Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/692 E. 2021/1357 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/692 Esas
KARAR NO: 2021/1357
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 16/12/2020
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu—–aleyhine, kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için —-icra takibi başlatıldığını, borçlunun — tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini davalının, —- kesilen elektriği kullanıma açması sebebiyle,—- görevlilerce tespit edilerek enerji kesildiğini, yönetmeliğin ilgili maddeleri ve olayın oluş şekli ile de kaçak elektrik tüketiminin gerçekleştiği, — ispatlanana kadar geçerli olan belgelerden olduğu, dosyaya sunulan belgelerden — suretinden de görüldüğü üzere, davalının — tarihleri arası kaçak olarak elektrik kullandığı ve — fatura tahakkuk ettiği, davalının ödeme yapmadığı, yönetmelik hükümleri doğrultusunda kaçak elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedelinin — tarihine kadarki gecikme zammının —–olduğunu, ayrıca gecikme ——olduğundan tahakkuk eden —— dosyası ile icra takibinde bulunulduğu davalının dosya borcunun tamamına itiraz ederek takibin durdurulması neticesinde, itirazın iptali davasının açılması zaruretinde kalındığı, davalının hali hazırda davacıya olan borçlarını ödemediği, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğu, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde tarafların anlaşamadığını, belirtilerek davanın kabulü ile, —- dosyası sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20′ den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı; usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça kesilen elektriğin davalı tarafça açılması suretiyle kaçak elektrik kullanımı yapıldığından bahisle başlatılan—– icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Davacı tarafça dosya kapsamına—- tarihli kaçak elektrik tutanağının sunulduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olunup, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin—- tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde —- tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin —–tarihli raporunda özetle:”Fiilen elektrik kullanan davalının hizmeti daha önce kesik bulunduğundan ve dağıtım şirketine karşı yükümlülüklerini yerine getirerek herhangi bir tedarik şirketi ile yönetmeliğe uygun sözleşme imzalamadığından dolayı sonlandırıldığı, ancak buna rağmen izni ve bilgisi dışında sayaca müdahale edilmek suretiyle hizmetin kullanılmaya devam edildiği gerekçesi ile kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından kaçak elektrik tüketimine ilişkin tahakkuk eden bedelin mükerrer kaçak elektrik tüketimi olarak tahakkukunun — sayısına göre belirlendiği, bununla ilgili dosyaya — tarihli kaçak elektrik tutanağı eklendiği, mükerrer tüketimin somut olduğu, kaçak tüketim bedelinin yönetmeliğe uygun olarak hesaplandığının anlaşıldığı,—- arasındaki kaçak elektrik enerjisi tüketiminin sabit olduğu, kaçak tüketimden kaynaklanacak borcun —- alacaktan söz edilebileceği, davacının itirazın iptali yönündeki talebinin mevcut dosya kapsamına göre uygun olduğu, İİK 67. Maddesi uyarınca davacının talep etmiş olduğu %20 den aşağı olmamak üzere tazminat talebi ile ilgili alacağın likit olmadığı mütalaa edildiği, bu sebeple tazminatla ilgili hükmün uygun olamayabileceği” içeriğinde raporunu Mahkememize sunmuştur.Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı icra inkar tazminatı yönünden itirazda bulunmuş ise de itirazın hukuki mahiyette olduğu anlaşıldığından dosya kapsamına göre karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, davacının kaçak elektrik tespit tutanağını usulüne uygun tuttuğu ve —- asıl alacağı mevzuata uygun şekilde hesaplayıp davalıya yansıttığı anlaşılmıştır.—– davalının kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği tarihte tutanak adresinde faaliyet gösterdiği takip konusu borçtan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında mükerrer kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan dava haksız fiil niteliğinde olup, tutanak tarihinden itibaren temerrüte düşürmeye gerek olmaksızın faiz istenilebileceği, ancak aralarında sözleşme olmadığından her iki tarafın da tacir olması göz önüne alınarak avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. —- niteliğinde kaçak su bedeline ilişkin olduğuna göre, tutanak tarihi ile icra takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden davacının talep hakkı mevcut bulunmakla, faiz talep edilmesi için temerrüt oluşmasına gerek bulunmamaktadır.—- kazanmış uygulamasına göre kaçak elektrik, su ve doğalgaz kullanımlarında—– cezası uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davaya konu alacağın abone sözleşmesinden değil, kaçak su kullanımından kaynaklandığı gözetildiğinde gecikme zammı isteme hakkı bulunmayan davacı tarafın kaçak su bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme zammı olarak istediği bedelin —-olduğu kabul edilerek gecikme nedeniyle istenebilecek bedelin buna göre belirlenmesi gerekir.” gerekçesi ile bu hususlara değinilmiştir. Yine —– ilamı aynı yöndedir. Mahkememizce kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği tarihten takip tarihine kadar yapılan hesaplamada davacının davalıdan —- işlemiş faiz alacağının bulunduğu anlaşılmış, her ne kadar davacı tarafça takip tarihinden tahsil tarihine kadar —- faiz oranı uygulanması talep edilmiş ise de; taraflar arasında bu yönde anlaşma olmaması sebebiyle yukarıda bahsedildiği gibi avans faizi talep edilebileceği anlaşılmış, ancak davacının talep ettiği faiz oranının avans faiz oranından düşük olması halinde taleple bağlılık gereği bu faiz oranının uygulanmasına hükmedilmiştir.
Davacının talep ettiği diğer alacak kalemi ise faize ———- haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarına işletilecek faiz anılan verginin matrahına dahil olmadığından, haksız fiilden ve kaçak elektrik kullanmadan kaynaklanan alacakların geç ödenmesi nedeniyle işlemiş hesaplanırken faize— eklenerek alacak hesabı yapılamaz.” gerekçesi ile — talep edilemeyeceğine değinilmiş ise de daha sonra görüş değiştirdiği emsal içtihatlardan anlaşılmıştır. —- hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır—– vergiyi doğuran olay olarak kabul edilmiştir. Verginin matrahını düzenleyen ———- hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde ve sözleşmesi bulunmakla birlikte karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır. O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak——— bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir—- bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: yukarıda da izah edildiği üzere, konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline — eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğuna göre, davalının kaçak kullanımından da bu çerçevede sorumlu olduğu açıktır. Aksine bir yaklaşımla, kaçak elektrik kullanımında —-alınmayacağının kabulü halinde, sözleşme yaparak dürüst davranan ve normal tüketime ilişkin tarifeye göre ödeme yapan kişilerin aleyhine, kaçak elektrik kullanan kişiler lehine bir sonuca yol açılarak, kaçak kullananlar korunmuş ve kaçak kullanım teşvik edilmiş olur ki, bunun kabulü mümkün değildir. —— istenilebileceğine değinilmiştir.—– üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş, alacağın miktarı bilirkişice tespit edildiğinden likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı istemi yerinde görülmemiş —— aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacı tarafından başlatılan—— üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar —- değişen oranlarda talep ettiği tahsil tarihine kadar uygulanacak faiz oranlarının o an uygulanacak avans faiz oranından daha düşük olması halinde talebi ile bağlı kalınarak——- fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 91,54-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 37,14-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harcın toplamı olan 108,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.017,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%99,85 Kabul %0,15 Ret) 1.015,47-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.340,06-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca——– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.318,02-TL’sinin davalıdan, 1,98-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.14/12/2021