Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/408 E. 2020/604 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/53 Esas
KARAR NO: 2020/522
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 12/01/2018
KARAR TARİHİ: 02/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ——- hisse sahibi olduğunu, hissedarı olması yanında davalı şirket nezdinde kuruluşundan itibaren uzunca yıllar çalıştığını, şirketin büyümesi, bugüne gelmesi için sermaye yanında emeğini de koyduğunu, ancak davalı şirketten uzaklaştırılarak öncelikle şirket nezdinde çalışması sonlandırıldığını, özlük haklarının elinden alındığını, sonrasında da davalı şirket hakkında ——– herhangi bir bilgilendirme yapılmasından imtina edildiğini, pay sahipliği kağıt üzerinde kaldığını, bu süreçten sonra müvekkilinin davalı şirketteki % 5 oranında hisselerini pek tabi uygulama ve mevzuat uyarınca gerçek değeri karşılığı (şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri incelenmek suretiyle tilm aktifler üzerinden) yasal haklarını almak suretiyle devrederek şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini ve bu doğrultuda davalıya; ———yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek talebini ve iradesini bildirdiğini, müvekkilinin tüm iyi niyetine rağmen davalıyla sulh yoluyla uyuşmazlık çözülemediğini, müvekkilin mağduriyeti artarak devam ettiğini belirterek müvekkilin haklarının temini için Türk Ticaret Kanunu 638/2 uyarınca davalı şirketin ortaklığından çıkmak üzere işbu davanın açılması ve ayrı ima akçesi talep edilmesi zorunluluğu doğduğunu belirterek, TTK 638/2 uyarınca davalı şirkette sahip olduğu payın karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin tespit edilerek kendisine ödenmesine ve müvekkilin bu yolla şirketten çıkarılmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi şirkette %5 değil % 1 ortaklığı bulunduğunu, davacının şirket ortaklığından çıkartılmasını müvekkilininde talep ettiğini, favacı tarafın şirket hakkındaki olumsuz beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, şirketin bugünlere kadar davacının herhangi yönetime katkısı olmadan geldiğini, bu nedenle davacı tarafın ihtiyati tedbir ve kayyım atanması talebini ve buna yönelik ithamlarının afaki olduğunu, belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ortaklıktan çıkarılma istemlidir.
Davacı vekili —— tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, davalı vekili de ——- tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını talep etmişlerdir.
Vekaletnamenin kontrolünde davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı yasanınn 309 maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 02/09/2020