Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/427 E. 2022/238 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/427 Esas
KARAR NO: 2022/238 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 11/09/2020
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde genişletilmiş —- plaka sayılı araca, davalının maliki olduğu —- plaka nolu aracın çarpıp olay yerinden firar etmesi ile sigortalı araçta meydana gelen hasarın sigortalıya ödendiğini, ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine —- sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, kazada tutulan tutanağa göre kazanın sabit olduğunu, kazaya davalıya ait araçtan dökülen hafriyat toprağının sebep olduğunu, davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazadan sonra eksper incelemesi yapıldığını ve hazırlanan —-raporuna göre tespit edilen — sigortalıya —- tarihinde ödendiğinden sigortalının haklarına halef olunduğunu belirterek davalının icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi, tensip tutanağı ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, davalı vekili katıldığı duruşmalarda davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—- tarihinde meydana gelen kazada davacı sigortalısına ait araçta hasar oluştuğu gerekçesiyle davacı tarafça sigortalısına ödenen hasar tutarının rücuen tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali, kusur ve zarar durumlarının tespitine ilişkindir.
İcra doyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine— takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna— tarihinde tebliğ olduğu, davalı takip borçlusunun vekili aracılığı ile —- tarihli Dilekçesiyle; borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği duran takibin devamının sağlanması içi iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının gösterdiği deliller toplanmış, hasar dosyası ve sigorta poliçesi istenmiş, araç kayıtları ilgili yerlerden getirtilmiş, gelen kayıtlardan —-plakalı aracın davalıya ait olduğu tespit edilmiştir.
Dosya trafik kazalarında uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. — tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Davalı — maliki olduğu — plaka nolu çekici firari sürücünün olayda %100 (Yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketine —– plaka — sürücü — kusursuz olduğu, davacı sigorta şirketine kasko sigortalı —— kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanının — olduğu, davalı tarafa ait araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olması nedeniyle, davalının bu bedelin tammamından sorumlu olacağı, ancak talebin —olduğundan bu bedelden sorumlu olacağı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkemece ——-tarihli celse ara kararı ile davacı tarafa yemin deliline başvurup başvurmayacağı hususunda açıklamada bulunması için iki haftalık kesin süre verilmiş davacı tarafça belirlenen sürede beyanda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık —– tarihinde meydana gelen kazada davacı sigortalısına ait araçta oluşan hasar nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali, olayın davalıya ait araç sürücüsünün kusurundan ileri gelip gelmediği, davacı sigortalısına ait araçta hasar oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise tutarının tespiti ve bu hasar tutarının davalıya rücu şartlarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dosyaya sunulu fotoğraflardan gece saatlerinde yol üzerinde hafriyat toprağının bulunduğu, yine kolluk birimlerince tutulan —tarihli —- davacı sigortalısına ait araçta yoldaki hafriyat toprağına çarpma neticesi hasar oluştuğunun tespit edilmiştir. Aynı tutanakta hafriyat toprağının —— plakalı araçtan döküldüğü kazanın özeti kısmında belirtilmiş ise de olaya ilişkin krokide bu aracın gösterilmediği, sürücü ve araç bilgilerinde karşı tarafa ait kısmı boş bırakıldığı görülmektedir. Davacı tarafça davalıya ait araç sürücüsünün firar ettiği iddia edilmiş ise de bu hususta dosyaya somut bir delil sunulmamış olup, trafik kazası tespit tutanağının olay özeti kısmındaki ifadenin davacı sigortalısı araç sürücüsünün beyanlarına göre doldurulduğu, netice olarak trafik kazası tespit tutanağına bu yönden itibar edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Davacı taraf dava konusu trafik kazasının ve sigortalı araçta oluşan hasarın davalıya ait araçtan düşen hafriyat toprağından kaynaklandığını somut deliller ile ispat edememiş, yemin deliline de başvurmamıştır. Belirtilen sebeplerle davalının icra takibine itirazı yerinde bulunmakla davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, ayrıca davalı taraf usulünce davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından 6325 sayılı Kanunun 18/11-13.madde hükümleri uyarınca davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinden davalı sorumlu tutulmuş ve ayrıca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği değerlendirilmiş olup aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 111,97-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 31,27‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesi,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A-11.maddesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ———— tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022