Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/445 E. 2021/202 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/445 Esas
KARAR NO : 2021/202

DAVA :Kayıt Terkin Talebi (İİK 235)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Terkin Talebi (İİK 235) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu——— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– sayılı 04.12.2019 tarihli kararı gereğince ——– iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerini yürüten İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü—– İflas sayılı dosyasında müvekkilin müflis şirketin eski ortağı ve yönetim kurulu başkanı olarak şirketten olan —- alacağı sebebiyle sıra cetvelinin ——. sırada kayıt yapıldığını, sıra cetveli İİK 223/3 maddesi hükmü gereğince 11.09.2020 tarihinde tebliğ olduğunu,, müvekkili tarafından İİK 235/1 hükmü gereğince itiraz ettiklerini, davalı, müvekkilin yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı olduğu hakkında iflas kararı verilen şirketten alacağı olduğu iddiası ile ——– aldığı kararı İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ———sayılı dosyası ile tenfizini istediğini, bu dosyadan her ne kadar tenfiz yönünde karar verilmiş ise de anılan mahkeme kararında müflis şirket dışında davalılar olmakla ve bu dava henüz kesinleşmemekle yani maddi anlamda kesin hüküm şartları gerçekleşmediğinden, alacağın varlığı da yargılama konusu yapılmadığından davalının sıra cetveli hatalı olup gerek müvekkil gerekse de müflis şirketle hiçbir bağı olmadığı tenfiz dosyasında ortaya konan davalının ispatlanmayan alacağının ve kesinleşmeden işleme alınan alacağının sırasına ve alacağına itiraz ettiğini, bunlarla birlikte müvekkile ve yetkilisi olduğu şirket tarafından herhangi bir borç doğurucu işlem sözkonusu olmadan ve bu hususlarda gerek uluslararası hukuk gerekse de iç hukuk normlarına uygun şekilde tebligat yapılmadan alacaklıymış gibi yabancı mahkeme tarafından verilen usulsüz ve usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen işlemler sonucu hukuken geçerli olmayan bir şekilde alacaklı beyanları ile alacak oluşturulması hatalı olduğunu, gerçekte oluşmayan, mevcut olmayan alacaklar nedeniyle sıra cetvelinin —– alacak kaydının, yukarıda mahkemesi ve numarası yer alan iflas erteleme dosyasına beyanlara ve bu dosyadaki bilirkişi kayyım raporlarına da aykırı tüm alacak kayıtlarının İİK 235/3 maddesi gereğince kaydının terkini için dava açma zarureti doğduğunu , İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü—- İflas sayılı dosyasından düzenlenen 17.08.2020 tarihli sıra cetvelinin—-sırada kaydedilen 265.495.713,55 TL davalı alacağının terkini ile İİK 235/3 maddesi gereğince bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz eden müvekkile verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müflis şirket hakkında tenfiz kararının kesinleştiğini, müvekkilinin alacağının gerçek bir alacak olduğunu, davacının itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının sıra cetveline itirazının kötüniyetli olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İİK 235 uyarınca kayıt terkin isteminden ibarettir.
6100 Sayılı HMK.’nın 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir. Yine aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca, davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da birini hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
İstanbul Anadolu İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, iş bu dava dosyası ile dosyamızın dava konusunun aynı olduğu, dosyanın halen derdest olduğu, davanın mahkememizdeki davadan daha önce açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada, davacının … olduğu, davalının … olduğu, incelelenen İstanbul Anadolu —- sayılı dosyasında da davacının ——- olduğu, davalının … olduğu, her iki davada da davalı ——- masaya kaydedilen ilama dayalı ——- alacağının sıra cetvelinden terkininin talep edildiği anlaşılmıştır. Yapılacak tüm inceleme ve değerlendirmelerin aynı evraklar üstünde olacağı, birbirinden çelişkili kararlar çıkmaması ve HMK.nun 30 .maddesindeki usul ekonomisi ilkesi gereği inceleme ve değerlendirmenin tek elden yapılmak üzere dosyaların birleştirilmesi gerektiği anlaşılmıştır, mahkememiz dosyasının hukuki ve fiili olarak bağlantılı olan İstanbul Anadolu — ATM.nin —- sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası ile HMK.nun 166/1 md. uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
4- Birleştirme kararının derhal müzekkere ile mahkemesine bildirilmesine;
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde esas hükümle birlikte İstinaf Kanun yolu açık bu aşamada kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.