Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/473 E. 2020/916 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/473 Esas
KARAR NO : 2020/916
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ: 16/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis hakkında —————-genelgesiyle müvekkili ——– verilen idari yaptırım kararı verme yetkisine istinaden, ———— tarihli encümen kararı ile mülise ———– idari para cezası kararı verildiğini, buna göre ödeme emri düzenlendiğini, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafça alacak yargılamayı gerektirdiğinden masaya kayıt talebinin reddedildiğini belirterek müvekkilinin alacağının masaya kayıt ve kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin red kararının hukuka uygun olduğunu, davacının kestiği idari para cezasının ——————- İdare mahkemesinin ———— Sayılı dosyası ile kaldırıldığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacının amme alacağına tabi alacağın masaya kaydını talep ettiğini İİK.nun 235. maddesine göre açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacının müflis hakkında ———- genelgesiyle ——– verilen idari yaptırım kararı verme yetkisine istinaden, —— tarihli encümen kararı ile mülise ————- idari para cezası kararı vermiş; buna göre ödeme emri düzenlenmiş, ödeme emri tebliğ edilmiş ancak ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Müflis şirket hakkında, ——— —- sayılı dosyasında ——- tarihinde iflas kararı verildiği, iflas karının kesinleştiği, tasfiyenin adi olarak yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının —– kayıt sıra numarası ile ——- alacak için kayıt kabul talebinde bulunduğu, masanın ————- tarihinde alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tamamını reddettiği, red kararının, tebliğ masrafını depo eden davacı vekiline —- tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca ek sıra cetveli düzenlendiği, ve ———— tarihinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Davacının kayıt kabul davasını, hak düşürücü süre içinde açtığı sabittir.
Uyuşmazlık davacının alacağının kamu alacağı olup olmadığı, alacağın masaya kaydı talebinin yerinde olup olmadığıdır.
——- yerleşik kararlarında belirtildiği üzere, ———— “İflasın açıldığı ve adi tasfiye yapılacağı, İİK’nın 166 ve 219. maddeleri uyarınca amme idarelerine bildirildiği ve ilan yapıldığı için, amme idareleri, (amme) alacaklarını, (diğer alacaklılar gibi) iflas masasına yazdırmalıdırlar. Yani, iflas idaresi, bir amme alacağını, kendiliğinden (re’sen) nazara alarak, sıra cetveline yazmak zorunda değildir.
İflas masasına yazdırılan bir amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre iflastan önce kesinleşmişse veya iflası açıldıktan sonra kesinleşirse, bu kesinleşme, iflas idaresi için de bağlayıcıdır; o (kesinleşmiş) amme alacağının sıra cetveline kabul edilmesi gerekir. İflas idaresi, kesinleşmiş bir amme alacağını sıra cetveline kabul etmezse (reddederse), amme alacaklısı, sıra cetveline itiraz davası açabilir (İİK. m.235, II c.1) Alacakları özel hukuktan doğan ve sıra cetveline kabul edilmiş olan iflas alacaklıları, o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş ve bu nedenle sıra cetveline kabul edilmiş olan bir amme alacağından dolayı, alacaklı amme idaresine karşı amme alacağının esası hakkında sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası (İİK. m.235, II c.2) açamazlar.
