Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/581 E. 2022/229 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/581 Esas
KARAR NO: 2022/229
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin çok uluslu çalışanlarıyla pek çok ülkede hizmet veren —– olduğu, davacı şirketin davalı şirkete taşıma hizmeti verdiği, davalıya verilen taşıma hizmeti karşılığında; dilekçe ekinde sunulan navlun faturalarını düzenlediği, söz konusu faturaların davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen davalı şirketçe davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davacının cari hesabında davalı taraftan toplam—- alacağının bulunduğu, dava konusu faturaların: ——-faturalar olduğu, davalı borçlu şirketin İcra Müdürlüğü’nün yetkisine karşı yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğu, faturalara konu navlun ücreti alacağının para borcu doğurmakta olduğu, —- borcunun, alacaklının ikametgâhında ödenmesi gerektiğinden, davacı—- bulunduğu — icra takibinde yetkili olduğu, davalı borçlu şirketin takip konusu borçtan sorumlu olduğu, davalı şirkete taşıma hizmeti vermiş olan davacı şirketin bu hizmet karşılığında ithalat-ihracat faturaları düzenlediği, davalı borçlunun takibe itirazıyla davacı şirketin alacağını tahsil etmesini engellediği, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu, bu nedenlerle, davalının ilgili icra dosyasına itirazının reddine ve icra takibinin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu sabit davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin uluslararası taşıma işi ile iştigal ettiği, davacı şirket ile de bu meşgale alanı ile ilgili olarak zaman zaman birlikte hareket etmek suretiyle iş yaptığını, davalı şirketin, davacı şirket ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borçlarını davacıya ödediği, buna rağmen cari hesap ilişkisindeki bütün alacakları kendisine ödenen davacı şirketin işbu haksız davayı açmak suretiyle davalı şirketi borçlu gösterdiği, tarafların ticari defterleri üzerinden yapılacak incelemede davalının iddialarının haklılığının ortaya çıkacağı, bu nedenlerle, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesine istinaden bakiye cari hesap alacağına ilişkin olarak davacı tarafça başlatılan —– dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın İİK 67 kapsamında iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça süresi içerisinde —- tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce—- edilmiş, uyuşmazlığın çözümü için ——- uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan —-yıllarında davaya konu faturalara ilişkin dönemlere ve açılış kapanış günlerine ait yasal ticari e-defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde —— berat onaylarının yapıldığının tespit edildiği, buna göre söz konusu ticari e-defterlerin davacı şirket lehine delil niteliğine sahip olduğu kanaatine varıldığı davalı tarafından yerinde inceleme talep edilmiş ise de; rapor tarihine kadar talep edilen belgelerin taraflarına sunulmadığı ya da yerinde inceleme yapılacağı gün ile ilgili taraflarına dönüş yapılmadığı, davacının sunduğu cari hesap özetine göre davacının davalıdan icra takip tarihi ve — sonu itibariyle alacağının — olduğu, davacının ticari defterinde kayıtlı — davalı adına düzenlenen dava konusu — faturanın davalı tarafça —— mal ve hizmet alımı olarak vergi dairesine bildirildiğinin tespit edildiği, buna göre dava konusu faturaların ve faturalara konu alınan hizmetin davalı tarafça kabul edilerek —— bildirimde bulunulduğu kanaatine varıldığı” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora itirazda bulunulmamıştır.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname, vergi kayıtları gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Celp edilen—– davalının, cari hesapta davacının alacaklı olacağı son —— faturayı bildirdiği tespit edilmiştir. Yine HMK 222/3 maddesi: “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—–hükmünü haizdir. Mahkememizin ön inceleme duruşmasında da her iki tarafın hazır bulunduğu duruşmada vekillere ihtarat yapıldığı halde davalı tarafça bu hükme aykırı olarak defterler ibraz edilmemiştir. Hal böyle olunca davacının usulüne uygun olarak tutulmuş defterleri kendi lehine delil olarak kabul edileceğinden takip tarihi itibariyle defter ve kayıtlarına göre — olarak belirlenen alacağının kabulü gerekmiştir. Nitekim emsal nitelikte ——Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı tarafça ibraz edilen e-defterlerin kanuna uygun tutulduğu ;davacı ticari defterlerinde davacının takip miktarı kadar alacaklı olduğu belirlenmiştir.Davalının ticari ibraz etmemesi nedeniyle davacının kanuna uygun tutulan ticari defterleri davacı alacaklı taraf lehine delil teşkil ettiği anlaşılmakla,davalı vekilinin faturanın ve emtianın tebliğ,teslim edilmediğine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. ” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir.
Taraflar arasında akdi ilişki davacı tarafça ispat edildiğinden TBK 89. Madde uyarınca davalının yetki itirazı da yerinde görülmemiştir. Neticeten davalının rapora itiraz etmemesi, ticari defterlerini ibraz etmemesi, —–ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—– takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin —-asıl alacak üzerinden aynen devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.878,21-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 685,69-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.192,52‬-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı, 685,69-TL peşin harcın toplamı olan 740,09-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.871,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 8.180,58-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca——-tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/03/2022