Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/667 E. 2022/685 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/667 Esas
KARAR NO : 2022/685 GEREKÇELİ KARAR

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİH İ:07/12/2020
KARAR TARİHİ:11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, —- fabrikasına ilişkin nakliyat işini yapan şirketlerden birisi olduğunu, bu kapsamda nakliyat işini kendi araçları ve çalışanları ile yaptığı gibi, dışarıdan gelerek ücret karşılığında kendi araçlarıyla nakliyat yapmak isteyen kiracı şahıs veya şirketler ile de yerine getirebildiğini ve kendisine dava konusu olaydan önce verilen nakliyat işlerini yerine getirerek müvekkilin güvenini kazanan—-ile 22.10.2018 ve 08.11.2018 tarihlerinde—- mallarının depolandığı yine —-deposunda yer alan malları—- belirtilen adreslere taşıması için tekrar anlaşma yapıldığını, müvekkil tarafından 22.10.2018 ve 08.11.2018 tarihlerindeki taşımacılık işleri için Nakliye Senedi düzenlenerek gerekli ilerin yazıldığını ve bu belgelerin —– tarafından da imzalandığı, —- ve 08.11.2018 tarihinde—-taşımacılık yapacağı malları teslim aldığını ve alırken de “sevk irsaliyesinde belirtilen malları eksiksiz ve sağlam olarak teslim aldığına” dair sevk irsaliyelerini imzaladığını, — sevkiyat sorumlusu — 12.02.2019 tarihli savcılık ifadesinde —plakalı araç ile gelerek ürünleri depodan teslim aldığını ifade ettiğini, ancak —, gerek öncesinde gerekse taşınan malları geri getirirken irsaliyelere gerçeğe aykırı beyanlar yazarak irsaliyeleri de tahrif edip, çaldığı ürünlerin fark edilmesini önlemeye çalıştığını—-ve müvekkil çalışanları tarafından yapılan ürünlerin geri alımı, sayımı ve tespiti incelemeleri sonucunda 22.10.2018 ve 08.11.2018 tarihlerinde şoföre teslim edilerek araca yüklenen mallar ile —-gerekli teslimat yapılmayarak depoya geri getirilen mallar arasında önemli derecede eksiklik olduğu, malların önemli bir kısmının teslim edilmeyerek geri de getirilmediği ve irsaliyede tahribat yapıldığının tespit edildiğini , bu malların şoför— tarafından emniyeti suiistimal suretiyle çalındığı incelemeler sonucunda anlaşıldığını, — kendisine teslim edilen malları — götürmek üzere yola çıkmışsa da gerçekleştirdiği emniyeti suüstimali ve hırsızlık eylemleri sonucunda malları teslim etmediğini, irsaliyelerde tahribat yapıp toplamda 88.113,11-TL değerindeki faturalı malı kendi bünyesine geçirmek suretiyle müvekkilini uğrattığını, Müvekkil tarafından—- güveni kötüye kullanma, hırsızlık ve sair suçlarına konu eylemleri sebebiyle— suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilin üstlendiği taşımalarda üzerine düşebilecek mesuliyetini davalı sigortacının 30.01.2018 tarihinde düzenlediği “—-)” ile teminat altına alındığını, davalıya 60.000,00-TL ödemesi gereken primi eksiksiz olarak yerine getirdiğini, hırsızlık, taşınan malın alıcıya teslim edilmemesi gibi rizikoların da teminata dâhil edildiğini beyan etmek suretiyle, 22.10.2018 ve 08.11.2018 tarihlerinde meydana gelen riziko sonucu oluşan ve bugüne kadar ödenmeyen 31.495,99-TL ve 56.617,12-TL olmak üzere toplamda 88.113,11-TL zararın rizikoların gerçekleşme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilli ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle ; İddia olunan hırsızlık hadisesine konu nakliyelerin gerçekleştirildiği araçların mesuliyet poliçesinde öngörülen ve bildirim şartından istisna tutulan özmal araçlardan olmadığını, davacının özmal aracıyla gerçekleştirmediği 22.10.2018 ve 08.11.2018 tarihli dava konusu taşımaların poliçede öngörülen bildirim şartına rağmen müvekkiline bildirmediğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği için davacının — sayılı poliçeye dayandırdığı taleplerinin teminat dışında olduğunu, talep olunan tazminat tutarının ise neye göre ve nasıl belirlendiğinin belli olmadığını, dava konusu birinci taşımanın 22.10.2018’de gerçekleştirildiği halde geri alım, sayım ve tespit incelemesi neticesinde tek taraflı olarak eksik ürünlere dair notun irsaliyeye 27.10.2018’de düşüldüğünü, buna rağmen ikinci taşımanında 11 gün sonra tekrar aynı taşımacıya yaptırıldığını, bu yönüyle 08.11.2018 tarihli taşımada davacının ağır kusurlu olduğunu, sigorta ettirenin kastı veya zarar dana gelebileceği bilinciyle sebep olmuşsa sigortacının tazminat ödeme borcundan kurtulabileceğini, bu durumda 08.11.2018 tarihli taşımaya bağlı olduğu öne sürülen 31.495,99 tutarındaki hasar talebinin tazmininden müvekkilinin mesul tutulamayacağını, her halükarda poliçede öngörülen 3.000,-TL tenzili muafiyetin gözetilmesi gerekeceğini, taşınan ürün alıcılarının noksanlığa veya hasar ilişkin herhangi bir çekincesi olmadığı halde davacı tarafın—tek taraflı tespitlerine göre zarar sorumlu olduğu kesinlik kazanmadan ona yaptığı ödemenin ise hatır ödemesi niteliği taşıdığından rücu konusu yapılamayacağını, davacı tarafından müvekkiline hasar ihbarının ise 12.12.2018 tarihinde yapıldığını, —- görevlendirildiğini, davaya konu zararın meydana geliş şekline ait beyanlar ile davacının sürekli müşterisi —- tek taraflı tespitlerine göre davalının iddia olunan hazarı/zararı tazmin mükellefiyeti altında olmadığını beyan etmek suretiyle, davacının talebine karşı çıkmakta ve Yüce Mahkeme’den özetle müvekkil aleyhine ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun tebligat yapılmış, —-soruşturma dosyası, trafik tescil bilgileri, sigorta ve hasara ilişkin bilgi belgeler dosyamız arasına kazandırılmıştır.Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere —tarafından hazırlanan 08/11/2021 ve sigorta ve taşıma alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan 23/06/2022 tarihli raporlar dosyamıza kazandırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça taşıması istenilen emtianın araç şoförü alt taşıyıcı tarafından emniyeti suistimal suretiyle eksik teslim edildiği iddiasına dayalı olarak taşıtan tarafından ödenen tutarın yurtiçi taşıyıcı sorumluluk — sigorta poliçesi kapsamında tazmini talebine ilişkindir.Davacı vekili 11/10/2022 tarihli duruşmada; yargılama gideri talebinin mevcut olduğunu, davanın konusuz kaldığını beyanla, nispi vekalet ücreti talep etmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava dışı— tarafından 30/06/2022 tarihinde davacıya ödeme yapıldığını, dava konusu alacağın dava açıldıktan sonra ödeme yapılmış, borcun sona erdiği ve davanın esasının konusuz kaldığı anlaşılmakla; HMK 331/1 maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin, kural olarak davada haksız çıkan aleyhine hüküm verilen tarafa yükletileceği anlaşıldığından, dava tarihinde haklılık durumuna ve davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği hususuna bakılmıştır. Davalının düzenlediği —poliçesinde özmal olmayan taşıtların bildiriminin yapılmaması durumunda nakliye sürecinde oluşacak zararların —- poliçesi teminatından hariç tutulduğuna dair özel bir şarta ya da bu anlama gelebilecek herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden davacının dava açılmasına sebebiyet vermediğine dair Mahkememizce edinilen kanaat neticesinde yargılama giderleri davalı taraf üzerinde bırakılmış ve ön inceleme celsesinden sonra davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla—–m.6 gereği kendisini vekil ile temsil eden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın peşin alınan 1.504,76-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.424,06‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.833,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden — 6. md. gereği takdir olunan — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca — tarafından karşılanan —arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine, Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.