Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/59 E. 2020/194 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/59 Esas
KARAR NO : 2020/194

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (—– Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—–. —- 02/04/2013 tarihinde muris ——– davalı bankanın——– müşteri nolu—- — hesabı da davalı banka şubesinde bulunmakta olup, her ay maaşlar bu hesaba yattığını, dava dışı muris ———— ödemesi planlanmış ve aylık sabit ödemeler halinde —-, kredi kullandırımı sırasında davalı banka tarafından— —–. tarafından yaptırılması sağlandığını ve Poliçe tutarları murisin hesabından çekildiğini Davacıların murisi—— 09/01/2016 tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin, muhatap banka olan davalı —– başvuruda bulunduğunu, davalı banka şubesi, başvuru yapıldıktan sonra evrakların inceleneceğini, en kısa sürede tüm belgeleri toplayıp sigorta kapsamında ödeme yapacaklarını beyan ettiğini, aradan zaman geçmiş olmasına rağmen cevap alamayan müvekkilinin bankaya yazılı olarak başvuruda bulunduğunu, davalı banka şubesi cevaben—— yenilenmediğini ve bu nedenle ödeme yapılamayacağını bildirdiğini, dava dışı —– talimat verene kadar sigorta primlerinin ilgili dönemde ve yenilenecek poliçelerimin hesabımdan tahsil edifmesi için tam —– hesabından bu talimat doğrultusunda 2014 yılında 3 farklı poliçe tutarı çekildiğini, ancak ——çekilmediğini,— şubesi ve aynı zamanda —- olan davalının kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin tüm hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, murisin vefat tarihi olan 09/01/2016 tarihinden itibaren mirasçı davacıların borçlu olmadığının tespitine, murisin vefat tarihi olan 09/01/2016 tarihinden sonra, dava tarihine kadar geçen sürede ve dava açıldıktan sonra dava kesinleşinceye kadar ödenen/ödenecek kredi taksit tutarlarının her birinin ödeme tarihlerinden itibaren başlamak üzere işleyecek avans faizi ile birlikte davacılara aynen iadesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın müvekkil bankaya açılması haksız olduğunu, davanın muhatabı hayat sigortasını yapan ——— şirketi olduğunu, müvekkilinin banka sigorta işlemlerine yalnızca aracılık etmekte olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin müşteriye —— yapma mecburiyeti bulunmadığını bu konuda bir taahhütte bulunması da söz konusu olmadığını, konut kredisi sözleşmesinin Sigorta başlıklı 15. Maddesinde ve sözleşme öncesi bilgi formunun 3. Maddesinde ” hayat sigortası ve konut sigortası gibi yapılması isteğe bağlı sigortaların tüketici talep etmedikçe yaptırılması zorunlu olmadığı” açıkça düzenlendiğini, davaya konu krediye ait tanzim edilen son poliçenin süresi — tarihinde sona erdiğini, davacıların murisinin ise 09/01/2016 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa kasten poliçesini yenilemediğini belirterek, davanın ——-davanın öncelikle husumet yönünden reddine, haksız ve kanuni dayanaktan yoksun davanın usul ve esas yönlerinden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi ne karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle———- kaynaklı alacak davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Bilindiği üzere 6502 Sayılı yasanın 73.maddesi hükmü uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Yine 8.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve —– tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, —— olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Eldeki davada mahkememizin —- tarihinde karara çıkmış olup, davacı ve davalı taraf dosyayı istinaf etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi’nin —– sayılı ilamında özetle, davacıların murisi davalı banka ile 02/04/2013 tarihinde kredi sözleşmesi yaptığınu, sözleşmenin konut kredisi olduğunu, tüketici sözleşmesi niteliği taşıdığını, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu 6502 Sayılı Yasa 3. Maddesi gereğince, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta 6502 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK 114/c. Maddesi gereğince “görev” dava şartlarındandır. Ayrıca görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınması gerekli olduğundan istinaf talepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
Bozma sonrası mahkememizin ——–. Sayılı sırasına kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyularak dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi —– GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi.