Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2022/297 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/601 Esas
KARAR NO : 2022/297
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma—–imzalandığını, işbu sözleşmede, işin tanımı, süresi, bedeli, ödeme ve fesih şartları ile sonuçları belirtildiğini, buna göre, davalı firma ——-konu sözleşmenin feshi maddesine ilişkin yükümlülüklerin ihlal edildiğini ve haksız olarak sözleşmenin feshedildiğini, taraflar sözleşmenin kurulması ile birlikte personel sayısına göre araç sayıları belirlenir ve taşıma hizmetini verecek olan taraf gerekli araç temin ve tedariki için çalışmalarını, bağlantılarını yapıldığını, bu sebeple, taraflar sözleşme süresi sona ermeden —— sözleşmenin feshine gidemeyeceğini, sözleşmenin fesih halleri de sözleşmede belirlendiğini, müvekkili firmanın işbu sözleşmeyi imzaladıktan sonra, taşıma hizmetini eksiksiz ve layıkıyla yerine getirdiğini, sözleşme gereği mevcut ve kiraladığı, hizmet alımı yaptığı araçlarını, davalı firmanın çalışanlarını taşımak için kullandığını ve başkaca şirket ve kurumlarla anlaşma yapmadığını, davalı firmanın haksız ve sebepsiz olarak —– sözleşmeyi sona erdirdiği için, müvekkili firmanın mağdur olduğunu ve zarara uğradığını, davalı tarafça sözleşmenin süresinden önce ve haksız olarak feshinden kaynaklı sözleşme alacaklısı müvekkili firmaya, fesih tarihinden sözleşme bitim tarihine kadar ödemesi gereken ücret alacağı için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- davalı tarafından müvekkil firmaya ödenmesine karar verilmesi ile birlikte yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanmış —— haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak ikame edildiğini işbu dava öncelikle belirsiz alacak davası olarak açıldığından usulden, esasa ilişkin olarak da haksız feshin söz konusu olmaması dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı taraf dilekçesinde “sözleşme bitim tarihine kadar ödenmesi gerekli ücret” talebinde bulunmuş olup, dilekçesine kararlaştırılan fiyat belgelerini de eklendiğini, dolayısıyla sözleşme süresi sonuna değin ödenecek ücret miktarının belirli olduğunu, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı olmayıp, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı sözleşme bitene kadar ödenmesi gereken tüm bedeli değil, sadece “kazanç kaybını” talep edebileceğini, davacının işi taşeron firmaya yaptırıp yaptırmadığının, şoförlerin davacı şirket işçisi olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacı taraf her ne kadar “sözleşme süresi sonuna kadar” ödenmesi gerekli ücretleri talep etmiş ise de, ödenecek ücreti değil, sadece kazanç kaybı talep edilebileceğini, sözleşmenin davacının taşıma işini layıkıyla yerine getirmemiş olmasından dolayı haklı nedenle feshedildiği, davacının görevlendirdiği şoförü denetlemediği, şikayet üzerine yerine getirdiği şoförü de denetlemediği, asli yükümlülüğü zamanında ve güvenli taşımacılık yapmak olan davacının en temel görevini yerine getirmeyip sözleşmenin feshine sebep olduğunu, bu halde de sözleşmenin feshine sebep olan tarafın davacının feshe dayalı herhangi bir talebi ileri sürmesinin hukuken mümkün olmadığı,davacının temin ettiği şoför hakkında tehlikeli araç kulanma ve geç kalmasından dolayı pek çok kez şikayette bulunulduğu, davacı şirket yetkilisi tarafından yeni şoför değişiminin yapıldığı, davacının şoför değiştirmesinin görevlendirdiği kişinin aykırı hareketlerini kabul ettiği anlamına geldiğini, ertesi gün yeni şoförün yanında eski şoförün de bulunduğunun görüldüğü, müvekkil çalışanlarını o gün tehdit ettiği, açık tehdit unsuru karşısında sözleşmenin feshedildiği, sözleşmede tehlikeli araç kullanımının açıkça feshi sebebi sayıldığı, davacı tarafa—- ay boyunca şikayet edildiği ancak haziran ayında şoför değişikliği yaptığı, açıklanan nedenlerle belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında akdedilen —- tarihli personel taşıma sözleşmesinin davalı tarafça feshi sebebiyle sözleşme sonuna kadar davacıya ödenmesi gereken taşıma bedelinin haksız fesih kapsamında davacıya verilmesi istemli alacak davasıdır.
