Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/65 E. 2020/193 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/65 Esas
KARAR NO : 2020/193

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ——– alanlarında faaliyet gösterdiğini, alanlarınca öncü firmalardan olduğunu, kuruluşundan bu yana istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü, davacı şirketler arasında ——bulunduğunu, aynı zamanda davacı şirketlerin hepsi birbirlerinin borçlarına kefil olduğunu, dolayısıyla aralarında ekonomik bütünlüğün olduğunu, ülkemiz ve —- süreçlerde ciddi bir yavaşlama söz konusu olduğunu, belli sektörlerdeki hızlı gerileme tüm ekonomide —-, özellikle son dönemde ülkemiz ve diğer yabancı devletler arasındaki siyasi problemler kaynaklı döviz piyasalarında ciddi çalkantıların şirketleri olumsuz yönde etkilediğini, ülke genelindeki ekonomik ve siyasi problemler nedenleriyle davacı işletmelerde de ciddi finansal sıkıntılar ortaya çıktığını, nakit akışının bozulduğunu, özkaynaklar ile finansal döngü sağlanmaya çalışılmakla birlikte aynı zamanda sektör bazında yaşanan sıkıntılar, en nihayetinde bankaların olumsuz tutumlarından kaynaklı işletmeler likitide kaynaklarını kaybetmeye başladığını, şirketlerin malvarlıklıkları, sermayeleri, tesisleri borçlarını karşılar durumda olmasına ve bankalarda kredi limitleri bulunmasına rağmen, sektörün genelinde yaşanan problemler ve ülkemizin içinde bulunduğu durumu sebep göstererek bankalar işletmelerin kredi kullanımlarına izin vermedğini, kredi limitlerini kullandırmak bir yana ek teminatlar talep etmekte ve kredileri geri çağırma noktasına gelindiğini, bankaların işbu olumsuz tutumları nedeniyle —- devam eden müvekkili şirketler nakit döngüsünü sağlayamadığını, alacakları ve yapılan yatırımları ile sabit olduğu üzere şirketler borca batık durumda değil ise de; gerek bankaların işbu olumsuz tutumları sebebiyle şirketlerin nakit sıkıntısının büyümesi gerek şirketlerin inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor/üretim yapıyor olması, döviz kurlarındaki artış ve konut kredi faizlerinin yükselmesi nedeniyle alım gücünün düşmesi neticesinde yatırımlarının kısa vadede nakde çevrilmesinin mümkün olmaması gerekse alacaklarını tahsil etmesinin zaman gerektirmesi nedeniyle, davacı şirketlerin bu durumdan çıkabilmesi ve ülkesine hizmetini devam ettirebilmesi için konkordato talebinde bulunma zorunluluğu doğduğunu belirterek, müvekkili şirketler yönünden öncelikle İcra Ve İflas Kanunu’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet verilmesini ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasını, geçici İİK. 285. maddesi çerçevisinde geçici mühlet neticesinde icra ve iflas kanununun 289. maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasını, kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Konkordato talep edilen dava, mahkememizin —— Esas sırasına kaydedilmiş, mahkememizin —- Esas sayılı dosyasında 19/02/2020 tarihinde verilen tefrik kararı üzerine dosyanın yukarıda belirtilen davacı şirketler yönünden tefrik edilmiş, tefrik edilen dosya yukarıda yazılı iş bu esas sırasına kaydedilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, İİK.nun 285 vd maddelerine dayalı olarak açılan konkordato taleplidir.
Aralarında davacı iki şirketin de aralarında bulunduğu toplamda 7 anonim şirket ve 5 gerçek kişi 25/09/2018 tarihli dava dilekçesi ile konkordato talebinde bulunmuştur. Bu talep mahkememizin ——- sırasına kaydedilmiştir. İİK.unn 285,286. Maddelerined yazılı şartların şeklen mevcut oludğu görülerek üç ay geçic müplet kararı verilmiş, üç ayın sonunda yapılan duruşmada, davacılardan ——- yönünden dosyanın tefrikine, bu kişiler yönünden geçici mühletin uzatılması ve kesin mühlet talebinin yeni esas üzerinden değerlendirilmesine karar verilmiştir. (Nitekim mahkememizin ——- Karar sayılı kararı ile konkordato taleplerinin reddine karar verilmiş; bu karar da İst. Bam — HD.nin —- sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir)
Mahkememizin —– sayılı dosyasında—– aylık geçici mühletin sonunda bir yıl kesin mühlet verilmiş, kesin mühlet boyunca da davacıların konkordato projeleri izlenmiştir. Bir yıllık sürenin sonunda komiser heyetinin 14/02/2020 tarihli son nihai raporunda iş bu dosyamızın iki davacısı yönünden konkordato projesinin gerçekleşme imkan ve ümidinin kalmadığı, şirketlerin borca batık olduğu, mali bir kaynak da yaratamadığı, iflas koşullarının mevcut olduğu rapor edilmiş olup; mahkememizin ——– ———yönünden dosyanın tefrik edilerek Mahkememizin ——Esas sırasına kaydına” karar verilmiştir.
