Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2021/799 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/422 Esas
KARAR NO : 2021/732
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu müvekkili idare alacağının tahsilini sağlamak amacıyla İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —. Sayılı takip dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından süresi içinde borçlu olunmadığı iddiasıyla borca ve takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, işbu itirazın iptaline konu icra takibinin başlatılmasının sebebiyle davalının—verdiği hasardan kaynaklanan alacak olduğunu, davalı şirketin —- esnasında müvekkili — borularına muhtelif tarihlerde iki kez —- borularına hasar vermesi sonucunda müvekkili — meydana geldiğini, müvekkili idarenin — borularına verilen hasarları ——– firmasına yaptırdığını, buna ilişkin tutanaklar ancak ödemesi yasal süreler içerisinde yapılmadığından—yasal yollarla tahsili cihetine gidildiğini ve İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —- Sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız takip başlatıldığını, dava konusu alacağın likit ve belli olduğunu, zira davalı açısından alacağın gerçek miktarı belli ve sabit olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzer icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacı karşı davalı davasını ticaret mahkemesinde ikame etmiş ise de davacı karşı davalının ticaret şirket ve tacir olmadığını, huzurdaki dava açısından mahkemenin görevli olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, müvekkili şirketin bir ortak girişim olduğunu,—- bulunmayan bir ortak girişime tek başına husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı karşı davalının huzurdaki itirazın iptali davasını müvekkili—– husumetin yönlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davaya konu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiillerde zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğunu, huzurdaki uyuşmazlık zaman aşımı süresinin olay tarihi —-, davanın zaman aşımı yönünden reddini talep ettiklerini, davaya esas olan takibin iptali için şikayet davası açıldığını bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, huzurdaki davanın konusunu teşkil eden İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —- Sayılı icra dosyasına ilişkin takibin ve ödeme emrinin iptali amacıyla——-tarihinde İstanbul Anadolu —- İcra Hukuk Mahkemesi’nin ———- dosyası üzerinden şikayet davası ikame edildiğini, davacı karşı davalının dava dilekçesinden bahsetmiş olduğu zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin söz konusu yerde —–bölümde çalışması bulunduğunu, müvekkili şirket—- işini yaptığını, davacı karşı davalının zarar verdiklerini iddia ettiği ——, müvekkili şirketin çalışma sahasının dışında kalan, çalışma alanına—– — sonuna takıla ——- yazışarak ilgili yerdeki — ilişkin projeleri sorduğunu, zira sahadaki tüm projelerin örneğin —- ve oradan da müvekkiline gönderilen projelerin incelenmesi sonucunda çalışan yerdeki ——- diğer bir deyişle– – gözükmediğini, ————- tamamen yanlış olduğunu, —- gerektiğini ve bundan sonra—— içine alınması gerektiğini— ve—- konulduğunu, diğer bir deyişle davacının———— kriterlerine ve tekniklerine aykırı ve hayati tehlike arz edecek şekilde olduğunu, müvekkili şirketin çalıştığı yerin, —–bulunduğu yerin önünde değil, yan tarafında olduğunu, yani teknik olarak yan tarafında yapılan bir çalışmanın —– atmasına sebep olmayacağını, —– alınmış olsa idi, –izin vermeyeceğini, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğini, öncelikle huzurdaki davanın görevsizlik sebebiyle reddine ve görevli mahkemeye gönderilmesine, İstanbul Anadolu ——- İcra Hukuk Mahkemesi’nin—- Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, ve davanın öncelikle usul bakımından ve devamından esas bakımından reddine, icra takibi nedeniyle müvekkili lehine kötü niyet tazminatın hükmedilmesine, karşı davanın kabulü ile 6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere ve alınacak bilirkişi raporuna göre değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 1.000,00 TL zararımızın tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce incelenen icra dosyasında; davacının ————- çıkarıldığı anlaşılmıştır. Davalı taraf —— adına başlatıldığını bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkememizce bu hususu değerlendirmek gerekmiştir. Davalı taraf şirketlerin adi ortaklık kurduğuna ilişkin dosyaya tüm delilleri sunmuş olup, bilindiği üzere adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği yoktur. Adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığından,—– aleyhine açılan davalar ile yapılan takiplerde husumetin tüm ortaklara yöneltilmesi zorunludur. Öte yandan itirazın iptali davası takip hukukundan kaynaklanmakta olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle yetkili icra dairesinde, usulünce icra takibi yapılmış olması itirazın iptali davası yönünden dava şartı niteliğindedir.
—— oluşturan şirketler — olarak gösterilmesi gerekirken incelenen icra dosyasında husumetin sadece adi ortaklık adına yöneltildiği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle husumet ehliyeti bulunmayan adi ortaklığa karşı takip başlatılması ve icra takibindeki bu eksikliğin sonradan tamamlanmasının mümkün olmaması da göz önüne alındığında takibin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca usulüne uygun olmayan takip nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–. HD’nin —Sayılı ilamı, — Mahkemesi’nin —-. Sayılı ilamı da bu yöndedir. Bunun yanında dava konusu takibin İstanbul Anadolu —. İcra Hukuk Mah. — Sayılı dosyası ile aynı sebeple iptaline karar verildiği, ancak henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Mahkememizce karşı dava tefrik edilmiş, itirazın iptali davası yönünden yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulüne uygun takip yapılmadığı anlaşıldığından, davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 223,93-TL harcın mahsubu ile artan 164,63-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- 7/2,13. maddesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan—ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.