Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/433 E. 2021/991 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/433 Esas
KARAR NO : 2021/991

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —eden ticari ilişki kapsamında birçok—- ürünlerin alım satımının gerçekleştiğini, bunun sonucunda cari hesap ekstresi ve faturalar düzenlendiğini, cari hesap ekstresine göre davacının davalıdan 24.543,18-TL alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine—- dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın likit olduğunu, itirazın iptali ile davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalının mal kaçırma ihtimaline—- Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispatla mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiğini, dava dilekçesi eklinde somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evrakların sunulmadığını, davalıya tebliğ edilmediğini, davalının davacıya borcu olmadığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu, icra inkar tazminat şartlarının oluşmadığını, alacağın likit olmadığını, davacının fatura ve cari hesaptan ötürü alacaklı olduğunu ispatla yükümlü olduğunu, faturanın alacağı ispatlar nitelikte olabilmesi için faturanın tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraza uğramamış olması gerektiğini belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine —— dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından — itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, cari hesap alacağına dayalı olarak toplam 25.222,32-TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, davacı taraf yerinde inceleme talep etmiş, bu itibarla davacı tarafça bildirilen adrese gidilerek yerinde inceleme yapılmıştır. Davalı taraf defterlerini sunmamış, davacının dosyaya sunduğu kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi —- özetle; “Somut olayın incelenmesinden ve dosyaya sunulan malzemelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden taraflar arasında bir ticari ilişkinin tesis edilmiş olduğu, davacı tarafça düzenlenen faturaların davacı şirket kayıtlarına usulüne uygun işlendiği, davacı—- davalı tarafça yapılan ödemelerin usulüne—- alacağa ilişkin bir ödemeye rastlanılmadığı, her ne kadar davacı tarafça —- alacak tutarı üzerinden icra takibi başlatılmışsa da tarafımızca yapılan mali incelemede davacının 24.481,38 TL alacaklı olduğu tespit edilmekle, davalı yanın davacı yana karşı işbu tutar üzerinden sorumluluğunun devam etmekte olduğu anlaşıldığı, dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ticari defterleri ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu açıklanan nedenlerle nihai takdir Sayın Mahkeme’ ye ait olmak üzere davacının taraflar arasındaki cari hesaba dayalı —- tutarında alacaklı gözüktüğü” şeklinde mahkememize rapor sunmuştur.
HMK. 222/3. maddesinde; ” .–şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir—-Diğer tarafın—– yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz…” düzenlemesi yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalıya usulüne uygun ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defterlerini sunmamış, davacının sunduğu defterler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde ise; dava konusu cari ——– alacağının davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil vasfına haiz olduğu, —- gelen yazı cevabına göre davalının — formlarında da dava konusu cari hesabı oluşturan faturaların bildirilmiş olduğu, davacının dosyaya sunduğu irsaliyelerde imzaların yer aldığı, davalı tarafından bu imzalara da itiraz edilmediği tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilen kanun maddesi gereğince davacı defterlerindeki kayıtlar,—– alınarak davacının takibe konu cari hesap alacağının olduğu kabul edilmiş, davacının alacağının bilirkişi tarafından davacı defterlerinde yapılan tespite göre 24.481,38 TL olduğu belirlendiğinden bu miktar hükme esas alınmış, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından takipten önce işlemiş faiz alacağı talebinin reddine karar verilmiş, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, — sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 24.481,38 TL asıl alacak üzerinden ve takipte talep edilen faiz oranı ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen 24.481,38 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.672,32-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 304,63-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.367,69-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 304,63-TL peşin harç ve 54,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 359,03-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 939,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre (%97,06 kabul %2,94 ret) 911,39-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——- hesaplanan– davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanunun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——— davalıdan, 38,81-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.