Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/880 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2021/880
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — kredi genel sözleşmesine istinaden ilgili firmaya kredi tesis edilerek kullandırıldığını, akdedilen kredi ilişkisinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğinden kendisine kredi kat ihtarnamesi keşide edilerek hakkında takip başlatıldığını, söz konusu borçlu firmanın kredilerinin teminatına aynı zamanda keşidecisi ———- bedelli çekler alındığını, bu çeklerin müvekkili bankaya ciro edilerek devredildiğini, bankanın —— tarafından bedeli tahsil edildiğinde bankaya olan borçlarından mahsup edilmek üzere ciro ile bankaya tevdi edilen söz konusu çekin, bankanın yetkili hamili konumunda olduğunu, müvekkili bankanın dava dışı——-olan alacaklarının da devam ettiğini, dava konusu çeke ilişkin olarak zamanaşımı süresin içerisinde kambiyo hukukundan kaynaklanan başvuru haklarını kullanılmış olduğundan iş bu davayı ikame ettiklerini, bu nedenlerle davanın kabulü ile —–tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkili bankaya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap verilmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı bankanın dava dışı müşterisinden borcuna mahsuben aldığı çeklerde ödeme yasağı bulunması sebebiyle keşideciye karşı açmış olduğu kambiyo senedinden kaynaklı alacak davasıdır.
Çekte zamanaşımı TTK’nın 814.maddesinde düzenlenmiş olup, hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Yine TTK’nın 732. Maddesine göre; Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
Dava konusu çeklerin süresinde bankaya ibraz edildiği ancak ödeme yasağı olması sebebiyle işlem yapılamadığı, davanın da zamanaşımı dolmadan açıldığı nazara alındığında çeklerin dava tarihi itibariyle halen kambiyo vasfını haiz olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı davasını sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak açmış ise de; hukuki nitelendirme hakime ait olup, dava konusu çeklerin kambiyo vasfını taşıdığı kanaatine varılmıştır. Çekte iki türlü ——-mümkün olup, davacı tarafça dosyaya sunulan çek/senet teslim tutanağı incelendiğinde çeklerin tahsili ile banka nezdindeki borçlardan mahsup edilmesine ilişkin yazının lehtar tarafından imzalandığı, yine çekin üzerinde tahsil cirosu olduğuna ilişkin bir kaydın olmadığı anlaşılmış, davacı bankanın çeki temlik cirosu ile devraldığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce celp edilen Akhisar —.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- Sayılı dosyası incelendiğinde çek keşideci ise lehtar arasında açılan çeklerin bedelsiz kaldığına ilişkin menfi tespit davası olduğu, davacının çeki temlik cirosuyla devralmış hamili olduğu nazara alındığında; keşideci davalı ile dava dışı lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile çek hamili olan davacı bankaya karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığı, bankanın kötü niyetli olması halinde şahsi defilerden etkilenebileceği, gelinen aşamada davalı tarafça böyle bir iddiada bulunulmadığı gibi çek bedelinin ödendiğine ilişkin bir belge de sunulmadığı anlaşılmış, hal böyle olunca davanın kabulüne, çekler kambiyo vasfını haiz olduğundan ibraz tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafça keşide edilen —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 6.543,85-TL peşin ve başvurma harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen toplam 105,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden — Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 12.975,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.