Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/626 E. 2021/1111 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/626 Esas
KARAR NO: 2021/1111
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında ——akdedildiğini,—- —— sunmayı yüklendiğini, davalının da bunun karşılığında sözleşme bedelini müvekkiline ödemeyi taahhüt ettiğini, defalarca kalan borcun ödenmesi hususunda davalı ile görüşüldüğünü devamlı olarak borcunu ödeyeceğini belirtse de davanın açıldığı tarihe kadar hiçbir ödeme yapılmadığını,—- numarası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin ——- ödeme emrine konu bir borcunun bulunmadığından bahisle ödeme emrine itiraz ettiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, davalının borcu inkar etmesi nedeniyle anlaşılamadığını, davalının müvekkili ile aralarında hiçbir sözleşme ilişkisi bulunmadığını belirterek itiraz ettiğini, ancak davalının toplamda—– kaparo olarak ödediğini, bu ödemeyi neye istinaden yaptığının merak konusu olduğunu, dava konusu hukuki ilişki gereği müvekkili ile davalı iş ve hizmet ilişkisi gereği işlenmiş faiziyle birlikte—– borcun müvekkiline ödenmesi gerektiğini açıklanan nedenlerle icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu bedelin —– en yüksek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline, haksız ve kötüniyetli davalının % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında düğün organizasyonunun davalı şirket ortaklarından birinin oğlu için yapıldığını, davacı ile müvekkili şirketin ticari iş ilişkisi olmadığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacı tarafından cari hesaba dayalı olarak davalı aleyhine —-sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce dava konusu —- üzerinden celp edilmiş, incelenen icra dosyasında takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı ——- alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun taraflar arasında sözleşme yapılmadığı, hukuki ilişki olmadığı iddiasıyla süresinde itirazda bulunması üzerine İcra Müdürlüğünce İİK.66 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı şirketin —– yıllarına ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi dosya kapsamı, taraf defterleri, —–davalı—- raporunda özetle; incelenen davacı ve davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerinde davalı şirkete —–gözüktüğü, davalı defterlerinde davacıya ilişkin herhangi bir hesap hareketinin bulunmadığı gibi —- da dava konusu alacağı oluşturan faturaya dair bir bildirimin olmadığı —– konu edilmediğinin anlaşıldığı, davacı ile davalı arasında dava konusu hizmete ilişkin akdedilmiş bir sözleşme olmadığı, davacı tarafından haricen tarafına sunulan banka ödeme dekontlarına göre dava dışı — tarafından davacı şirkete toplam —- ödeme gönderildiği, böylelikle taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispatlanmış olduğu , davacı tarafın bu ödemeleri defterlerine —- hesaba kaydettiği ancak gönderilen paralar davalı şirket tarafından yada onun adına gönderilmediğinden davalı şirket adına bir borç ödenmesi değil şahsi borçlandıkları bir düğün organizasyonu için ödendiğinin anlaşıldığı, davacının davalı şirket ile ticari ilişkisi olduğunu, hizmeti davalı şirkete verdiğini somut olarak ispat edemediği mütalaa edilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora karşı itirazlarını ileri sürmüştür.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile bilirkişinin raporunda önce dosyaya sunulan dekontlarla taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispatlanmış olduğuna ilişkin tespitte bulunup akabinde bu tespiti ile tutarsız olarak taraflar arasındaki ticari ilişkinin somut olarak ispat edilmediğini beyan ettiğini, kendi içinde çelişen bir raporun esasa dayanak teşkil edilemeyeceğini,— yönde olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket ile —- olduğunu, fatura ve ticari defter kayıtlarıyla bu hususun ispatlandığını, davalının müvekkili şirkete yapmış olduğu —– tutarındaki kaparo ödemesinin taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ispatlar nitelikte olup bilirkişinin alacağın kabulü için sözleşmenin varlığını aramasının hukuken kabul edilebilir olmadığını beyanla yeni bir bilirkişi raporu alınması talebinde bulunmuştur.
Davacı tarafa bilirkişi incelemesine sunduğu ancak mahkememiz dava dosyasına ibraz etmediği ödeme dekontlarını incelenmek üzere mahkememiz dosyasına sunması için süre verilmiş, süresi içinde davacı vekilince–adet banka ödeme dekontu sunulmuş, incelenen dekontlarda ——- tarafından açıklamasız olarak davacı adına ve hesabına gönderildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde; davacının davaya konu alacağını —- düğün organizasyon hizmetine dayandırdığı, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirket ortağı ve yetkilisi olan dava dışı — davalı şirket ile hiçbir kayıtlı ilişkisi olmayan—- düğün yemeği hizmeti karşılığı davacıya bir kısım ödemeler yaptığı banka ödeme dekontları ile sabittir. Davacı taraf —– nedeni ile hizmet sözleşmesini davalı şirket ile akdettiğini, borcun davalı şirketin borcu olduğunu ileri sürmüş ise de düğün yemeği hizmetinin bizzat davalı şirket adına verilen bir hizmet olduğuna, borcun davalı şirketin borcu olduğuna dair bir delil dosyaya sunamamıştır. Dava dışı —– ortağı ve münferiden yetkilisi olduğu davalı şirket adına davacıdan bir hizmet alma taahhüdünde bulunmadığı, şirketi borçlandırmadığı sabit olup, banka ödeme dekontları da yemek hizmetinin şirket ortağının oğlu — düğünü sebebiyle şahsi işi için alındığı yönündeki davalı beyanlarını ispatlar nitelikte olduğundan, davacı tarafın yapılan ödemeleri defterlerine —- isimli açtığı hesaba kaydetmesinin tek başına davalı şirketin borçtan sorumlu tutulması sonucunu doğuramayacağı kabul edilmiş, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan rapor hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30- TL harcın peşin alınan 130,15-TL harçtan mahsubu ile bakiye 70,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—— zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı karşı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2021