Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/454 E. 2022/609 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/454 Esas
KARAR NO:2022/609

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/09/2020
KARAR TARİHİ:15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı borçluya, aralarındaki ticari ilişkiye dayalı olarak — bedelli ürün satışı yaptığını ve teslim ettiğini, bu satışa ilişkin olarak davacınm —seri numaralı faturayı da düzenleyerek davalıya teslim etliğini, davalının bu fatura borcunun— muhtelif zamanlarda ödediğini, kalan —ise ödemediğini, ödenmeyen kısmın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının (borçlunun) itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, —- sürecinde davalı tarafla anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle, davanın kabulüne, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın —az olmamak üzere davalının icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalıya usulüne uygun davca dilekçesi ve duruşma davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine —- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam —-tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.Davalının ticari defterlerinde inceleme yapılması için — talimat yazılmasına karar verilmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun şekilde ve ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen davalı defterlerini sunmadığından inceleme yapılamamıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. —-tarihli —- raporunda özetle; “Davacının ticari deflerlerine göre, davacı —— icra itibariyle bakiye alacağının —-olduğu tespit edilmiştir. Bu alacağın, düzenlenme tarihi itibariyle ticari defterlere —- karşılıyla—- olarak kaydedilen,— nolu faturanın ödenmemiş kalan kısmından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, davalının muhtelif zamanlarda toplam —-tutarında ödeme yaptığı ve davalıdan—– alacağın kaldığı belirtilmişse de, davacının ticari defterlerine ve dosyadaki banka dekontlarına göre, davalı tarafça yapılan ödemelerin tümünün—-cinsinden olduğu görülmektedir. Davalı tarafça yapılan tüm ödemelerin —-cinsinden olması ve davacının ticari defterlerinde de dava konusu—–cinsinden faturadan kaynaklanan (düzenleme tarihindeki —ile ticari deflerlere— karşılığıyla muhasebe kaydı atılan faturaya konu) bakiye alacağına ilişkin sonradan kur farkı kaydı atılmaması sebebiyle, taraflar arasında ödemelerin —yapılacağına dair bir sözleşmenin ya da bu yönde bir ticari teamülün olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının Sayın Mahkeme tarafından haklı bulunması durumunda, davalıdan —- icra takip tarihindeki —- karşılığını mı yoksa ticari defterlerinde kalan alacak bakiyesi olarak görülen—- tutarını mı talep edebileceği hususu, Sayın Mahkeme’nin takdirindedir. Ayrıca davalının yapmış olduğu —- cinsinden ödemelerin, davacının dava dilekçesinde belirttiği— toplam ödeme tutarına nasıl karşılık geldiğinin hesaplamasının davacı tarafça izah edilmesi gerekmektedir. Davalı şirketin ——formunda dava konusu faturayı bildirmediği tespıt edilmiştir. Dava konusu irsaliyeli faturada teslim alan bölümünde sadece bir imza bulunmaktadır. Fakat imzanın kime ait olduğu bilenememektedir. Davacının, dava konusu faturayı —– formunda bildirdiği tespit edilmiştir. HMK 222. maddenin 3. ve 5. fıkrası kapsamında davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınması sebebiyle, davacının kendi lehine delil niteliğine sahip yevmiye defter kayıtlarının, ticari defter kayıtlarına girilmiş irsaliyeli faturanın varlığının ve —-bildirimi ile söz konusu faturanın bildiriminin alacak iddiası için yeterli ispat sayılıp sayılamayacağı hususu Sayın Mahkeme’nin takdirindedir.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesi de dikkate alınarak, ödeme tarihindeki — kuru göz önüne alınarak ödemelerin ödeme günkü—çevrilmesiyle takip tarihi itibariyle davacının ne kadar—alacağı olduğunun hesaplanması için dosyanın rapor sunan —tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, — tarihli —ek raporunda özetle; “Davacı— davalı— itibariyle —takip talebinde bulunduğu görülmektedir. Yukarıda hesaplamada bulunan alacak rakamının talep edilenden yüksek olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının işbu icra takibine ilişkin olarak davalıdan —- üzerinden işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 4-a maddesi uyarınca — cinsinden mevduata verilen en yüksek mevduat faizi talep edebileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafa usulüne uygun ihtar yapılmasına rağmen ticari defterlerini sunmadığından, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu —- raporu ile belirlenen ve —- incelemesi için sunulan davacı ticari defterlerindeki kayıtlar hükme esas alınmıştır. Davacı defterlerindeki kayıtlara göre —- tarihli, — nolu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığı, yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki—-karşılığının fatura bedelinden düşülmesinden sonra davacının —- bakiye alacağının olduğunun belirlendiği, davacının takipte bu tutardan daha düşük bir bedel talep ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan —-icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; ——. sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edileni —oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli—harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan —-harcın mahsubu ile bakiye — davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —- başvurma harcı ve —peşin harç toplamı olan — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam —-yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca— tarafından karşılanan — zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren —hafta süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.