Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2022/833 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/579 Esas
KARAR NO: 2022/833
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/11/2020
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil kurum ile davalı arasında —-imzalandığı, anılan bu sözleşme kapsamında elektrik hizmeti sunulduğu, davalı ise; elektrik kullanımından doğan borcunu ödemeyi taahhüt ettiği, ancak davalı tarafın aldığı hizmetin borcunu ödemediği, ödenmeyen fatura bedelinin tahsilinin sağlanması amacıyla —— dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı fatura borcuna ilişkin başlatılan icra takibine itirazda bulunduğu, itiraz üzerine ilgili icra müdürlüğü tarafından takip durdurulduğu, Borçlunun itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, itirazın iptali davasını açmadan önce Arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup anlaşma sağlanamadığı, İcra İflas Kanunu 67/2, “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir, hükmüne haiz olduğu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği, davalı adına kesilen faturalar ve müvekkil şirket tarafından sağlanan hizmet karşılığında davalının borcunu ödemediği görüldüğünden alacağın varlığı ve belirlenebilir olduğu açıkça ortada olup bu minvalde müvekkil şirketin icra takibine konu olan likit ve muayyen alacağına bilerek ve kötü niyetle haksız yere itiraz eden davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine de karar verilmesi gerektiği ifade edilerek, davanın kabulü, davalı tarafın itirazının iptali ile takibin devamı, davalı tarafın % 20’den aşağı olmamakla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi, yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davacı firma ile aralarında düzenlenmiş bir Elektrik Dağıtımına dair abonman sözleşmesi olmakla birlikte, sözleşmenin konusu olan —–bulunduğu ——-maliki olmamakla birlikte, söz konusu ————- dönüştürülmesi hakkında kanun uyarınca ve yüklenici firma ile yapılan sözleşme ile alt ve üst haklan ile birlikte—– devredilmiş olduğu, devir tarihi ile birlikte yıkım işlemleri gerçekleştirildiği, dolayısıyla söz konusu elektrik aboneliğine ilişkin ——- yılından bu yana herhangi bir kullanım gerçekleştirilmediği, davacı tarafından arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak anlaşma yolu bulunamadığı iddiasının gerçek dışı olduğu, zira herhangi bir arabuluculuk teklifi ihtarı ya da ihbarı herhangi bir şekilde gelmediği, Şayet bu konu ile ilgili arabuluculuk yolu talebi gelse idi bu konunun da ayrıca değerlendireceğini, davacı firma tarafından isnat edilen borçların tek taraflı bir borç yükleme şeklinde olduğunu, hangi esas ve kriterlere göre bu tutarın belirlendiği belli olmamakla birlikte; firma tarafından tarafıma herhangi bir borç bilgisi ne bugün ne de geçmişte ulaşılamadığı—— konu ——- yukarıda zikredilen yüklenici firmaya devrinden sonra kendisine herhangi bir tebligat olmadığı, bu durum ——– mülkiyetinin ve haklarının firmaya devri ——– yıkılması ve tapu kayıtlarında işlemlerinin gerçekleşmesi ile sözleşmenin konusunun ortadan kalkması ve sözleşmenin kendiliğinden fesih olacağı ve şayet borcum var ise de bunun mernis kayıtlannda yer alan adresime tebliğ edilmesi ile borcun tarafımca da kabul ve ifa edilebilir borç olarak anılacağı düşüncesi ile bugüne kadar ulaşan herhangi bir borç bildirimi olmadığından söz konusu borcun hali hazırda tarafunca kabulü mümkün olmadığı, davacı tarafından isnat edilen borcun hukuksuz ve usulsüz olduğunu, sözleşmeye konu bir —-bulunmamasına rağmen tek taraflı borç yüklendiği, bu nedenle isnat edilen borcu kabul etmediği ifade edilerek, dilekçemizde yer alan açıklamalarımızda görüleceği üzere, davaya konu icra takibine itirazın haklı olup, bu hal ve şartta icra inkâr tazminatı hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, bu nedenle davacının icra inkâr tazminatına iliskin taleplerinin de bu hal ve koşulda reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdii edilerek, rapor alınmıştır. ——– tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı ile davalı arasında elektrik alımına ilişkin abonelik sözleşme somut olduğu, davalının adresten ayrılması esnasında tesisatla ilgili aboneliği sonlandırması gerekirken, herhangi bir başvurusu olmadığı, bu yönüyle tüketimlerden sorumlu olması gerektiği, rapor içeriğinde detayları sunulmuş olmak üzere, faturaların bir kısmında sayaç okuma ve faturalandırma süreleri arasında uzun süreler bulunduğu, bu yönüyle izaha muhtaç olduğu, gerçekleşen tüketim değerlerine göre bilirkişi tarafından hesaplanan fatura tutarlarının davacının hesapladığından kısmen düşük olduğu, bunun sayaç okuma aralıkları ve faturalandırma farkları nedeniyle olabileceği, fazladan bir tahakkuk bulunmadığı, yaklaşık —- yıl süre ile elektrik kesilmemiş olmasının emsal yargı kararları doğrultusunda mütefarik kusur olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre yönetmelikte yapılan değişikliğe göre —- tarihinde elektrik kesilmesi gerektiği, icra dosyasına esas alacak miktarının —-tarihi itibariyle toplam alacağının —— olduğu, davacının itirazın iptali yönündeki talebinin mevcut dosya kapsamına göre alacağı nispetinde kısmen uygun olduğu, İİK 67. maddesi uyarınca davacının talep etmiş olduğu % 20 den aşağı olmamak üzere tazminat talebi ile ilgili alacağın likit olmadığı mütalaa edildiği, tespitinde bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce —- tarihli ek bilirkişi raporu dosyamıza alınmıştır.— tarihli bilirkişi raporunda özetle: —– İcra dosyasına eklenen faturalar ve değerlendirmeler ışığında davacının takip tarihi itibariyle —- borcu bulunduğu, —- faturaların kabul edilmemesi halinde —- alacaktan söz edilebileceği, tespitinde bulunmuştur.
—- tarihli bilirkişi raporunda ek bilirkişi özetle: Ek raporda yapılan değerlendirmelerin aynene korunduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Davalı hakkında kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile başlatılan ilamsız takiple ilgili olarak davacı tarafça itirazın iptali talebinde bulunulmaktadır. Davacı ile davalı arasında elektrik alımına ilişkin abonelik sözleşme ilişkisi somut olduğu, davalının aboneliği sonlandırmaması ile tüketimlerden sorumlu olacağı, —-dönemlerine ait geçmiş dönem borcu olduğunun bildirildiği, ancak tekraren fatura edilmesinini nedenini ispatlayamadığı, —— tutarlı faturaya konu borcun davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmış, davacının —— alacaklı olduğuna kanaat edilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ ile; —– sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.378,92-TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-) Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-) Alınması gerekli 230,81-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 164,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 66,03‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-) a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı, 164,78-TL peşin harcın toplamı olan 219,18‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.249,45-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 437,55-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-) Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-) Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.378,92-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ———— tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 462,26-TL’sinin davalıdan, bakiye 857,74‬-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalı asilin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 22/11/2022