Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/597 E. 2022/167 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO 2020/597 Esas
KARAR NO : 2022/167Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan Maddi Tazminat)
DAVA TARİHİ: 04/06/2018
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan Maddi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket aleyhine—- ilamına dayalı olarak başlatılan —- sayılı dosyalarına yetki ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, dosyanın yetkili —- geldiğini, takiplerde karar uyarınca çıkan tazminatın — kapsamında talep edildiğini, anılan Mahkeme dosyasında yapılan yargılama sırasında — tarihli talepleri ile davanın ihbar edildiğini, davalı şirketin dosyaya katılarak savunma ve beyanlarını sunduğunu, dava konusu kazanın —tarihinde gerçekleştiğini, —-dosyada, davalı tarafından yapılan ilk ödemelerin güncellenmiş miktarının bilirkişi tarafından hesaplanan tazminattan düşülerek hesaplama yapıldığını, davacının karşılanmamış zararının—- olduğunun belirlendiğini, hatır taşıması nedeniyle —– oranında hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm kurulduğunu, sigorta şirketine bu hükme dayanılarak takip yapıldığını, davalı şirketin ödeme yapmadığını, itiraz sebeplerinin ve zamanaşımı itirazlarının haksız olduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının arabuluculuk dava şartını yerine getirmeden dava açtığını,—sayılı aracın şirketleri nezdinde —- olmak üzere toplam —-ödeme yaparak sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı tarafından iş bu ödemelere ilişkin —-tarihinde ibraname imzalandığını, —-dosyasının ise sigortalı aleyhine olarak — tarihinde ikame edildiğini, ödeme tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında— yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın reddi gerektiğini, — içerisinde iptal edilebileceğini,—- sayılı dosyasında verilen kararın hatalı olduğunu, bakiye zarar hesabı yapılırken toplam tazminat tutarından davacı yan açısından kesinleşen % 50 oranında müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılarak ödemenin mahsup edilmesi gerektiğini, — tarihli bilirkişi raporunda —tazminat hesaplandığını, %50 hatır taşıması indirimi yapıldığında toplam hak edişin — olacağını, şirketleri tarafından yapılan ödemenin faizi ile birlikte güncellenmiş tutarının — olduğunu, davacının zararının —- fazla olacak şekilde karşılandığını, davanın tarafı olmadıkları için temyiz etme imkanlarının olmadığını, şirketlerinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olacağını, —- dosyasından tahsilat yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini, aksi halde mükerrer tahsilatın söz konusu olacağını, kusur durumlarının belirlenmesini, davacının maluliyet durumunun kaza ile illiyetine dair rapor alınması gerektiğini, davanın hak düşürücü sürede açılmadığı, talebin zamanaşımına uğradığı, ödeme ile müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığı beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasına bağlı olarak maddi tazminat isteminin şartlarının bulunup bulunmadığı, davalı tarafça dava öncesinde yapılan ödemelerin yeterli olup olmadığı, bu kapsamda —- dosyalarına davalı tarafça yapılan itirazın iptali gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Dosyada,—- görevsizlik kararı verilmiş, talep üzerine dosya mahkememize gönderilmiş, yukarıdaki esasına kaydının yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
İcra dosyalarının incelenmesinde; — sayılı dosyasında, davacı tarafından borçlu/davalı aleyhine —–tutarındaki asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin takip borçlusuna— tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusunun vekili aracılığıyla verdiği —- tarihli Dilekçesi ile; icra müdürlüğünün yetkisine ve takipteki borca ferileri ile birlikte itiraz edildiği, zamanaşımı defiinin ileri sürüldüğü, talep üzerine —-geldiği ve yukarıdaki esası aldığı,
—– üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve icra giderleri ve vekalet ücreti ile tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin takip borçlusuna —tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusunun vekili aracılığıyla verdiği —tarihli Dilekçesi ile; icra müdürlüğünün yetkisine ve takipteki borca ferileri ile birlikte itiraz edildiği, zamanaşımı defiinin ileri sürüldüğü, talep üzerine —— geldiği ve yukarıdaki esası aldığı, görülmüştür.
Davalının zamanaşımı itirazı, TBK 72.madde, 2918 sayılı KTK 109.maddesi hükümleri, olayın aynı zamanda suç teşkil eden niteliği ve davalının takip öncesinde ödeme yapmak suretiyle zamanaşımını kestiği hususları birlikte değerlendirildiğinde yerinde bulunmamaktadır.
—- dosyasından araç sürücüsü—– TCK 89/1 ve 89/2-e uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği dosya içerisine alınan ceza dosyası kayıtlarından anlaşılmıştır.