Taraflar arasında akdedilen —- ——- yerine getirmediği tespit edilirse hemen fesih için yeterli sebep sayılabilir.” düzenlemesi mevcuttur. Davalının iddiası bu madde kapsamında sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğidir. Mahkememizce haklı/haksız fesih kavramının tartışılması için her iki tarafın tanıklarının dinlenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanığı ——Davalı şirkette kalite kontrol sorumlusu olduğunu, işe —- aynı servislerle gidip geldiğini, işten çıkarılan şoför —- çalışma arkadaşı ——— defa uyardığını, aracı agresif, sert ve dikkatsiz kullandığını, araçta hamile kadınlarında olduğunu, kasislerde, tümseklerde hiç dikkat etmeyip hızlı geçtiğini, —- servise bindiklerini, servisteki insanların diken üstünde işe gittiklerini, arkadaşı —- üç dört defa şoförü uyardığını ancak dikkate almadığını, müdüre şikayet edildiğini, müdürle davacı şirketin konuşarak şoförün işten çıkarıldığı, kendilerinin işe —-geldiklerini, işten çıkarılan servis şoförünün —– bindiğini ancak o aracı kendisinin kullanmadığını, sadece vedalaşmak istediğini söyleyerek iş yerine geldiğini, —- kendisini ekmeğinden, işinden ettin gibi söylemlerle bulunduğu, bu duruma kendisinin şahit olduğunu vedalaşmaya değilde sanki arkadaşıyla münakaşa çıkarmaya geldiğini, kendisinin de —- kenara çektiğini ve uyardığını, —- üretim sorumlusu olup servisle ilgili tüm şikayetlerin — geldiğini, aslında tek başına —kendisinin sorunu olmayıp tüm çalışanların şikayetini dinleyip —- kızdığını, davacı şirketle ilgili —– beyle davacı firmanın mailleştiğini, —servisini kullandığını, — beyin kullandığı araçta bulunduğundan bizzat şahit olduğunu” beyan etmiştir.
Tanık —- beyanında: “Davalı şirkette —- olarak çalıştığını, servis kullanmadığını, servis ve diğer idari satın almalarda kendisinin ilgilendiğini, tüm şikayetleri dinlediğini, servis kullanmadığı için bizzat şahitliği olmadığını, daha önce — şikayetler aldığını, sabah geç kalma, sürüş güvenliği, yüksek sesle müzik dinleme gibi izindeyken—– tehdit edilmesini duyup çok sinirlenip kendisini aradığını, davalı şirkette —-çalışan —- durumu ilettiğini, mailleri de bulunduğunu, tehdit ettiği gün çalışmayı tamamen bitirdiğini, zaten sözleşmede fesih konusunda hüküm olduğunu, can güvenliğinin öncelikleri olduğunu, kendisinin servisle ilgili tüm şikayetleri dinlediğini, kendisinden başka arada —- şikayet dinlemede yardımcı olduğunu,—– böyle bir görevi olmadığını, şoförü anlık olarak uyardığını, tekrarlanan olumsuz davranışlar olduğu zaman — geldiğini, servisteki yetkili kişinin — bey olduğunu, o yüzden bizzat onun muhattap olduğunu, —- beyin şef ve yaş olarak diğer çalışanlara göre yaşlı olduğundan bi nevi bulunduğu servisin şikayetlerini kendisinin topladığını en son hatırladığı kadarıyla —– şoförünün geç geldiğini, araçta olmadığı için bizzat şahit olmadığını, şikayetler geldiğini, aradan zaman geçtiğinden sürüş güvenliğine ilişkin şikayetleri hatırlamadığını, — beyle olan olaydan önce de —- şikayet edildiğini,şoför değiştirme taleplerine rağmen o süreçte değişiklik olmadığını, — beyle olaylar yaşandıktan sonra şoför değişikliği yapıldığını, kendisinin duyduğu kadarıyla — beyin işten çıkarıldıktan sonra —servisine bindiğini yine —- beyin arkadaşı olduğunu ve iş yerine geldikten sonra araçtan inip tehdit ettiğini” beyan etmiştir.
Davacı tanığı —-beyanında özetle: “Kendisinin davacı şirkette servis şoförü olarak çalıştığını ancak işten ayrıldığını, davacı firmanın başka projelerindeki işlerinde —- şoförlüğü yaptığını ancak davacı firmanın kendisine —- çalışırken arayıp buraya çağırdıklarını, davalı firmaya bir gün servis hizmetinde bulunduğunu, öncesini sonrasını bilmediğini, personelle şoförün tartıştığını onun yerinde işe başladığını akşam servisi götürdüğünü, sabah davalı firma çalışanlarını iş yerine bırakmak için aldığını ve iş yerine götürdüğünde önceden tartışıldığını duyduğu şoför —- beyin iş yerinin kapısında beklediğini, oraya nasıl geldiğini bilmemekle birlikte —– beyin kendisinin aracı park ederken tartışmaya başladıklarını duyduğunu, bağrışma, hakaret ve küfürler duyduğunu, hatta müdahale etmeye çalıştığını, işe yaramadığını, servisin kendilerinde kaldığını, çalışanları evlerinden veya evlerine yakın noktalardan toplaya toplaya gittiklerini ” beyan etmiştir.
Tanık —– beyanında: “Kendisinin davacı şirkette korona döneminde—- kadar çalıştığını davalı şirket çalışanlarını da —- kendisinin taşıdığını, serviste zaman zaman davalı şirket çalışanlarından üst kademedekiler örneğin — kişi daha ” Yavaş git, Şurdan git” gibi işine karıştıklarını , kendisinin de trafik var gibi cevaplar verdiğini, —- diğerlerinin söylediğine göre —– değişimi yapıldığını sürekli davalı şirket çalışanlarının memnuniyetsizliğini dile getirdiklerini ve şirketin hemen servisi değiştirdiklerini, kendisinin işten çıktıktan sonra kendisinin yerine —kişinin taşıma işine başladığını, —-davalı şirket çalışanları arasında herhangi bir şey geçmiş ise de kendisinin bizzat şahit olmadığını, sonradan davacı şirket çalışanının telefonla arayıp olayı anlattığını, hatta —işe alınmasından evvel davacı şirketin kendisine —- şoförlüğünü denetlemesi için görev verdiğini,—-şoförlüğünü izlediğini ve kendisinin referansıyla işe alındığını ve davalıya hizmet verdiğini, en küçük bir trafik ihlali yapsa işten kovulacağını, mesela davacı ile çalışan taşeron bir firmanın —- yolunda yaptığı ihlalden sonra iş akdinin sona erdirildiğini” beyan etmiştir.
Tanık —- Beyanında: “Davalı şirkette üretim şefi olarak çalıştığını, —- isimli uzun saçlı bir arkadaşın davacı şirkette çalışmaya başladığını, —- çok şoför değiştirdiğini, bundan önceki şoförlerinde kırmızı ışıkta geçme kaldırıma çıkma gibi sorunlar yaşadığını, —- beyin şoför oluşunun kendi talepleri ile değil davacı şirketin kendi——— değişimi nedeniyle olduğunu, — beyin geç gelme sorunları başladığını, şirkette——- olan —- geç geldiğini söylediklerini, genelde çok önemli hataları ——- söylediklerini, daha sonra kendilerinin davacı şirket ile görüşüp görüşmediğini bilmediklerini ancak — bey için davacı şirket ile hem sözlü hem yazışma yoluyla görüştüklerini bunun üzerine — aynı gün işten aldıklarını, işe gidiş yollarında — adet servis bulunduğunu, araçtan indiklerinde — bir anda kendilerine bağırıp çağırmaya başladığını, yanlarında —- beyin olduğunu, kendilerinin tehdit etmeye başladığını,” Sizi bıçaklayacağım, beni işimden ettiniz gibi ” tehditler savurduğunu, kendilerinin karşılık vermediğini, üzerine yürüdüğünü oradaki arkadaşların araya girdiğini, hatta arkadaşı olan servis şoförünün olayı yatıştırmaya çalışmadığını aksine dahada kışkırttığını, olaydan sonra davalı şirketin davacı ile olan servis anlaşmasını feshetmeye karar verdiğini çünkü davacı şirketin bütün şoförlerinin davalının çalışanlarının ev adreslerini bilmekte