Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/507 E. 2021/302 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/507 Esas
KARAR NO : 2021/302 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/04/2013
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——— plaka numaralı aracı——- ——————–arkadan çarptığını, bu çarpmanın neticesinde motosikletin gidişe göre önce yolun sol tarafındaki bariyerlere, daha sonra ise yolun sağ tarafındaki ———- çarptığını, meydana gelen maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasında, müvekkili .——— arkasında yolcu olarak bulunduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğu trafik kazasında sakatlandığını ve vücut fonksiyonlarını büyük ölçüde kaybettiğini, müvekkili …’ın motosiklette yolcu olarak bulunduğunu kusura katılımının söz konusu olmadığını, kazanın oluşumunda tüm kusurun ————— ödemede bulunduğunu, ödemeleri eksik olduğundan poliçe limiti dahilinde sorumluluklarının bulunduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, belirlenecek maddi tazminatın,—- temerrüde düştüğü tarihten itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde——- numaralı——— olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında —— ödeme yapıldığını, davaya konu olayda, hatır taşıması olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının kalıcı maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyanla dilekçesinde açıklanan nedenlerle, müvekkili şirket aleyhine açılmış bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı sigorta poliçesine dayalı alacak davasıdır
Mahkememiz ———– tarihli kararıyla; kaza tespit tutanağı hasta epikriz raporu ————- nüfus kayıtları, bilrikişi raporları dosya içinde mevcut olup, dosyamızda cevap dilekçesi ekinde delil listesinde belirtilen tüm evraklar müzekkere yazılarak istenilmiş olup,——oranında .—- meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu tespit edilmiş, bu rapor ışığında dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, uyuşmazlık konusunun olayda hatır taşıması olup olmadığı hususu olduğu ve Yargıtay içtihatlarına dayanarak hatır taşıması indirimi talep edildiği, davacının araç içinde yolcu konumunda olmadığından hatır taşıması indirimi yapılamayacağı raporda değerlendirilmiş, davacı …’ın kusursuz olduğu için kusur indirimi yapılmayacağı, 05/02/2013 tarihinde davacıya 71.253,73 TL ödeme yapıldığı, güncelleştirme yapılarak davacının maluliyet sebebiyle maddi zararının 36.275,43 TL olduğu raporda belirtilmiş ve bu rakamın sigorta limitinin altında kaldığı bu nedenle, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz hesaplanarak kabulü gerektiği rapor halinde mahkememize sunulmuş——– müdahil olarak katılan … dilekçesini beyan ederek 50.000,00 TL’sini alacak itibariyle temlik aldığını ve taraf olarak işlenmesini beyan etmiş, bu arada bilirkişi raporuna itiraz üzerine 22/01/2015 tarihindeki rapordan farklı olarak hatır taşıması olup olmadığı hususu değerlendirilmesi istenilmiş, güncelleme hesaplamasının yanlış olduğu bildirilmiş, raporun—– bahsi geçen hususlar, yani güncelleme ve iş kazası olduğu konusundaki değerlendirmeler yapılarak tekrar hesaplama yapılmış, davacının indirimsiz —– hesaplanmış, fakat iki kere ıslah dilekçesi verilemeyeceği ve ilk raporda tayin olunan rakamın uygun olacağı görüşü uygulanacağı düşünülerek rapor mahkememize sunulmuş, son rapor devamında 16/03/2015 tarihinde verilen ıslah dilekçesinden sonra tekrar ikici kez artırma talebi altında tekrar verilmiş olduğu, ikinci kez verilen ıslah dilekçesi kabul edilmeyeceği belirtilerek davanın kısmen kabul, kısmen reddine 36.275,43-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ve davacıya verilmesine , 29.551,68-Tl kısım yönünden reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı vekilince, mahkemece tam kabul kararı verilmesi gerektiği gerekçe ile, davalı vekilince ise; asil müdahil … hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, hatır taşıması indirimi yapılmamasının doğru olmadığı, alınan maluliyet raporuna itibar edilemeyeceği gerekçeleri ile istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi –. Hukuk Dairesinin ——– Karar sayılı ve 24/09/2020 tarihli kararıyla; davanın açılması tarihinden sonra dava konusu alacağın bir kısmını devraldığını——- tarihli davaya asli müdahale dilekçesi ile dilekçeye ekli ——- —–” sözleşmesinin, davaya konu alacağın bir kısmını devrettiği iddia olunan davacı …’ın; ibraz edilen alacağın devri sözleşmesine karşı koymasının ve karar tarihinden sonra davacının sunduğu 29/06/2020 tarihli alacağın devri fesih ihbarnamesinin birlikte değerlendirilmesi, tartışılması talep sahibinin davada ki sıfatının asli müdahil mi temlik alan mı olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, buna göre yargılamanın sürdürülerek sonuçlandırılması ve müdahale talep edenin istemine ilişkin olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi, davacının davada 2 değil bir defa ıslah yaptığının kabulü ile toplanan ve toplanacak delillerin tartışılıp değerlendirilmesi neticesinde karar verilmesi gerektiği kanaatiyle, Mahkememiz kaldırılmış ve yeniden yarılama ve hüküm tesisi için dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin —— Dilekçesi ile davaya asli müdahale talebinde bulunulduğu, başvurma harcı yatırıldığı, dilekçesi ekinde temlik sözleşmesi sunduğu, mahkememizin 08/10/2015 tarihli celse ara kararıyla müdahale talebinin kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin 29/12/2015 tarihli celsede temliki kabul etmediklerini beyan ettikleri, davacı asilin — tarihli dilekçesi ile temliki kabul etmediğini beyan ettiği, davacı asilin