Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2022/815 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/602 Esas
KARAR NO: 2022/815
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/11/2020
KARAR TARİHİ: 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/06/2020 tarihinde meydana gelen olayda müvekkili şirkete ait davalı şirket nezdinde———- gece park halinde iken herhangi bir dış etkene maruz kalmaksızın, kendiliğinden aniden yanmaya başladığını, yangını fark eden müvekkilinin derhal gerekli tüm kurtarma önlemlerini almasına rağmen araçta maddi hasar meydana geldiğini, işbu hasarın gerçekleşmesi üzerine hasarın——- uyarınca sigorta teminatına dahil olması dolayısıyla 22/06/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de ilgili başvurunun hasarın teminat dışı olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, davalının araçla ilgili tespit yaptırdığını ve 17.468-TL zarar tespit ettiğini, müvekkili şirket tarafından şirket bünyesindeki tüm araçların düzenli olarak periyodik bakımlarının yaptırılarak yağ filtresi, hava filtresi, yakıt filtresi, motor yağının değiştirilmesinin yanı sıra motor, fren değişimleri, ön takım ve genel kontrollerinin yanı sıra triger kayışlarının, balatanın, şanzımanın kontrolü gibi ağır bakımlarının da titizlikle yaptırıldığını belirterek açıklanan nedenlerle araçta oluşan zarar bedelinin şimdilik 17.468-TL’sinin hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usule ilişkin olarak davacının kısmi/belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, esasa ilişkin olarak ise davacının müvekkili şirkete yönelttiği zarar tazmin talebinin poliçede ek bir teminat verilmemiş olması nedeniyle reddedildiğini, hasarın tazmini talebiyle müvekkil şirkete başvurulması üzerine teknik bir rapor alındığını, zarara sebep olan yangının ilgili ——- kapsamında teminat dışı olarak düzenlenen hallerden kaynaklandığını, bu nedenlerle davanın reddedilmesi gerektiğini, ayrıca yangının aracın bakımsızlık nedeni ile oluştuğu tespit edildiğinden davanın bu sebeple de reddedilmesi gerektiğini, poliçede muafiyetlerin de dikkate alınması gerektiğini, davanın kabulü halinde ise yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı şirkete ait aracın yanması sonucu meydana gelen hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemiyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası ve ilgili araç tamir servisinden zarar gören araca ilişkin servis kayıtları dosyaya celp edilmiştir.
Davacı şirket vekilinin dava dilekçesine ve davalı sigorta şirket vekilinin cevap dilekçesine ek olarak sunduğu poliçe örneğinden, davacı şirkete ait —- başlangıç——- bitiş tarihleri arasında davalı sigorta şirketi nezdinde —— sigortalandığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesine ek olarak, —— başlıklı davalı şirketin talebi üzerine hazırlanan bir teknik değerlendirme belgesi sunduğu görülmüştür. Davacı şirket vekilinin dava dilekçesine ve davalı şirket vekilinin cevap dilekçesine ek olarak sunduğu 29/07/2020 tarihli davalı ——– tarafından gönderilen yazıda ise, hasar tarihinin 20/06/2020, ihbar tarihinin 22/06/2020 olduğu ve davacı şirketin aracında meydana gelen hasarın teminat dışı olduğundan bahisle herhangi bir hasar tazminatının ödenmeyeceğinin davacı şirkete bildirildiği görülmüştür.
Davacı şirketin yerleşim yerinin ve zarar gören aracın —– olduğu anlaşıldığından zarar gören araçta hasarın meydana gelme sebebi, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, varsa hasar miktarının belirlenmesi hususlarında makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan bir bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınması için —— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat müzekkeresi yazılmıştır.
Makine mühendisi ve sigorta hukuku uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti 09/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda şu hususlara yer vermişlerdir:
1- Taraflar arasında —- plakalı aracın—– tarihlerini kapsayacak şekilde——– tanzim edildiği,
2- 19.06.2020 tarihinde meydana gelen zararın —– şase yapmasıyla motor ve şanzıman yağ kaçaklarının tutuşması söz konusu olmayacağından , yağ kaçakları ile yangın arasında illiyet bağı mevcut olmadığına,
Sonuç olarak yangın alternatör ana kablosunun zemin bozuklukları ve kasislere bağlı olarak ,bağlantısından çıkmasıyla kısa devre yapması sonucu çıktığı görüş ve kanaatine varıldığına,
3- Sigorta hukuku ilkeleri gereğince gerçek zarar incelemesi neticesinde —-( yedek parça tutarı ) + 2.805,00 TL ( işçilik tutarı ) = 115.096,29 TL KDV hariç ( yüz on beş bin doksan altı lira , yirmi dokuz krş ) olduğuna,
4- 115. 096,29 TL ( tamir ve onarım tutarı ) / 36.600,00 TL ( rayiç değeri ) = 3.14 hesap edilir.