İşte eldeki dava dosyası bu tefrik kararı üzerine alınan yeni esas numarasıdır. Davacıların da hazır bulunduğu şekilde yöntemince duruşma açılmış; davacılar vekilinin beyanları, hazır bulunan müdahillerin beyanları alınmıştır.
Ayrıntıları dosyada mevcut bulunan komiser ve rayiç raporlarında mevcutsa da, davacı iki şirketin genel mali yapısından kısaca bahsetmekte fayda vardır. Davacılardan —— geçici mühletin sonunda alınan raporda da —— sermaye artışı taahhüdünün olduğu, şirketin ortak ——- yönünden de komiserler, —– borca batık durumda olduğunu, şirketin ortağı ——fazla alacağı olduğu, stokta malının hiç olmadığı, kar hedefinin %5,75 olduğu ancak son yıllardaki ortalamasının %0.10 olduğu, toplamda 750.000 TL sermaye artırım taahhüdünün olduğunu rapor etmişlerdir. Esasen geçici mühlet sonunda da davacı şirketlerin projesi uygulanabilir görünmemekle birlikte, davacıların bir grup şirket olması, birbirlerine kefaletlerinin olması, mali yapılarının iç içe geçmiş olması nazara alınarak diğer başı çeken şirketlere kesin mühlet verirken bu iki şirketi tefrik etmenin ileride telafisi mümkün olmayan ticari zararlara sebebiyet verebileceği düşünülerek kesin mühlet kararı verilmiş ve bir yıl boyunca da şirketler izlenmiştir. Ne var ki bir yılın sonunda komiser heyeti 14/02/2020 tarihli raporlarında —– borca batık olduğunu, borca batıklığın arttığını, sermaye artışı taahhüdünün yerine getirilmediğini, iflası halinde diğer grup şirketlerin projesinde olumsuzluk yaratmayacağını belirtmişlerdir. —— yönünden komiserler, şirketin -48.773.074,39 TL borca batık olduğunu, aradan geçen sürede borca batıklığın arttığını (iki katı artmıştır), sermaye artışı taahhüdünün yerine getirilmediğini, iflası halinde diğer grup şirketlerin projesinde olumsuzluk yaratmayacağını belirtmişlerdir.
Gelinen aşama itibariyle her iki şirketin de borca batık olduğu, ilk başvuru tarihine göre batıklığın arttığı, davacı şirketlerin hiç bir mali kaynak yaratamadığı, sürecin devamı halinde alacaklıların da zararına sonuçlar doğacağı anlaşılmıştır. İİK.nun 292. maddesi uyarınca borçlunun mal varlığının korunması için de iflasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, konkordato projesi başarıya ulaşamayacak olan borca batık durumdaki davacı şirketin iflasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar —— ile … (——-) hakkında İİK’nun 287/5 maddesi yollamasıyla İİK 292/1-a,b maddeleri uyarınca, — tarihi saat—- itibariyle İFLASINA,
2-Tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına, konkordato komiserinin görevlerine son verilmesine,
3-Tedbirlerin ve kesin mühletin kaldırılmasına ilişkin kararın —–Kurumunda resmi ilan portalında ilanına, masrafın gider avansından karşılanmasına,
4-İİK 288/3 fıkra uyarınca gerekli kurumlara bildirim yapılmasına,
5-İflas kararının İstanbul Anadolu ——-. İflas Müdürlüğüne derhal bildirilmesine,
6-İflas avansının İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına,
7-Alınması gerekli 54,40 TL başvurma harcı ve 54,40 TL karar harcı toplamı 108,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8- Yargılama giderlerinin davacıların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilleri ile huzurda bulunan alacaklı olduklarını beyan eden vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı