Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/417 E. 2022/422 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/417 Esas
KARAR NO : 2022/422 Karar GEREKÇELİ KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Banka—- kredinin anılan şirkete tahsis edildiğini, kredi borcu vadesinde ödenmediği için hesabın 27.02.2018 tarihinde kat edildiğini, borçlu şirketin ve müteselsil kefiller—- muacceliyet ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmayınca davalılar hakkında —–dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiğini ve borçluların takibe itiraz ettiklerini, alacağın usulü dairesinde kat edilerek icra takibine başlanıldığını ve davalıların itirazlarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili bankanın davalı borçlulardan takip miktarı kadar alacaklı bulunduğunu, faiz oranının sözleşme ve yasalara uygun olarak talep edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, borçluların itiraz edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkillerinin borcu bulunmadığını, müvekkillerinin defter ve belgeleri ile banka kayıtları incelendiğinde bu hususun açıklığa kavuşacağını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyasının içinde bulunan —– Esas sayılı dosyası incelendiğinde;——– %5 Gider Vergisi,100,20-TL İhtiyati Haciz Masrafı, 485,00-TL Haciz Vekalet Ücreti olmak üzere 299.470,30-TL,Tutarındaki toplam alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (283.785,61-TL yıllık %21,45) temerrüt faizi, faizin %5’i oranında gider vergisi, icra harç ve masrafları vekalet ücreti ile tahsili talebidir. (Fazlaya ilişkin ve takipten sonra temerrüt faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır) TBK.100.madde gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi, masraf ve ferilere mahsup edilecektir.— tarihli ihtiyati haciz kararı) açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, ödeme emrinin davalı—– tarihinde tebliğ edildiği, davalı —– tarihinde tebliğ edildiği, davalı —— ise bilâ tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 01.06.2018 tarihli Dilekçeler ile “müvekkilin alacaklıya böyle bir borcu bulunmadığından, müvekkillerin takip alacaklısı hakkında açacağı tazminat davaları ve sair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla borca, borcun sebebine, işleyecek faize, işlemiş faize, faiz oranına ve sair tüm hususlarla takibe itiraz eder ve tüm müvekkiller açısından takibin durdurulmasını talep ederiz,” açıklaması ile yapılan itlraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı iddiası yerinde bulunmamaktadır. Konuya ilişkin İİK 67.maddesinde, kanun hükmünde öngörülen bir yıllık sürenin itirazın tebliğinden itibaren başlayacağı öngörülmüştür. İcra dosyasında itiraz dilekçesinin davacı/takip alacaklısına tebliğ edildiğine ilişkin bir kayıt bulunmamakta olup dolayısıyla kanun hükmünde öngörülen hak düşürücü süre başlamayacaktır.
Mahkememiz 26/02/2021 tarihli verilen ara kararı uyarınca, dosyanın mali müşavir ve bankacı bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının olduğunu, davalı defterlerinde davacı banka kredi hesaplarının diğer banka hesapları ile birlikte —– şeklinde tutulduğunu, kayıtlardan hangi bankaya ne kadar borçlanıldığı ve ne tutarda ödeme yapıldığının, bakiye borcun tespit edilemediğini, —dasyası ile takip tarihi itibariyle, —- alacaklı olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte; davacının takipte istediği alacağın tespitleri aşan (3.812,19 TL) kısmının sunulan belgelere ve takip talebi ile bağlı olarak, yerinde olmadığı, davacı — üzerinden takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar yıllık % 21,45 temerrüt faizi ve faizin gider vergisini davalıdan talep edebileceği, şekilde görüş bildirilmiştir.
Mahkememiz — duruşmasında verilen ara kararı uyarınca dosyaya rapor sunan heyete tevdii ile tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda; Hesaplamaların banka kayıtları ile uyumlu olduğu, tarafların itirazlarının hukuki nitelemesi, dayanılan hukuki sebep, alacak tutarı vb. esasların somutlaştırılması gerektiği, kök raporda varılan sonuçlarla bağlı kalındığı, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı Banka ile davalı şirket arasında —- Sözleşmesinin imzalandığı, davalılar— müteselsil kefil sıfatıyla kesil oldukları dosyaya sunulu kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından kullanılan kredinin geri ödenmesini temin için davalılara kat ihtarı gönderildiği, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığı, davalıların takipteki borca itiraz ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 26.maddesinde, taraflar arsındaki her türlü anlaşmazlıkta bankanın defter, kayıt ve belgelerinin HMK 193.madde uyarınca geçerli ve bağlayıcı delil olacağı kararlaştırılmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporları usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, faiz oranlarının sözleşmeye uygun olduğu, kat, temerrüt ve takip tarihlerine göre faiz hesabının yapıldığı, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmelerini imzaladığı, TBK.nun 583. maddesinde kefalet ilişkisinin tüm yasal unsurlarını barındırdığı anlaşılarak rapora itibar edilmiştir. Davalılarının icra takibine yönelik itirazlarının kısmen iptaline, — öncesi işlemiş temerrüt faizi, 671,07-TL faizin % 5 gider vergisi 95,00-TL ihtiyatı haciz masrafı, 485,00-Tl ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam — tutar üzerinden ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %21,45-TL oranında faizi ve faizin % 5 gider vergisiyle takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalıların takibe yapmış olduğu itirazın kısmen haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan kabul edilen asıl alacak tutarı üzerinden %20 oranında 56.313,15-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; Davalıların —–Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, takibin 281.565,74-TL asıl alacak, 13.421,30-TL takip öncesi işlemiş temerrüt faizi, 671,07-TL faizin % 5 gider vergisi, 95,00-TL ihtiyatı haciz masrafı , 485,00-Tl ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 296.238,11-TL tutar üzerinden ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 21,45-TL oranında faizi ve faizin % 5 gider vergisiyle devamına, fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacak tutarın % 20 oranında 56.313,15-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 20.236,03-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.104,53-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 17.131,5‬0-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40- TL. başvurma harcı, 3.104,53-TL peşin harcın toplamı olan 3.158,93‬- TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.554,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.526,93-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- —- göre davacı vekili için takdir olunan 29.186,67-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- —- göre davalı vekili için takdir olunan 3.232,19-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——– zorunlu — ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.305,75-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, bakiye 14,25‬-TL ‘sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..