Dava —– tarihinde açılmıştır. Davalı vekili arabuluculuk başvuru şartının yerine getirilmediği, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş ise de dava açılış tarihinde ticari davalarda arabuluculuk zorunlu bulunmadığından davalının bu savunması yerinde görülmemiştir.
—- sayılı dosyasından alınan maluliyet raporunda; Davacının kazaya bağlı yaralanması dolayısıyla %67 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşmesinin — aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkemece——- dosyasında alınan maluliyet raporunun davalı sigortaya tebliğ edilmesine, davalı taraf itirazlarına göre yeniden maluliyet raporu alınıp alınmayacağının değerlendirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilince maluliyet raporuna itiraz edilmiş ise de somut bir itiraz ileri sürülmediğinden anılan dosyadaki maluliyet raporu esas alınarak bilirkişi tarafından hesaplama yapılması istenmiştir.
Mahkemece dosyanın trafik kazalarında uzman makine mühendisi, aktüer ve sigortacı bilirkişiden oluşturulacak heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiş, Bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacı —— alkol aldıkları, sonrasında —-tarihinde,———- plakalı aracı ile arkadaşları——- bırakması için birlikte —— ayrıldıkları; —- plakalı aracın kontrolden çıkarak kaldırıma ve ağaca çarpması sonucu tek taraflı kaza meydana geldiği açıklandığı, yolcu —- — oluşacak, hayati tehlike geçirir, —- ağır derecede etkiler nitelikte yaralandığı, —–sayılı dosyası ile yapılan yargılamada hazırlanan bilirkişi raporunda,—-seyrederken kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, yolcular—- kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığının tespit edildiği, bu tespite katıldığını,—- kararında bakiye tazminat tutarı hesabının yanlış olduğu, karar tarihi —– fazladan ödeme yapılmış olduğu, davacı —-itibariyle talep edebileceği tazminat olmadığı, davalının, —— sayılı ilamında yer alan yargılama giderleri yönünden de sorumluluğu bulunmayacağı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacı —–tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanmasına bağlı olarak geçici ve sürekli iş göremezliğe dayalı bakiye maddi zararının ve—- sayılı dosyasında mahkemece hüküm altına alınan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin, davalı tarafça tanzim edilen ve kaza dönemini kapsayan ——kapsamında icra yoluyla tazminini talep etmektedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla mahkemece de hükme esas alınmıştır. Alınan teknik görüşe göre dava konusu kazanın olumunda dava dışı sigortalı araç sürücüsü —– kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda davalı sigorta, kaza ile illiyeti tespit edilen davacı zararlarından mesul bulunmaktadır.
Dava öncesinde davalı sigorta tarafından —- ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
—sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporlarında davacının zararı — olarak hesaplanmış, bu tutardan davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin güncel değeri olan —düşümü ile davacının bakiye zararı —- olarak bulunmuş, bunun üzerine Mahkemece olayda hatır taşıması ve müterafik kusur durumunun bulunduğu gözetilerek %50 oranında indirim yapılarak — üzerinden maddi tazminat davasının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki dava bakımından —- sayılı dosyasında verilen karar kesin delil niteliğinde bulunmaktadır. Bununla birlikte davalı söz konusu davada taraf olmadığından mahkemece hüküm altına alınan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu bulunmamaktadır.
Ayrıca davalı sigorta söz konusu davada taraf olmadığından mahkemenin anılan hükmü sigorta yönünden bağlayıcı bulunmamakta olup oluşan davacı zararı olan —- öncelikle araç sürücüsünün yasal alkol limitinin üzerinde alkollü olduğunu bildiği halde dava dışı sigortalı araç sürücüsünün aracına binmek suretiyle davacının müterafik kusuru bulunduğundan %25 oranında indirim yapılması gerektiği, bununda — olduğu, neticede — kalacağı bu tutardan da %25 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, davacının karşı taraftan talep edebileceği maddi zararının—-olacağı, davalı sigorta tarafından yapılan — güncellenmiş tutarının —– olduğu, neticede davalı tarafça davalıya yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle davacı zararını karşıladığı, davacının talep edebileceği bakiye zararının bulunmadığı, davacının davalı tarafla yapılan ibraname ile bağlı olduğu, istemde bulunamayacağı, bulunla birlikte —— hak düşürücü sürenin iş bu dava tarihi itibariyle geçmiş bulunduğu, davacı tarafça araç işleteni ve araç sürücüsüne karşı—– dava açılmasının hak düşürücü bakımından bir etkisinin olmayacağı değerlendirilmiş, belirtilen sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 1.142,35-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.061,65‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2022