Tamir ve onarım tutarı , araç rayiç değeri geçtiği ve aracın yangın sonucu ağır hasar gördüğü dikkate alındığında , tamir ve onarım esnasında ilave yedek parça ve işçilikler çıkabileceği gibi , tamir ve onarım sonrası araçta ayıp ve kusur kalabileceğinden , tamir ve onarımın ekonomik olmadığı kanaatine varılarak hasarlı haliyle satışının uygun olduğuna,
5- Davalı sigorta şirketinin——–kapsamında teminat dışı zarar olduğuna ilişkin iddiasının Yargıtay kararları gereğince ispat yükümlülüğünde olduğuna,
6- Meydana gelen zarardan sorumlu olacağına,bu nedenle yapılan inceleme neticesinde;
a-) — plakalı araç ;–model aracın olay tarihinden bir gün önce hasarsız haliyle piyasa rayiç değeri:36.600,00 TL
b-)- plakalı araç ; — tipi , -model aracın hasarlı haliyle piyasa rayiç değeri –
c-) – plakalı araç ;–model araçtaki toplam zarar tutarı : 36.600,00 TL ( hasarsız haliyle rayiç değeri ) – 15.000,00 TL ( sovtaj bedeli ) = 21.600,00 TL ( yirmi bir bin altı yüz lira )
(* ) Aracın hasarlı haliyle rayiç değeri için , üç yerden fiyat araştırması yapıldığında ; 15.000,00 TL , 12.500,00 TL ve 14.000,00 TL fiyatlar temin edilerek , en yüksek sovtaj bedeli olarak temin edilen 15.000,00 TL hesaplamalara dahil olacağı sonucuna ulaşılmıştır,
7- Davacının aracını trafikten çekilmiştir belgesi sunmadığı ve sovtaj hususunda beyanda bulunmadığı tespiti ile taktir mahkemeye ait olduğuna,
8- Davacının aracını trafikten çekilmiştir belgesi sunmadığı ve sovtaj hususunda beyanda bulunmadığı tespitine,
9- TTK.nun 1427.maddesi hükmü uyarınca, mal sigortalarında sigorta bedelini ödeme borcu, rizikonun gerçekleştiğini sigortacıya ihbar borcunun aynı Kanunun 1446/1. maddesine göre doğduğu tarihte muaccel olur ve Borçlar Kanununun 117/2. maddesi uyarınca ihbar olunan günün bitimi ile sigortacı temerrüde düşeceğine,
Söz konusu bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, bilirkişi raporuna karşı bir beyan ve/veya itirazda bulunmamışlardır.
Davacı şirket vekili —- tarihli ıslah dilekçesinde ilk taleplerine ilaveten 4.132,00-TL alacaklarını ıslah ederek toplam zarar tutarının 21.600,00-TL olduğunu, hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek faiziyle hesaplanarak davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete verilmesini talep etmiştir. Ayrıca davacı şirket vekili, 23/11/2021 tarihli duruşmada aracın kendilerinde kalmasını talep ettiklerini, zaten ıslah dilekçesinin sovtaj bedelinin düşürülmesi suretiyle yapıldığını beyan etmiştir. Islah dilekçesi, davalı şirket vekiline tebliğ edilmiş ve beyanda bulunması iki hafta süre verilmiştir. Davalı şirket vekili, ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesi sunmuştur.
09/06/2021 tarihli bilirkişi raporu, Mahkememizce denetlenmiş, hüküm kurmaya elverişli, usul ve yasaya uygun, olayın durumun gereklerine uygun kabul edilmiştir. Bu nedenle de, davacı şirket vekilinin ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Faiz talebine ve hangi tarihten itibaren faiz işleyeceği konusunda ise; davacı şirket vekilinin, dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde faiz talep ettiği, ancak faizin türünü açıklamadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hâkimin davayı aydınlatma ödevi” başlıklı 31. maddesi kapsamında 15/11/2022 tarihli duruşmada davacı şirket vekiline talep ettiği faiz türü sorulmuş, davacı şirket vekili ticari faiz talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davanın taraflarının şirket (yani tacir) olduğu ve hasar gören aracın türünün kamyonet olduğu dikkate alınarak faiz türünün ticari faiz olması gerektiğine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) tazminat ödeme borcunu düzenleyen 1427. Maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekildedir:
“MADDE 1427- …
(2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur—— için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.
(4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.…”
TTK’nın 1427. Maddesi uyarınca davacı şirketin 22/06/2020 tarihinde aracında meydana gelen hasarı davalı sigorta şirketine ihbar ettiği, davalı sigorta şirketinin de 28/07/2020 tarihli teknik değerlendirme raporu ile sigortacının edimine ilişkin araştırmalarının bittiği ve böylece sigorta tazminatı/bedelinin bu tarihte muaccel olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca bu kabulde 28/07/2020 tarihli rapordan bir gün sonra yani 29/07/2020 tarihli yazı ile davalı sigorta şirketinin, davacı şirkete herhangi bir hasar tazminatının ödenmeyeceği hususunu bildirdiği de dikkate alınmıştır. Bu nedenle, davacının dava dilekçesinde talep ettiği 17.468,00-TL tutar için faiz başlangıç tarihi 28/07/2020 tarihi olarak belirlenmiştir. Davacı şirket vekilinin ıslah dilekçesi ile talep ettiği 4.132,00-TL’lik kısım için ise ıslah tarihi olan 28/07/2021 tarihi faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 21.600,00-TL’nin —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile, 4.132,00-TL’sinin ıslah tarihi olan 28/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.475,50-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 298,31-TL peşin harç, 71,00-TL ıslah harcı toplamından oluşan 369,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.106,19-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 298,31-TL peşin harç, 71,00-TL ıslah harcı toplamı olan 423,71-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.116,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Uyap’ta yapılan kontrolde Arabuluculuk için sarf kararı düzenlenmediği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/11/2022