Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/44 E. 2021/982 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/44 Esas
KARAR NO : 2021/982

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında varılan mutabakat sonucunda kendi aralarında yapmak istedikleri —- olarak davacı tarafından davalıya yapılacak işin maliyetine ve alınacak mallar için teminat olarak imzalayarak bu senetleri davalıya teslim ettiğini, davacı ile davalı arasında daha sonra birlikte yapmayı düşündükleri işin neticelenmemesi—-üzerine ve işin de sürüncemede bırakılması üzerine davacı yapılacak işten vazgeçerek kendisinden alınan senetlerin iadesini talep ettiğini, bunun üzerine davalı davacıyla– senetlerin hükümsüz kaldığını ve senetlerin kendisi tarafından imha edildiğini söyleyerek senetleri davacıya teslim etmediğini, davacıda— döndüğünü, senetlere yönelik olarak uzun zaman hiçbir işlem yapılmadığı ancak davacı senetler hakkında işlem yapıldığını ve senetlerin tahsil edilmek amacı ile icra takibi başlatıldığını kendisine 8 yıl sonra tebliğ edildiğinde öğrendiğini, davalı taraf senetleri ——- itiraz ettiğini, yukarıda açıklanan izahlardan dolayı davanın kabulüne, davacının sigortalı çalışan olması başka herhangi bir gelirinin de olmaması nedeni ile davanın adli müzaharetli olarak kabulüne davacıya karşı başlatılan —sayılı icra takip dosyası ile başlatılan icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasını dava sonunda icra takibinin iptalini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalıya verilen ve– senetlerin iptaline, yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusunun– olduğunu ve görevli mahkemenin—Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görev itirazlarının olduğunu, mahkeme aksi kanaatteyse davacının borcu bulunduğunun yapılacak inceleme ile ortaya çıkacağından davanın esastan reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacının borçlu olmadığını iddia ettiği senet nedeniyle— esas sayılı icra dosyasında takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu takip bonoya dayalıdır. Bu durumda zamanaşımı itirazında TTK 749 ve 750 maddelerinin uygulanması gerekir.
TTK 778(1)-h maddesi atfı ile uygulanması gereken TTK 749 maddesinde —–750(1) madde de ise zamanaşımının dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın– bildirilmesiyle kesileceği, 751(2) maddede ise zamanışımı kesilince süresi aynı olan —işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir.
Borçlunun zamanaşımı defini süresi içerisinde ya dava sırasında — takibi sırasında ileri sürmesi gerekir.
Borçlunun zamanaşımı definde bulunması üzerine bononun hamili, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kaybeder. Görüldüğü üzere burada —sonra — kaybettirici etkisi söz konusudur. Bu itibarla zamanaşımı definin kaybettirici etkisi nedeniyle zamanaşımına uğrayan bono alacağının, adi borca dönüşmesine imkân bulunmadığı gibi zamanaşımına uğrayan bononun da adi senede dönüşmesi mümkün değildir.
Zamanaşımına uğrayarak kambiyo senedi— birlikte bu bonodan HMK’nun 202. maddesi kapsamında (yazılı) delil başlangıcı olarak yararlanılabilecektir
Somut olayda; davalı tarafından —icra takibi başlatıldığı, takibin zamanaşımını kestiği, ancak icra takibinin işlemsiz bırakıldığı, takibin yenileme tarihi olan 29.03.2017 tarihine kadar geçen sürede bononun zamanaşımına uğradığı, davalı vekili tarafından süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, bu haliyle alacağın dayandığı bononun — yitirdiği anlaşılmıştır. Söz konusu belgenin TTK kapsamında kıymetli evrak niteliğini yitirmiş olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış karşı görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin —- Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olmakla, taraflarca mahkememiz kararına karşı istinaf yoluna başvurulmadığı takdirde dosyanın mercii tayini için— gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.