ayrıca temliki feshettiğini bildirdiği, buna ilişkin Bursa —-Noterliğinin —- yevmiye nolu Alacağın Devri Fesih İhbarnamesinin onaylı suretini dosyaya sunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi—-.Hukuk Dairesinin ——- Karar sayılı kararında da bu hususa değinilerek mahkeme kararının bu yön de gözetilerek kaldırılmasına karar verildiği gözetilerek konu değerlendirilmiş ve ara kararla; … vekili tarafından mahkememize——– yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile 50.000,00-TL’lik kısmının devralındığı bildirilmiş ve buna ilişkin temlik sözleşmesinin bir örneği sunulmuş ise de ilgilinin dilekçesinde belirttiği hususlar bakımından talebinin niteliği itibariyle, davaya HMK 65.madde uyarınca asli müdahale niteliğinde bulunmadığı ancak temlik alan sıfatıyla HMK 125/2 uyarınca temlik aldığı alacağı oranında davacı yerine geçebileceğinden ve bu arada alacağın tamamı devredilmediğinden hem ….— hemde .— davacı sıfatı devam edeceğinden mahkememizin 02/07/2015 tarihli ara kararından dönülerek …— asli müdahale talebinin reddine, yatırmış olduğu başvuru harcın ve varsa artan gider avansının kendisine iadesine, ayrıca … HMK 125/2 uyarınca davacı taraf olarak temlik aldığı dava konusu alacak oranında davacı olarak bulunabilecek ise de dava konusu alacağın temlikine ilişkin husus … ve … arasında çekişmeli bulunduğundan ve bu husus ayrı bir yargılamayı gerektirdiğinden— hususta ayrı bir dava açma hakkı saklı kalmak üzere temlik alan olarak davacı konumuna alınmasına yer olmadığına ve davacı konumundan çıkartılmasına, UYAP’tan kaydının silinmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve——– birlikte değerlendirildiğinde; Dosya kapsamında alınan kusur, maluliyet ve hesaplamaya ilişkin raporlar olayın oluş şekli ve denetime elverişli bulunmakla Mahkememizce de yerinde bulunularak hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf eldeki davayı fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 6100 sayılı yasanın 107.maddesi hükümleri uyarınca 1.000,00-TL bedel üzerinden açmış ve yargılama sırasında 16/02/2015 havale günlü bedel arttırım dilekçesi ile talep miktarı ——— çıkartmıştır.
6100 Sayılı HMK’nin “Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” başlığı altındaki 107/1.maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun “Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi Kapsamı ve Sayısı” başlığı altındaki 176. maddesinin 1.fıkrasında; taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, 2.fıkrasında aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği hüküm altına alınmıştır. Kanunun 177.maddesinde ise ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar sözlü ya da yazılı olarak yapılabileceği belirtilmiştir.
Belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK’nın 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK’nın 176. ve devamı maddelerine göre bir kez de ıslah edebilir. Belirtiler hususlar çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda, davacı vekilince bedensel zarara dayalı alarak açılan belirsiz alacak davası bakımından ——- artık alacak belirli hale geldiğinden ıslah dilekçesi olarak kabul etmek gerekmiş ve Mahkemece bu kabule göre de hüküm tesis edilmiştir.( Örn. Yargıtay ——-
Dosya kapsamına göre, olayın meydana gelmesinde davalıya sigortalı aracın sürücüsü %100 oranında kusurlu bulunduğundan, davalı sigortanın KTK 91 ve devamı madde hükümleri uyarınca sigorta poliçesi kapsamında, poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere, davacının maddi zararlarında sorumlu bulunduğu değerlendirilmiş ve davalı ödemesinin güncel değerinin düşülmesi ile yapılan hesaplamaya göre 65.827,11-TL maddi tazminatın 36.275,43-TL’sinin davalının ödeme yaptığı ve temerrütünün oluştuğu 05/02/2013 tarihinden bakiyesi olan 29.551,68-TL’sine ıslah tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigortadan tahsili ile davacı …’a verilmesine, bununla birlikte ticari faiz işletilmesini gerektirir bir husus bulunmadığından davacı maddi tazminat alacaklarına yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi —-.Hukuk Dairesinin kararında da belirtildiği üzere Davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında davacının, kazaya karışan ve davalı ….——–nezdinde —- bulunan —– plaka sayılı araçta değil, kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığı belirlenen karşı araçta (————plaka sayılı motosiklette) yolcu olarak bulunması nedeniyle belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılamayacağı değerlendirilerek belirlenen tazminat miktarında indirim yapılmamış olup davalı vekilinin bu yöndeki talebi de BAM —–.Hukuk Dairesinin mezkur kararı ile reddedilmiştir.
Davacı tarafın ticari faiz işletilmesi yönündeki talebi Mahkememizce uygun bulunmadığından, davacının davasının kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE : 65.827,11-TL maddi tazminatın 36.275,43-TL’sinin 05/02/2013 tarihinden bakiyesi olan 29.551,68-TL’sine ıslah tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigortadan tahsili ile davacı ….——–verilmesine,
Davacının alacağın ticari faiz işletilmesi talebinin reddine,
2- Alınması gerekli 4.496,65-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 649,30- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.847,35-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 52,00-TL. başvurma harcı, 649,30-TL peşin harcın toplamı olan 701,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.709,90-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ————- tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.357,52- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı