Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 E. 2022/574 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2020/646 Esas
KARAR NO: 2022/574
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/11/2020
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki doğrultusunda davalı şirket adına faturalar düzenlendiğini, faturalar içeriği malların faturalar ile birlikte davalı şirkete teslim edildiğini, ancak faturalarda yer alan meblağların müvekkiline ödenmediğini, tarafların banka kayıtları ile de müvekkiline ödeme yapmadığının ortada olduğunu, davalının—-kayıtları getirtilerek—– formlarında beyan ettiği faturalar ile de davalının malları satın aldığının görüleceğini, davalı şirketin malları teslim alıp, satış bedellerini ödememesi üzerine davalı aleyhine —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın —–yönünden iptali ile icra takibinin asıl alacak üzerinden devamına, müvekkili lehine —— az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında—– ilişkisinin söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin davacıya—– markası altında —– satışını gerçekleştirebilmesi amacıyla ürün ve hizmetleri sattığını, mal satımında bulunan müvekkili şirketin davacıya borcu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirket adına düzenlenen faturalar ve malların şirkete tebliğ edilip edilmediğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin satıcı konumunda olması sebebiyle, davacının iddialarının kabulü anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafından sunulan faturaların davacının sattığı mallara ilişkin değil, ancak taraflar arasındaki muhasebeleştirmenin gerçekleştirilmesi amacıyla düzenlenmiş iade ürün faturaları olabileceğini, müvekkili şirket ile davacı arasındaki cari hesap ve bu hesaba dayanak ticari defterler incelendiğinde esasen davacının müvekkili şirkete ——- borçlu olduğunun ispat olunacağını, davacının işbu borcunun, ——şube devri esnasında da borcun şubeyi devralan yeni tacir —- cari hesabına virman edildiği, müvekkilinin dilediğinde söz konusu —– için davacı aleyhine yasal yollara başvurabileceği ancak bu hususun huzurdaki davanın konusu olmadığını belirterek, davanın reddine, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatının reddine, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen icra takibi ve davada davacının kötü niyetli olması sebebiyle —–az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı olarak toplam —— tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Dosyanın —– tevdi edilmesine karar verilmiştir.—— tarihli —-kök raporunda özetle; “davacı şirket tarafından düzenlenen bütün faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturalardan yukarıda listelenen —- adet toplam ——- ispata muhtaç olan fatura kayıtlarının davalı şirket defterinden —— alacaklı gözüktüğü tutardan) düşümü yapıldığında, davalı şirketin kendi defterlerinde —– tutarında borçlu duruma geçeceğinden, davacının dosya kapsamı ve ticari defterlere göre —–takip tarihi itibariyle —-tutarlı alacağını talep edebileceği, davacı tarafından davalı şirkete yapılan ödemelerden, davalı şirketin defterlerinde kayıtlı (davacı tarafından düzenlenen—-adet fatura dahil) olan —— tutardan daha fazla ödeme yapıldığına ilişkin kayıt sunulması halinde, yanı sıra davacının işletme hesabına göre defter tutması nedeniyle açık hesap borç alacak irdelemesi ile ödemelerin karşılıklı denetlenemediği, davalının davacıya borç kaydettiği ödemelerden davacının kendisine yapılmadığını iddia ettiği ödemelerin bulunması durumunda ispat yükü davalıda bulunduğundan ilave olarak somut belgelerinin sunulması halinde ek raporla ilave değerlendirme yapılabileceği, davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmadığı, Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için —— kapsamında—– avans faiz talebinin yerinde olduğu, yukarıda açıklanan sebeplerle, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacının; davalı tarafından —–Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, hükmolunacak davacı alacağı üzerinden iptalini isteyebileceği, İcra inkar tazminatı ve sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dosyanın daha önce rapor tanzim eden —- tevdi edilerek davalı vekilinin—– tarihindeki dilekçesi ekinde bulunan faturalara ilişkin yeniden inceleme yapılması için ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, —– tarihli ek raporunda özetle; “…davalı şirket vekili tarafından —— tarihli dilekçe ekinde faturalar incelenmiş olup, —– kök raporumuzda, davalı şirket tarafından ispata muhtaç olduğu değerlendirilen —– tutarlı —- adet kayıttan, —- adet toplam —– tutarlı kayıtların ispata muhtaç olduğu, diğer —adet toplam —–tutarlı, Teslim Alan bölümlerinde isim+imza ile sadece imza bulunan