Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/505 E. 2023/379 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/505 Esas
KARAR NO : 2023/379

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) – Alacak
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) – Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yaptığı ihaleler sonucu davalı müflis şirketin işçi istihdamı sağladığını, dava dışı —-adlı işçinin—–Başmüdürlüğü bünyesinde 01/01/2011-31/12/2013 tarihleri arasında çalıştığını ve açtığı işçilik alacakları davasını kazandığını, müvekkilleri —– aleyhine başlattığı icra takibi sonucu 17/06/2020 tarihinde 11.927,77 TL dosya borcunu ödediklerini ve ayrıca mahkeme harçları için 412,50 TL ödeme yaptıklarını, yine dava dışı—– adlı işçinin de —– Başmüdürlüğü bünyesinde 03/12/2008-19/12/2014 tarihleri arasında çalıştığını ve açtığı işçilik alacakları davasını kazandığını, müvekkilleri —– aleyhine başlattığı icra takibi sonucu 23/03/2020 tarihinde 19.975,72 TL dosya borcunu ödediklerini ve ayrıca mahkeme harçları için 472,66 TL ödeme yaptıklarını belirterek alacaklarının iflas masasına kaydına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.Davalı iflas masasına dava dilekçesi ile duruşma davetiyesinin tebliğine rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, iflastan sonra doğan alacağın tahsiline ilişkin davadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise, davacı ile müflis şirket arasındaki sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerden —– iş mahkemesi ilamlarına dayalı olarak yapılan ödemelerden müflis şirketin sorumlu olup olmadığı, bu miktarın iflas masasına kayıt ve kabul şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, —-.Asliye Hukuk Mahkemesi —-Esas sayılı dosyası, —-.İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyası, —– İş Mahkemesi —- Esas sayılı dosyası, —–kayıtları vs tüm belgeler dosyaya celp edilmiş, mahkememiz 17/03/2022 tarihli —— nolu ara kararı gereği, dosyanın iş hukuku alanında uzman hesap bilirkişisine tevdi edilerek iflas tarihi itibariyle masaya kayıt edilmesi gereken miktarın belirlenmesi istenilmiş, 06/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “..taraflar arasında dava dışı işçilere karşı İş Kanunu m.2 gereği asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunun tespit edildiğini, davacı haklı görüldüğü takdirde TBK m.167 gereği, iflas tarihi olan 20/10/2016 itibariyle davalının sorumlu olduğu 17.163,15 TL borç hesaplandığı, buna göre yapılan hesaplamalarda davacı —— müteselsil borçluluğun iç ilişkisinde kendisi üzerine düşen payın üzerinde ve eşit paylı rücu ilkesine göre davalıdan olan yarısı nispetinde rücuen alacak meblağının rücu alacağı 8.5881,58 TL, talep edilen ise 34.805,91 TL olarak hesaplandığı, davacı alacaklarının iflas öncesi doğmuş olan iflas alacağı olarak kabulü halinde, tümünün İİK m.206 ‘da anılan ve 4. Sıradaki imtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar kabilinde olduğu..” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; iflastan sonra doğan alacak, müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (—) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğindedir. İflas tarihinden sonra doğan böyle bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, inceleme, şikayet yolu ile icra mahkemesince değil, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. Böyle bir davada, davacı, davalı müflisten alacaklı olduğunu iddia eden alacaklı olup, davalı ise iflas idaresidir. İflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydı istenemez, tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde; davalı müflis —-Şirketi hakkında —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyasında 20/10/2016 tarihinde iflasın açılmasına karar verildiği iflas idaresinden gelen yazı cevabından anlaşılmaktadır. Dava dışı işçi —-tarafından davacı aleyhine —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin—— sayılı kararı ile ve dava dışı işçi —- tarafından davacı aleyhine —– İş Mahkemesi’nin —— Sayılı kararı ile dava sonucu hüküm altına alınan alacakların iflas tarihinden sonra ödeme yapılmak suretiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nın 167. maddesine dayalı rücu hakkı (iflastan sonra) doğmuştur. Bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK’nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (—–) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak niteliğindedir. Davacı tarafça da dava dilekçesinde alacak bu şekilde nitelendirilmemeden alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü talep edilmiş ise de, alacağın kayıt kabulü değil tahsiline karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere davalı müflis şirketin 17.163,15 TL alacağı bulunduğu, TBK 167. Maddesi gereğince bu alacağın yarısı olan 8.581,58 TL’den davalı müflis şirketin sorumlu olduğu, müflis şirketin tamamından sorumlu olacağına dair sözleşmede hüküm bulunmadığı belirlendiğinden bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; iflas tasfiyesinden sonra bakiye kalırsa 8.581,58 TL’nin müflis şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL peşin harcın dava açılırken yatırılan 54,40 TL ‘den mahsubu ile bakiye 125,50 TL ‘nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı toplamı olan 108,80 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.304,50 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%24,66 Kabul %75,34 Ret) 321,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 8.581,58 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—- Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.