Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/518 E. 2022/239 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/518 Esas
KARAR NO : 2022/239 Karar

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalıya —– yapıldığı, satış sözleşmesi gereği müvekkilinin tarafından davalıya satılan malların cins miktar fiyat ve diğer özelliklerinin———–edildiği söz konusu faturanın davalının ticari defterlerine ve müvekkilinin ticari defterlerine kaydedildiği, fatura içeriği emtianın fatura tarihinde davalıya teslim edildiğini, fatura bedelinin davalı tarafından müvekkile ödenmemesi üzerine —– Esas dosyasından takip yapıldığını, davalının kendisine yapılan ödeme emrine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığı için iş bu alacak davasını açmak mecburiyetinin hasıl olduğunu, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden—- icra takip tarihinden itibaren işletilecek ticari temerüd faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine karar verilmesini, ücreti vekaletin ve dava giderlerin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, reddi gerektiğini, davacının iddialarının gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını, davacının açmış olduğu davada taraflardan müvekkilim tacir olmadığından ve taraflar arasında yapılan iş, ticari iş olmadığından dolayı görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olmayıp asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, fatura konusu malların davalıya teslim edilmediğini, davacının malları teslime yanaşmaması üzerine ihtarname gönderildiğini, fatura konusu mallar buna rağmen teslim edilmeyince karşı tarafa iade faturası kesildiğini, mal teslimi gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, işlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiklerini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı, fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği bu kapsamda kötüniyet tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkin bulunmaktadır.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. ——- tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar mutlak ticari davalardandır.
Tüm dosya kapsamı, davacı tarafın iddiaları birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece yapılan araştırmada dava konusu uyuşmazlıkta, davalının tacir sıfatı———- olduğu görülmüştür. Uyuşmazlık nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 6102 sayılı Kanunun kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizce görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkememizin görevsizliği sebebiyle USULDEN REDDİNE,
Davada görevli mahkemenin —- Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-HMK 20.md uyarınca mahkemece verilen kararın kesinleşmesi ve kararın kesinleşmesini müteakip 2 haftalık kesin süre içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli—- Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.