faturaların davacı çalışanları tarafından atıldığının kabul edilmesi halinde —- tutarın ispatlanmış olacağı, bu kapsamda, davalı şirketin kendi defterlerinde alacaklı gözüktüğü—- tutardan ispata muhtaç olan —— tutarın düşümü yapıldığında, davalı şirketin kendi defterlerinde —– tutarında borçlu duruma geçeceği ve davacının işbu tutarı talep edebileceği, davacı tarafından itiraz edilmesi, sayın mahkemenin de takdirinde olarak bu hususun araştırılması sonucunda faturalar üzerindeki teslim alan isim ve imzaların davacı çalışanına ait olduğunun ispata muhtaç olduğunun değerlendirilmesi halinde ise kök rapor kanaatimizin aynen geçerli olacağı,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Davacı tarafından—- Sayılı dosyasında —adet faturadan dolayı takip başlatıldığı, —– tarafından yapılan incelemede takibe konu — adet faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu ve —- formları ile bildirildiği, bu haliyle davacının takibe konu bu— faturadan dolayı mal ve hizmeti teslim ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, aksinin yazılı delille de davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmıştır. Davalının bu faturalara ilişkin ödeme yapıp yapmadığı konusuna gelince; her ne kadar davacı tarafından– adet faturaya dayalı takip başlatılmış ise de, taraflar arasında açık hesap ve mahsuplaşma şeklinde ticari ilişkinin sürdüğü, bu nedenle tek tek her fatura için ödeme yapılmadığı ve yapılan ödemelerin ve karşılıklı faturaların cari hesapta mahsuplaştırdığı tespit edilmiştir. Bu nedenle sadece takibe konu —- adet faturanın ödenip ödenmediğinin tek başına değerlendirilmesi mümkün değildir.—– kök raporunda taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi incelenmiş ve davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olup davacının defterlerinde kayıtlı olmayan —- adet fatura karşılığı toplam —— tutarlı faturalar tespit edilmiştir. Davalı tarafından söz konusu bu faturalardan —— adedi —— raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulmuş, —– ek rapor alınmıştır. Ek raporda özetle; sunulan irsaliyeli faturaların bir kısmında teslim alanın sadece imzası, bir kısmında isim + imza bulunduğunu, kalan bir kısım irsaliyeli faturalarda isim ve imzanın bulunmadığını, isim + imza ve imza bulunan irsaliyeli faturalar dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının —– alacaklı olduğunun tespit edildiği rapor edilmiştir. Davalı vekili tarafından ek —— raporuna itiraz dilekçesinin ekinde kök raporda belirtilen —– adet faturadan sunulmayan —- adet faturanın da sunulduğu, yapılan incelemede —- seri numaralı faturanın — tutarında olduğu ve isim + imza bulunduğu anlaşılmış, ek raporda davacının alacağı olarak belirlenen —– düşüldükten sonra davacının alacağının olmadığı anlaşılmıştır. —— numaralı virmana ilişkin davacı adına davalı tarafından kira ödendiğine ilişkin dekont sunulmuş ise de, sunulan bu dekontların yapılan incelemesinde, davacı adına bu ödemelerin yapıldığına ilişkin bir kayıt olmaması nedeniyle dikkate alınmamıştır.
Davacı taraf her ne kadar davalının süresinden sonra sunulan delillere muvafakat etmediğini belirtmiş ise de, davacı tarafından —-adet faturaya dayalı takip başlatıldığı, halbuki taraflar arasında açık hesap ve mahsuplaşma şeklinde ticari ilişkinin bulunduğu, davacının takibe dayanak yaptığı faturaların her iki tarafın defterinde kayıtlı olduğu, bu nedenle davacının bu faturalara konu mal veya hizmeti sunmuş olduğunun kabulü gerektiği, ancak davalı tarafından kendi defterlerinde kayıtlı olan ——adet faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığının —–ile belirlendiği, bu aşamada ispat yükünün davalıya geçtiği, davalı bu belirlemeden sonra faturalara konu mal ve hizmetin verildiğine ilişkin irsaliyeler sunduğu, davalının sunmuş olduğu bu irsaliyeler aslında açık hesaba dayalı mahsuplaşmanın ispatına ilişkin olduğu, ödeme ve mahsup talebinin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği hususları dikkate alınarak davalının sunmuş olduğu irsaliyeli faturalardan isim + imza ve imza olan irsaliyeli faturalardaki tutarlar davacı alacağından mahsup edilmiş, davacının bakiye alacağı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli—–harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan —–peşin harçtan mahsubu ile bakiye —— karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan —– yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine davalı vekili için takdir olunan ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —— tarafından karşılanan —- zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak —- olarak kaydedilmesine,
Dair, gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren—- haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.