Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/534 E. 2022/158 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/534 Esas
KARAR NO : 2022/158

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı sigortalısı——- — işinin sorumluluğunu —kayden davalı taşıyıcının üstlendiğini, emtianın alıcıya varışını müteakip yapılan kontrolde hasarlı olduğunun tespit edilmesi üzerine — hasar şerhi düşüldüğünü, davalı tarafın CMR md.8 ve md.9 kapsamında taşınmak üzere çekincesiz teslim aldığı emtiayı teslim aldığı haliyle teslim edemediği için CMR md.17’ye göre — oluşan zararın tazmininden sorumlu olduğunu, davacının alıcısına hasarlı teslim edilen emtia için yaptırdığı ekspertiz incelemesi neticesinde tanzim edilen—– davalı taşıyıcının taşıma sorumluluğunu üstlendiği —– hasar tespit edildiğini, davacının tespit edilen hasar tutarını ödemekle sigortalısının halefi olarak TTK md.1472’ye göre davalıya rücu hakkı doğduğunu, davacının rücuen tazminat alacağını tahsil edebilmek için başlattığı icra takibinin yapılan itirazla durdurulması üzerine davalı taşıyıcı aleyhine işbu davanın açılması zarureti doğduğunu, açıklanan sebeplerden dolayı davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %5,00 oranında işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda davacı şirketin aktif husumet ehliyeti ve müvekkilinin de pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, emtianın nakliye aracına ———–,— iddia edildiği gibi emtianın — sarsıntı ile birbirlerine ve araç duvarlarına çarpması sonucu hasar oluştuğuna dair somut hiçbir delil bulunmadığını, davacının dava dışı sigortalısının emtia üzerindeki menfaatini ve aktif husumet ehliyetini kanıtlamadan hasar ödemesini rücu konusu yapamayacağı gibi nakliye sürecinde oluştuğu öne sürülen hasarın CMR md.30’da öngörülen şekilde müvekkiline ihbar da edilmediğini, oluşan zararın tazmininden müvekkilinin mesul tutulamayacağını, kaldı ki dava konusu taşımaya ilişkin dava ve taleplerin işbu davanın ikame edildiği —- tarihi itibariyle CMR md.32’ye göre zamanaşımına uğradığını, maddede öngörülen 1 yıllık süre geçtikten sonra işbu davanın açıldığını beyan ederek haksız davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan ve iddia edilen hasardan davalı sorumlu olmadığından reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine——. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlularından birinin mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, sigorta tazminat ödemesinin rücuen tahsili talepli alacağa dayalı olarak—- tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçluların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; — tarafından ——— taşınan ürünlerdeki hasar nedeniyle yapmış olduğu ödemenin davalı taşıma şirketinden rücu edilmesine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin davası olduğu tespit edilmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 27.10.2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur. Raporda özetle; “Kısmi kayıp, hasar veya gecikme durumunda, yükün mevcut hali ile alıcısı emrine teslim edildiği tarihten—– itibaren (md.32/l-a) tam kayıp durumunda taraflarca teslim için kararlaştırılan sürenin dolmasından 30 gün sonrasına —- herhangi bir süre belirlenmemişse —- tarafından taşınmak üzere teslim alınmasından itibaren 60 gün sonra (md.32/i-b) diğer tüm durumlarda, taşıma sözleşmesinin yapıldığı tarihten 3 ay sonra (md.32/i-c) işlemeye başlayacağı belirtildiği, tüm delillerin münakaşası, İİK md.67/2 kapsamına giren talepler ile zamanaşımına yönelik itirazın davacı—- somut olaya bağlı olarak davalı taşıyıcıdan rücuen talep edebileceği tazminat alacağının bulunmadığı” şeklinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; hem CMR’de hem de TTK’da taşıma sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda emtianın tesliminden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğü, bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere teslimatın hangi tarihte gerçekleştiğinin CMR belgesinden tam olarak anlaşılamadığı, ancak dosyaya sunulan —- gerçekleşmiş olduğunun tespit edildiği, takip tarihi olan—- itibariyle bir yıllık zamanaşımı süresi dolduğu ve davalının cevap dilekçesinde ve süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
7-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.