Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/611 E. 2021/167 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/611 Esas
KARAR NO : 2021/167

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı———— tarihleri arası sigortalandığını, —————içinde bulunan gemilerden hammadde indirmek amacıyla kullandığı —–hususunda davalılardan ——– anlaştığını,——– gerçekleştirilmesi için Davalılardan——-tarihinde———-tarafa doğru eğildiğini, bunun üzerinde dava dışı—————- sözleşmesi akdedildiğini, ——–esnasında —– müvekkilinin sigortalısı ———- üzerine devrilmesiyle———-doğru devrildiğini, kaza sonrası müvekkilinin sigortalısına—— geldiğini, kullanılamaz ve tamir edilemez hale geldiğini, müvekkili tarafından —— firmasına yaptırılan incelemede poliçe kapsamında tanzim edilen hasar bedelinin ———- olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından hasar bedeli dava dışı sigortalısına ödendiğini, böylelikle müvekkilinin sigorta poliçesi kapsamında 3. Kişilere yöneltilecek talepler yönünde halef olduğunu belirterek, müvekkilinin dava dışı sigortalısına ödediği ——- tarihinden itibaren ——————– ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı baz alınarak ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———vekili cevap dilekçesinde özetle; olayla ilgili Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tespit yaptırıldığını, yapılan tespitte müvekkiline bir kusur atfedilmediğini, davacının müvekkilinin sorumluluğunu soyut delillere dayandırdığını, müvekkilinin olayın meydana gelişinde bir kusurunun bulunmadığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ————– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı dava açılırken arabuluculuk şartını yerine getirmediğini, müvekkiline ————— davetiyesinin olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini—- zincirinin kesilerek hasarın engellenmesi gerekirken——–bu sorumluluğu yerine getirmediğini,———–firması tarafından hasarlanan ———– konumlandırmanın, taşıyacağı yüke uygun şekilde yapılmadığı, ——————-bilgisayarındaki tespitler——- göre kaza —————–yüke girebileceğini göstermekte olduğu ancak kaldırılacak —— olduğunu ———– firmasının bilmekte olmasına rağmen bu gerçeği göz ardı ettiği, müvekkili ile dava dışı ——————bir sözleşme bulunmadığından, dava dışı şirketin uğradığı hasarın müvekkilinden istenemeyeceğini, huzurdaki dava, İstanbul Anadolu ———- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————– Sayılı dosyasındaki kaza ve tazminat olayları aynı olduğundan huzurdaki dosyanın mahkemenin ————-. Sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın İstanbul Anadolu ———- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini, sonuçta açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Daval——– vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirket sigortalısı ile davacı arasında bir sözleşme akdedilmediğini, dolayısıyla davacı tarafından, ——- ile diğer davalı arasında yapılan sözleşmeye dayalı olarak herhangi bir hak iddia edilemeyeceğini, davacı taraf ile diğer davalı tarafların hasarın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafın istediği tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat isteminden ibarettir.
6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
Mahkememizin———. Sayılı dosyası incelendiğinde, iş bu dava dosyasındaki uyuşmazlığa konu kaza ile dosyamızın dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu, dosyanın halen derdest olduğu, davanın mahkememizdeki davadan daha önce açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, Mahkememizin — —-. sayılı dosyası ile mahkememizin —-. Sayılı dosyasındaki davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, HMK. m. 30’daki usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak, davaların birlikte yürütülmesinin uygun olacağı sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle mahkememizin iş bu dava dosyasının mahkememizin—— Sayılı dosyası ile HMK. m. 166 gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın mahkememizin ——. Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, dosya üzerinden, taraf vekillerinin yokluğunda esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı