Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/625 E. 2022/901 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/625 Esas
KARAR NO : 2022/901
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile Elektrik Satış sözleşmesi imzalandığı, ekim 2012 ile Aralık 2012 tarihleri arasında elektrik hizmeti sunulduğu, bu hizmete karşılık elektrik faturası düzenlenmiş, düzenlenen faturaları da düzenli şekilde ödediğini, ancak davalı elektrik şirketi, söz konusu elektrik faturalarında kayıp-kaçak elektrik bedelini hem elektrik bedeli ile——bedeline dahil ederek hem de ayrı bir kalem olarak mükerrer bir şekilde tahsil ettiğini, davacı şirket davalı şirketi kayıp kaçak elektrik bedeli konusunda mükerrer tahsilat yaptığını, kayıp-kaçak elektrik bedeli ile ilgili davalı şirkete açtığı farklı bir dava esnasında düzenlenen bilirkişi raporu ile tesadüfen öğrendiğini, açıklanan nedenlerden dolayı davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı bir şekilde elektrik faturalarındaki elektrik bedeli ile——bedeli içerisinde mükerrer olarak davacı şirketten tahsil ettiği bedellerin iadesi için, 6.768,19 TL alacağının tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; davacı talep konusu alacağını açıkça belirtmediğinden dolayı davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, davacının alacak iddiasına dayanak gösterdiği bilirkişi raporunun tanzim edilmiş olduğu dava dosyasında dava konusu fatura ve bedellerin yasa ve mevzuata uygun olduğu kesin hüküm ile sabit olduğundan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, davacının iddia ettiği gibi mükerrer kayıp-kaçak bedeli veya başkaca bir bedel tahakkuku ve tahsilinin söz konusu olmadığı, bu sebeple davacının mükerrer tahsilat yapıldığı iddiasının herhangi bir dayanağı bulunmadığı, davacı dava dilekçesinde ödenen bedelin tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini, ancak davacı tarafından davalı şirketi temerrüde düşürecek bildirim yapılmadığı, davacının faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerden dolayı, dava konusu fatura ve bedeller davacı tarafından daha önce yargılama konusu edilmiş ve faturaların yasa ve mevzuata uygun olduğu, bu yönüyle mükerrerlik niteliği de taşımadığı kesin hüküm ile sabit olduğundan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davaya dayanak yapılan davalı elektrik şirketinin elektrik faturalarında “Elektrik Bedeli” ile —– Bedeli” içerisine dahil etmek suretiyle davacı şirketten “mükerrer” olarak tahsil ettiği iddiasıyla kayıp kaçak elektrik bedellerinin davalıdan tahsiline ilişkin açıldığı görülmüştür.Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davalı tarafından 2012 Yılı Ekim Ayı ile 2012 Yılı Aralık ayı arasında davacıdan mükerrer kayıp kaçak bedeli tahsil edilip edilmediği ile davacının mükerrer ödediğini iddia ettiği bedeli davalıdan iadesi şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, dosya—– bilirkişiye tevdi edilmiş, 03/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “——Davacı ile davalı arasında elektrik tedariğine ilişkin sözleşme ilişkisi somut olduğu, ancak sözleşme dosyada bulunmadığı, bu yönüyle indirim miktarı üzerinde somut inceleme yapılmadığı, —— tarafından yapılan mevzuat değişikliği ile kayıp bedelinin 2011 yılı itibariyle ayrıştırıldığı, buna göre davalı tedarikçi tarafından yapılan uygulamanın mevzuata uygun olduğu, davacının davalıdan mükerrer kayıp-kaçak bedeli tahakkukuna ilişkin herhangi bir alacağının bulunmadığı.” şeklinde rapor sunulmuştur.Taraflar bilirkişi raporuna itirazda bulunmuş, 17/02/2022 tarihli —– nolu celse —–nolu ara kararı gereği, dosyanın rapor sunan bilirkişiye tevdine karar verilmiş, 11/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “.Kök rapordaki kanaatlerin aynen korunduğu, kanaat ve tespitleri değiştirecek ilave bilgi, belge ve değerlendirmenin dosyaya eklenmediği, ikili anlaşma olarak adnandırılan elektrik tedariğine ilişkin taraflar arası sözleşmenin dosyaya eklenemediği, indirim miktarı üzerinde somut inceleme yapılamadığı,—— tarafından talimatlandırıldığı üzere kayıp kaçak bedelinin faturada ayrı bir kalem olarak bulunduğu, nakil tarifesi doğrultusunda faturalandırıldığı, mükerrer kayıp-kaçak bedeli tahakkukuna ilişkin davacının herhangi bir alacağı bulunmadığı yönünde bilirkişi nezdinde yeterli kanaat oluşturduğu.” şeklinde rapor sunulmuştur.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı elektrik faturasındaki bazı kısımların mükerrer tahsil edildiğinden bahisle eldeki alacak davasını açmış, yapılan bilirkişi incelemesinde mükerrer tahsilat yapılmadığı belirlenmiş olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL peşin harcın, peşin alınan 115,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 34,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden—— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca—— tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Miktar itibariyle KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.