Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/584 E. 2021/826 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/584 Esas
KARAR NO : 2021/826
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif tarafından şifahi taleplere rağmen cari hesap bakiyesi borcunu ödemeyen borçlu aleyhine ——- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, borçlunun söz konusu icra takibine ve borca, borçlu olmadığından bahisle itirazı ile takibin durdurulduğunu, diğer yandan borçlunun takipten sonra İcra dosyasına istinaden —– kısmi ödeme yaptığını, söz konusu kısmı ödemenin TBK m. 100 gereği öncelikle takibin faiz ve ferilerine mahsup edilerek icra dosyasına beyan edildiğini, harçların müvekkili tarafından icra dairesine yatırıldığını, toplanacak deliller ve alacaklı müvekkilinin defter, belge ve kayıtları incelendiğinde takibe konu alacağının eksik ödendiğini ve dolayısıyla da takibe yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun görüleceğini beyanla, takibe yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile borçlunun takip tarihi itibariyle — asıl alacak ve—- işlemiş faiz yönünden borçlu olduğunun tespitine, takipten sonra yapılan —kısmi ödemenin TBK m. 100 gereği öncelikle takibin faizi ve ferilerine mahsup edilerek îcra dosya borcuna mahsubuna, takibin — asıl alacak ve—- işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek aylık —– devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kooperatife —- nolu kararla ortak olduğunu ve ortaklığa ait tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin —– sayılı kararla üyelikten çıkarıldığını, müvekkiline bu kararın tebliğ edilmediğini, bu arada ——- tarihli ödemelerinin kabul edildiğini, ortak olmasından sonra —- yıl geçmesine rağmen daire tapusunun verilmediğini, ihraç kararı için hiçbir haklı neden olmadığını, ihraç kararının iptali için —— dosyası ile dava açıldığını, yargılamanın sonunda üyelikten çıkarılma kararının iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu kararla birlikte kooperatife karşı kanundan ve sözleşmeden kaynaklanan tüm sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin kooperatife herhangi bir borcunun olmadığının kooperatif yetkililerince müvekkiline bildirildiğini, ancak daha sonra müvekkilinden — faiz olmak üzere toplamda — talep edildiğini, müvekkilinin bu bedellerden ana borç olan ——- “dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile ihtirazı kayıt ile asıl alacağa mahsuben ödeme yapılmıştır” şerhi ile ödemek istediğini, ancak müvekkilini bu talebinin haksız ve hukuka aykırı olarak tamamı ile keyfi bir uygulama ile “bu şerhin makbuzun üzerine yazılamayacağı” gerekçesi ile kooperatifin mali işlemleri ile —— tarafından reddedildiğini, ancak müvekkilinden şuana dek hangi bedelin hangi tarihten itibaren faizi ile birlikte istenildiğine dair açıklama yapılmadığını, müvekkilinin belirlenmiş bir vadede ödenmemiş bir borcunun bulunmadığı gibi, müvekkiline herhangi bir ödeme bildirim/temerrüt ihtarı da yapılmadığını, hal böyle iken müvekkilinden faiz istenebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, hali hazırda kooperatife ait banka hesabının kullanılmadığını, yöneticilerin şahsi hesaplarının kooperatif işlerinde kullanıldığının öğrenildiğini, icra takibinde görünen asıl alacağın yasal hakları saklı kalmak kaydı ile icra tehdidi altında ödendiğini, kooperatif kararı ile değil mahkeme kararı ile yeniden üye olduğundan dolayı müvekkilinin üyeliğe kabulü nedeni ile de istenebilecek faiz alacağının bulunmadığını, müvekkili tacir olmadığından dolayı kooperatife ait ticari defter ve kayıtların müvekkili aleyhine delil teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla, haksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——– dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, kooperatif üye aidat alacağına dayalı olarak toplam ——–tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davalının davacı kooperatif üyesi olup olmadığı, davalının kooperatif üyeliğinin devam edip etmediği ve aidatlardan sorumlu