Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/671 E. 2021/965 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/671 Esas
KARAR NO: 2021/965
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/01/2015
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari mal alım satım ilişkisi gerçekleştiği ve buna istinaden cari hesap bulunduğunu, davalı şirket borçlarını ödemediği için hakkında —– dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin borcu olmadığını bildirerek takibe itiraz ettiğini, her ne kadar davalı şirket borcu olmadığını beyan etmiş ise de müvekkili şirkete muhasebe kayıtlarında —– olduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; daha önceden açılan derdest bir dava olduğunu, davacı tarafından —- çekten dolayı yazılı delil başlangıcı gösterilerek açılmış dava bulunduğunu, —–sayılı takipten dolayı derdestlik itirazında bulunduğunu, esas yönünden de takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olduğunu, davacının takip talebine uygun borcu doğuran muaccel hale gelen ticari ilişkiyi dayanan sebepleri göstermediğini, faize ve icra inkar tazminatına itiraz ettiklerini, derdest olan davadan dolayı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle cari hesaba dayalı olarak davacı tarafça başlatılan—- icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Eldeki dava mahkememizde —dosya numarasını almış, mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle:”Davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş fatura tutarları ve bir adet çek iadesi tutarı olmak üzere toplam — davalıya borç kaydettiği, davalıdan yapılan tahsilatların toplam tutarının — olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan — alacaklı bulunduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği” içeriğinde raporunu ibraz etmiş, davalının derdestlik itirazları yönünden —- Sayılı dosyasının bir örneği istenilmiş, neticeten davalının itirazları yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulüne, takibin — asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş, kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine ——“Görüldüğü üzere tarafların açık hesap şeklinde işleyen ticari ilişkilerinde ; — olarak kayıtlara işlenen —– bedelli çekin ödenmemesi dışında ayrıca bir cari hesap alacağı görünmemektedir.Yapılan bilirkişi incelemesinde de bu konuda açıklık bulunmamakta; taraflar arasındaki ticari ilişkide hem —— bakiye alacak bulunup bulunmadığı net değilse de bu durumda tahsilde tekerrür olmama kaydı bulunmayan iki ayrı takipte aynı alacağın talep edildiği izlenimi bulunmakta ,takip dayanağının farklı olması ve taraflardaki kısmi farklılık nedeni ile derdestlik durumu sözkonusu olmasa da ; her iki davanın sonucunun birbirini doğrudan etkileyeceği ve mükerrer tahsilata neden olacağı açıktır. Bu nedenle ilgili icra dosyası ve mahkeme dosyasının celbi ile yeniden inceleme yapılarak cari hesapta ödenmemiş görünen —– çekten mi kaynaklandığı yoksa bu miktarda ayrıca bir alacağın bulunup bulunmadığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, eksik inceleme yapılmış olması nedeni ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
—- kaldırma kararı sonrası Mahkememizce derdestlik itirazında bulunulan ——- edilmiş, her iki dava dosyasındaki alacakların aynı alacaktan mı kaynaklandığı, ayrı alacaklardan mı kaynaklandığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle: “Davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfını taşıyabileceği, davacının —– karşılıksız çekler hesabında çekin karşılığı bulunmaması sebebiyle davacı şirket kayıtlarında —- tarihinde söz konusu çekin karşılıksız çekler hesabına borç kaydedildiği, davacı şirketin icra takip tarihi olan — karşılıksız çekler hesabında davalı şirketten— alacağının bulunduğu, cari hesapta ödenmemiş görünen —— dayanak çek ile eldeki davadaki cari hesap alacağına dayanak alacağın derdest olmadığı” görüş ve kanaati ile raporu ibraz etmiştir. Davalı taraf rapora itiraz etmiş ise de aşağıda belirtilen sebeplerle itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı taraf —– havale tarihli dilekçesi ile çek ile davacıya ait olan dosya borcunun ödendiğini beyan ettiğinden davacı defterlerinde kayıtlı faturalara ilişkin bir itirazda bulunmamış olup, itirazı davacı alacağının —— bedelli çek ile ödendiği, her iki takibin derdest olduğu yönündedir. Bu nedenle mal teslimini ayrıca araştırmaya gerek olmadığı açıktır. Alınan ek raporda her iki alacağın birbirinden bağımsız olduğu, davacının hem çekten dolayı o tarihteki kur karşılığı — alacağının hem de cari hesaptan kaynaklı takip konusu —- alacağının bulunduğu, her iki takibin derdest olmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce de yapılan incelemede davacının — tarihli işlemi ile davalı lehine —- borç mahsubu yaptığı, buna rağmen cari hesapta halen —- alacaklı olduğu, çekin ödenmemesi sebebiyle tekrar cari hesaba giriş yapılması halinde esasen davacının toplam — alacağı bulunacakken davacının bu girişi ——cinsinden bulunan cari hesaba yapması ve rakamların birbirine yakın olması sebebiyle derdestlik yönünden şüphe uyandırdığı ancak netice itibariyle raporda da değinildiği gibi her iki takibin mükerrer alacaktan doğmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davalı itirazları yerinde görülmemiş, davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından davacının işlemiş faiz talebi uygun bulunmamış, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş, reddedilen işlemiş faiz kaleminde davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ—- sayılı takip dosyasında, davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin — alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar —- değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen tutar üzerinden davalının yerinde görülmeyen kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 1.225,49-TL harçtan peşin alınan 223,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.001,71-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 223,78-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 251,48-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.225,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan—- davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından harcanan 149,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan —- davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 585,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/09/2021