Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2021/751 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/564 Esas
KARAR NO : 2021/751
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şahıs adına kayıtlı — sigortalı olan —– tarihinde kaza yaptığı, davacının kaza sonrası sigorta şirketine bildirimde bulunulduğu, sigorta şirketi tarafından araçla ilgili olarak —- numaralı hasar dosyası açıldığı, kaza sonrası araç yetkili —- onarım gördüğü, — hasar bedeli ile faturalandırıldığı, davalı sigorta şirketi faturanın tamamı yerine —- davacı şahsın hesabına gönderdiği, ödenmeyen — başvuru yaptığı ancak davalı sigorta şirketi herhangi bir işlem yapmadığı, ödenmeyen — bedel olan bu kısım üzerinden davalıdan—— tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ettikleri görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf Karayolları Trafik Kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeyerek dava açtığı, bu sebeple davanın usulen reddinin gerektiği, davalı şirkete yapılan başvuru çerçevesinde ekspertiz çalışması yapıldığı, davacı tarafça işlemlerin sonuçlandırılmasını beklemeden aracın onarımının yaptırıldığı, sigortaya yapılan alelade bir başvuru ile gerekli başvuru şartlarının yerine getirildiğinden bahsedebilmenin mümkün olmadığı, davacı tarafça davalı sigorta şirketine maddi tazminatın hesabına ilişkin asgari ve meri düzenlemelere uygun belge ve inceleme fırsatı sunulmadığı, tazminat talebinin kısmen veya tamamen yerine getirilmediği iddiaları kabul görmediği, işbu nedenle trafik sigortası genel şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığı, başvurunun usulen reddinin gerektiği, davacı tarafa söz konusu kaza nedeni ile aracında meydana gelen hasar için —– hasar ödemesi yapıldığı, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddinin gerektiği, davacı tarafın öncelikle zararı ve zarar sorumlusunu ispat etmesi gerektiği, ispat açısından davacı tarafça sunulan faturanın kabulünün mümkün olmadığı, davacı iş bu davaya dayanak olarak onarım faturasını ve ekspertiz raporunu sunduğu, ancak söz konusu evraklar zararı ve zararın söz konusu kazadan kaynaklandığını ispatlamaya elverişli olmadığı, davacı taraf —- yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı şirketin zararın tespiti açısından bilgi alma hakkını engellediği, bu nedenle gerçek zararın tespiti ile trafik sigortası genel şartları hükümlerine göre yapılacak hesaplamanın üzerinde kalan zararın reddinin gerektiği, dava konusu aracın davalı şirkete fiziki olarak gösterilmesi gerektiği, izin verilmesi halinde tedariki gereken parçaların davalı şirket tarafından iskontolu olarak satın alınabileceği sabit olmakla, araç gösterilmediğinden işlem yapılamadığından açıklanan hususlar ile de TTK 1479. maddesi doğrultusunda davalı şirketin sorumluluğunun tespitinde tedarik iskontosunun dikkate alınması gerektiği, başvuru sahibinin gerçek zararının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, bu nedenlerle davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacının aracının —– tarihli kaza nedeniyle oluşan hasar kapsamında davalı kasko sigortasından bakiye alacağının olup olmadığına ilişkin tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce hasar dosyası celp edilmiş, makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin — tarihli raporunda özetle: — plakalı araç sürücüsü — için yapılan değerlendirmede, 2918 sayılı karayolları trafik kanunu ilgili maddelerini ihlal etmesi sebebi ile kazanın oluşumunda %100 ve tam kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücüsü —-yapılan değerlendirmede, kazanın oluş şeklinde atfı kabil kusuru olmadığı, ——plakalı aracın hasar onarımını yapan —– bedeli için tahsil ettiği — bedelin piyasa koşullarına uygun olduğu ve onarım için gerekli bedel dolduğu, davalı tarafın— plakalı aracın hasar onarım bedeli için —- tutar ödemesi gerektiği şeklinde rapor sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait olan — plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, aracın ——- gördüğü, hasar ödemesi için davacı tarafından usulüne uygun şekilde davalı sigortaya başvuru yapıldığı, sigorta tarafından kısmi ödeme yapıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre kısmi ödemenin zararı karşılamadığı, zararın karşılanması için davacının —- talep edebileceği anlaşıldığından davacının talebi bu yönüyle kabul edilmiş, ancak davacının fatura tarihinden itibaren faiz talep edemeyeceği, faiz talebinin sigortaya başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasından başlayacağı anlaşıldığından davacının faiz talebi kısmen kabul edilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —- sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 167,46-TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 54,40-TL harcın mahsubu ile kalan 113,06-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı 649,60-TL bilirkişi masrafı ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 758,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT gereğince 2.451,41-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——-tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/06/2021