olup olmadığına ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; her ne kadar davalı tanık deliline dayanmış ise de; davanın miktarı ve niteliği dikkate alındığında senetle ispat zorunluluğunun olduğu, buna rağmen mahkememizce davalı tanıklarına sehven duruşma davetiyesi tebliğ edildiği, davalı tanığı ——–celsede hazır olduğu ve beyanının alındığı, ancak davacı vekilinin tanık dinlenmesine muvafakatinin olmadığı anlaşıldığından karar verilirken bu tanığın beyanlarına itibar edilmemiş ve diğer tanık——- dinlenilmesi ara kararından rücu edilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davacı koperatifin defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporlarda özetle; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve delil vasfına haiz olduğu, davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, davalı borçluya ait cari hesaptaki borç tutarının genel kurul kararlarına uygun olarak tahakkuk ettirildiği, davacı kooperatifin aylık — uygulanacağı yönündeki kararının TBK 120. maddesi gereğince yıllık yasal faiz oranının yüzde yüzünü aşamayacağından talep edilecek faiz oranın yıllık —- olduğu, davalının kooperatif üyeliğinin iptal edildiği —– aidat borcunun bulunduğu, genel kurul kararı ile aidat borçlarına faiz işletileceği kararı alınmış olması nedeniyle ayrıca temerrüte düşürülmesine gerek kalmadan borcun ifasının istenebileceği, — tarihli takip tarihi itibariyle toplam —- ana para — işlemiş faizi olmak üzere toplam — toplam borç hesaplandığı, davacının ise —- işlemiş faiz talep ettiği, takiple bağlılık ilkesi gereğince —- işlemiş faiz olmak üzere toplam — talep edilebileceği, takip tarihinden sonra davalı tarafından — olmak üzere toplam ——– ödeme yaptığı, bu ödemenin TBK 100. maddesi gereğince öncelikle takibin faizi ve ferilerinden mahsup edilmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacı kooperatif üyesi olduğu, davacı kooperatif genel kurulunca üyelerin aidat ödemesine karar verildiği, genel kurul kararlarının usulüne uygun yapıldığı, davalı tarafından aksi iddia edilmiş ise de bu hususta genel kurul kararının iptaline ilişkin herhangi bir dava açılmadığı ve genel kurul kararının geçerli olduğu, yine davalı tarafından kooperatifin kısmi ödemeyi kabul etmediği şeklinde savunmada bulunulmuş ise de; bu hususu kanıtlayacak herhangi bir delil sunulmadığı, kaldı ki davalı tarafından kooperatifin hesabına kısmi ödemenin gerçekleştirmiş olduğu, tüm bu hususlar ve bilirkişi raporunda belirlenen hususlar dikkate alındığında, davalının kooperatife aidat borcu ve bu borca ilişkin faiz borcunun olduğu, davacının takip başlatmakta haklı olduğu, davalı tarafından takipten sonra yapılan ödemelerin TBK 100. maddesi gereğince öncelikle takibin faizi ve ferilerinden mahsup edilmesi gerektiği anlaşıldığından takibe ilişkin dosya içerisine alınan kapak hesabına göre toplam takip borcunun — olduğu, davacı tarafından dosyaya — yatırıldığı, ayrıca davalı tarafından davacı kooperatife elden —— ödediği ve buna ilişkin makbuzunda dosyaya sunulduğu, bu ödemeninde davacının kabulünde olduğu, ödemeler düşüldükten sonra toplam takip borcunun —kaldığı anlaşılmış, davacının yapılan —–ödeme yönünden dava açmakta hukuki yararı olmadığı anlaşıldığından bu kısıma ilişkin talebinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,—– sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen 59.945,18 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.094,86-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 539,35-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.555,51-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 539,35-TL peşin harcın toplamı olan 593,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.725,60-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına (%98,35 kabul %1,65 ret) göre hesaplanan 1.697,12-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 8.592,87-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.298,22-TL’sinin davalıdan, 21,78 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/06/2021