olduğundan çalışanlarını tehdit altında bırakmak istemediğini, savcılık dosyasında uzlaşma aşamasında şikayetini geri çektiğini,— sözlü olarak uyardığını, uyarma sebebinin en yakın davalı şirket çalışanına yani ilk servise inecek kişi aşağı indiğinde— gelmediğini ve bunu — kez yaşadıklarını, — alması gereken kişiyi arama üzerine hazırlanıp gelerek her defasında —- gecikerek aldığını, onun dışında agresif araç kullandıklarını ancak herhangi bir kavga durumuna girmediklerini, bu konularda tutanak tutmadıklarını, mail yoluyla istek ve şikayetlerini bildirdiklerini ” beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığına ilişkindir. Davalının dosyaya sunduğu —- tarihli mail yazısında: “Bilgisini vermiştik size daha önce. Yolcu güvenliğini tehlikeye atacak şekilde güvenli olmayan sürüş ve tehlikeli hareketlerinden dolayı şikayet aldık—–şoförü ile ilgili. Kendisini arkadaşlarımız uygun bir üslupla uyardılar defalarca, hatalarını düzeltiği de oldu doğrusu ancak uzun vadede aynı alışkanlıkları devam etti. Biliyorsunuz bir kaç sefer de sabahları geç kalıp telefonlara da cevap vermedi ve bu yüzden sabahları çok bekleyip bazen taksi ile çalışanlar işe gelmek durumunda kaldı. Bu sabah da maalesef değişmesine rağmen servise yeni şoför arkadaşı ile birlikte gelmiş ve —–çalışanlarını, kanun, suç/tedbir sayılacak derecede tehdit etmiş, değişen şoförün yeni araçta hala ne işi var diye araştırdığımızda yeni şoförün çocukluk arkadaşı olduğunu öğrendik, keşke bari buna dikkat etseydiniz bu ciddi bir ihmal—- karar doğrultusunda acilen sonlandırmak durumunda kaldık. ” içeriğinde mail ve —- tarihli cari hesap mutabakatı sunulmuştur. Olaylarla ilgili bizzat serviste bulunan görgüsü olan davalı tanıkları şoför ——— kullandığı, bu konuda defalarca uyarıldığını, sabahları geç geldiğini beyan etmişlerdir. Zaten davacının da şikayetler üzerine bu şoförü değiştirdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Aracın agresif,sert kullanılması sözleşmede haklı nedenle fesih sebebidir. Davacının iddiası ise zaten talep üzerine şoför değişikliği yapılarak davalının taleplerine uygun hareket edildiği, fesih sebebinin ortadan kalktığı, işten çıkarılan şoförün tekrar davalı iş yerine gelmesinde kendilerine kusur atfedilecek bir eylem olmadığı yönündedir. Gerçekten de işten çıkarılan şoförün davalı iş yerine gelip tehditlerde bulunması davacının doğrudan kusurlu bir eylemi olmasa da; dinlenen tanık beyanlarından şikayetçi olunan şoför—- yine davacının başka bir servisi ile davalı iş yerine geldiği, tehditlerde bulunulduğu, suç duyurusunda bulunulduğu, — şahsi aracı ile dahi şirkete gelmediği, davacının kendi şoförlerini yeterince denetleyemediği, çalışanını özenle seçip gerekli emir ve talimatlarını vermediği, bu nedenlerle kusurlu olduğu, — davacı servis aracı ile iş yerine gelip davalı çalışanlarını tehdit ettiği, hem genel olarak —– işten çıkarılmasına sebep olan önceki yaşanan emniyetli sürüş sorunları hem de işten çıkarıldıktan sonra yine davacının başka çalışanı aracılığıyla iş yerine gelip tehditlerde bulunması bir arada değerlendirildiğinde artık sözleşmenin davalı tarafça devam ettirilmek istenmemesinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca dosya kapsamına yansıyan tanık beyanları ve belgeler gözetilerek feshin haksız olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun’un 18-A/13. Bendi uyarınca—— tarafından karşılanan 1.320-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.29/03/2022