Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/679 E. 2020/1066 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/679 Esas
KARAR NO : 2020/1066 Karar
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, davalı ile — sözleşmesi” adı altında sözleşme imzalandığı, davalı şirket kendi bünyesinde iş için gerekli alt yapı ve çalışma alanını kuracak, iş için gerekli makineler temin edildikten sonra söz konusu faaliyet alanında kurulumu yapılarak, ——satışa hazır hale getirileceği, müvekkil şirket de, iş bu sözleşmeye konu faaliyetin fikir ve proje üretici olmakla birlikte, davalı tarafın satışa hazır ürünleri yurt dışına ihraç edeceği, bununla birlikte bununla ilgili yurt dışında müşteriler bulacağı, gümrük işlemlerini yürüteceği, fakat taraflar işin devamında, söz konusu işin ortaklık çatısı altında yürütülemeyeceğini kanaat getirdikleri için karşılıklı fesh etmişlerdir. Müvekkilin tüm iyiniyetli çalışmalarına rağmen davalı taraf kötü niyetli olarak ve güven zedeleyici davranışlarda bulunduğu, müvekkil şirket, maliyetler konusunda her sevkiyat sonrası yapılan dış nakliye, gümrük, sigorta, yurt dışı kargo masrafları yüklemeye ve bu işin pazarlanması için yapılan tüm masraflara ait ödemelerin dekont, fatura tüm harcamaların dökümlerini davalı —- yoluyla iletildiği, davalı şirket ise mal —– masraflara ait dökümleri yazılı ve sözlü istenilmesine rağmen müvekkil ile paylaşmadığı, zira iş ortaklığında yapılan satışlardan 9 tonluk ürün sevkiyatı için maliyete yansıtılan stopaj 2.000,00 TL iken —–olduğu, müvekkil şirket de miktar ve tutarlardaki farklılığın sebebi sorulduğunda bu hususta yazılı açıklamada ve sözlü açıklama yapmadığı, bu ve benzeri bir çok konuda davalı tarafından şeffaflık gösterilmediği, ticari güvene dayalı iş birliğinin devam etmesi müvekkilce mümkün görülmediği, müvekkil iş ilişkisinin devamı için üstün gayret sarf ettiği, davalı taraf güven kırıcı hareketlerle ve işlemlere devam ettiği, yurt dışına yapılmış —– yapılan firma yıllık ciddi sipariş verecek bir firma iken- davalı taraf üretimden sorumlu olsalar da, — müvekkilce bizzat üretim aşamasında bulunduğu, sorunsuz ürünler imal edildiği, geriye kalan 2 tonluk üretimde üretimin başında durmadığı, —– davalı da söz konusu 2 tonluk — ——olarak ayrılan ürünleri karıştırdığı, söz konusu müşteri ile ciddi sıkıntı yaşadığı, davalı şirket, müşterinin 2 tonluk zararını dahi karşılamaktan imtina ettiği, sözleşmeye göre müvekkil şirket tarafından KDV iadesi alabilmek için davalı şirketten alınması gerekli “yeminli mali müşavir inceleme tutanağını” alamaması sebebiyle KDV iadelerini alamadığı, bundan dolayı da müvekkilin zarara uğradığı, şimdilik 10.000,00- TL alacağın ve 1.000,00- TL alacağın teşvik ödemesinin alındığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile yargılama giderleri ve vekaletin karşı tarafa teşmilini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, adi ortaklığın sonlandırılması ve sözleşmenin karşılıklı feshi sebebiyle alacak istemine ilişikindir.
—– tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak — tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A hükmü ile; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde yapılan düzenleme ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1’de dava şartları ayrı ayrı sayılmış, 114/2’de de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. HMK. m. 115/1 gereğince dava şartları mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Davacı vekilince 11/12/2020 tarihinde davanın arabuluculuk süreci başlatmadan davanın ikame ettiğini bildirir dilekçe verdiği, tüm dosyanın incelenmesinde davanın, 6102 Sayılı TTK.’nın 5/A maddesinin 1. fıkrasına göre, arabulucuya başvurunun dava şartı olarak düzenlendiği davalardan olduğu ve davanın arabuluculuya başvuru yapılmadan açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın HMK. m. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A ve HMK. m 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 187,86-TL harçtan mahsubu ile bakiye 133,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.