Belirli”, olay bağlamında tanımlanabilen, içeriği ve sınırları belli olan, — taşımayan anlamına gelir. Belirli konu şirketin herhangi bir işi, işlemi, ——— verdiği kayıplar olabilir. —– içermez. Bunun gibi, bir davranışın hukuka uygunluğu veya aykırılığı, mantıklı illiyet bağı gibi hukuki sorunlar özel denetime konu olmayacaktır. —- takdir hakkının olduğu kararlara”—– uygunluğu” hakkında hüküm veremez.
Netice olarak, T.T.K.’nun 439. Maddesinin 2. Bendine göre; dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanacaktır.
Eldeki davada bilirkişi incelemesi davacının sermayenin en az onda birine sahip olduğu ve bu davayı açabileceği anlaşılmaktadır. Davalı tarafın davanın makul sürede dava açtığı ve genel kurulda bilgi alma hakkını kullandığı, bu koşuların mevcut olduğu görülmüştür.
Ne var ki özel denetim hakkının kullanılabilmesi için TTK.nun 439/2 maddesinde açıkça şart koşulduğu üzere, şirketi ve pay sahiplerini açıkça zarara uğrattıkları ikna edici biçimde ortaya konmalıdır. Ortaklar arasındaki ihtilaf sebebiyle hakkın iyiniyet çerçevesinde kullanıldığını ortaya koyan şart, bir zarar olduğunun ikna edici biçimde ortaya konmasıdır. “Zararın engellenmesi amacıyla” özel denetçi tayini talep edildiğine göre zararın mevcut olup olmadığı, ne olduğu kanuna uygun şekilde, yaklaşık olarak —- delillerle ortaya konmalıdır. Yine davacıların bağlı şirketlerin kayıtlarının tümünün sunulmasını, tümü üzerinde inceleme yapma yetkisi verilmesini talep etmesinde de kanunun aradığı — mevcut değildir. Yine, —- bulunan alt kira ile kiraya verilen taşınmazla ilgili, işlemden evvel rıza gösteren davacıların sonradan kiraya ilişkin özel denetim talebi de makul görülmemiştir.
Bu haliyle talebin, şirket yöneticileri ile davacılar arasındaki kişisel ihtilafların, davacılarca bağlamından çıkarılarak dava yoluyla —üstünlük sağlamaya yönelik olduğu; aynı şekilde şirket yöneticilerinin de incelemeye 24 saatten az kala soyut beyanlarla bilirkişinin reddine, bilirkişinin reddi kabul edilmediğinde mahkeme heyetini redde, ara kararla istenen belgeleri sunmamaya varan tutumlara tenezzül ettiği görülmüştür. Yasal haklar, dürüstlük ve iyiniyet sınırlarında, amacına uygun kullanılırsa yasal haktır. Amacını aşacak biçimde zarar kastıyla kullanıldığında hakkın kötüye kullanılması söz konusu olur ki bunun da korunması mümkün değildir. Bu bakımdan, 27/05/2021 tarihli ara kararla bilirkişinin reddi talebi HMK.nun 272/2 maddesi uyarınca, mahkeme heyetinin reddi talebi de HMK.nun 41/2 maddesi uyarınca reddedilmiştir.
Açıklanan sebeplerle koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Koşulları oluşmayan özel denetçi atanması talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —– göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın TTK 440/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.