İflas masasına yazdırılan bir âmme alacağı o konudaki âmme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş değilse, iflas idaresinin, o âmme alacağını, yine hakkında hiçbir karar vermeden, sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde müflisin o âmme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna (idare veya vergi mahkemesinde itiraz yoluna), müflis yerine, iflas idaresi başvurur. Buna rağmen, iflas idaresi, kesinleşmemiş bir âmme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse, âmme idaresi, iflas idaresi aleyhine (m.235, II c.1 hükmüne göre) ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir. Bu davada, ticaret mahkemesi, âmme alacağının esası (mevcut olup olmadığı) hakkında bir inceleme yapamaz; iflas idaresinin âmme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak (idare veya vergi mahkemesinde dava açma) hakkı saklı kalmak üzere, âmme alacağının sıra cetveline kaydına karar verir. İflas idaresinin kesinleşmemiş bir amme alacağının sıra cetveline yazması halinde, diğer iflas alacaklıları, amme alacağı hakkında (alacaklı amme idaresine karşı) sıra cetveline itiraz davası(kayıt terkin davası) açamazlar; ancak, iflas idaresinden, o alacağa karşı idari yargı yoluna başvurmasını talep edebilirler. İflas idaresi (ve ikinci alacaklılar toplanması) o amme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak istemezse, bu davayı açma hakkı, (İİK’nın 245. maddesine göre) isteyen alacaklıya (veya alacaklılara) devrolunur.
İflas idaresi, masaya yazdırılan amme alacağını miktar olarak aynen kabul eder (sıra cetveline yazar) ve fakat alacaklı amme idaresinin bildirdiği sırayı kabul etmezse, yani, amme alacağını iddia edilenden başka bir sıraya yazarsa, o zaman, alacaklı amme idaresi, sıra cetveline karşı icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurabilir ———
Alacağı sıra cetveline yazılan (alacaklı) amme idaresi, sıra cetveline kabul edilen diğer alacaklıların alacaklarına veya sıralarına itiraz edebilir ve onlara karşı sıra cetveline itiraz davası açabilir —————- Kamu alacağının haklı olup olmadığını iflas idaresinin ya da kayıt kabul davasına bakan mahkemenin inceleme yetkisi bulunmayıp, bu konuda karar vermek görevi idari yargınındır. Bir kamu alacağının kaydetmeyen iflas idaresi kararına karşı kamu alacaklısı olan kamu idaresini, iflas masasına karşı kayıt kabul davası açmaya zorlamak yerine, vergi alacağının masaya kaydedilmesi ve bu alacak iddiasına karşı müflis yerine iflas idaresinin idari yargıya başvurması gerekir. ———- Kamu idaresinin, alacağını iflas masasına yazdırması için idari yargıda dava açması gerektiğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.——————
——çok açıktır. Belirtildiği gibi üzere, kamu alacaklarında, masanın kayıt talebini reddetme imkanı olmadığı gibi, kayıt kabul davasına bakan ticaret mahkemesinin de alacağın esasına ilişkin inceleme yapma imkanı yoktur. Kamu alacakları iflas idaresi/icra müdürülüğü tarafından, masaya kaydedilir, sonrasında alacağın mevcut olmadığı düşüncesinde olunursa resen veya alacaklıların kararı üzerine iflas idaresince idari yargıda dava açılır. Somut olayda da, davacının idari para cezasının, amme alacağı hükmünde olduğu, ödeme emrinin tebliğ edilmiş olduğu, 7 gün içinde ödeme yapılamamış olduğu, ödeme emrinin kesinleştiği sabit olduğuna göre alacağın masaya kaydına karar vermek gerekmiştir..
Davacının masaya yaptığı başvuru ile sınırlı olarak karar verilebileceğinden, —– masaya kaydına karar verilmiş, dava dilekçesinde talep edilen “ödeme emrinin tebliğ tarihi olan —- tarihinden masaya başvuru tarihi olan ——- tarihine kadar işlemiş faiz”, hesap ve inceleme konusu yapılmamıştır. Davacı işlemiş faiz talebinde bulunuyorsa asıl alacağın temerrüt tarihinden (İİK.nun 195 maddesi uyarınca) iflas tarihine kadar işlemiş tutarını hesaplamalı, bu tutar kadar masaya (ek)başvuru yapmalıdır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
İflas idaresinin idari yargı yolunda dava açma hakkı saklı kalmak üzere;
Davacının —– alacağının — İflas Müdürlüğünün ——– Sayılı dosyasında işlem gören iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE,
2- Alınması gerekli harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL. başvurma harcı, 54,40 TL peşin harcın toplamı olan 108.80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 57,00TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/11/2020