Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/399 E. 2020/977 K. 28.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1294 Esas
KARAR NO: 2020/781
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin davalı şirketten trafo tekerleği alımı yaptığı, davacı şirketin davalı şirkete —– nolu sipariş formu ile — adet tekerlek siparişi verdiği, karşılığında davalı şirkete peşinen, keşidecisi davacı şirket olan—– bedelli çek verdiğini, ayrıca davacı şirketçe davalıya avans kapsamında tekerlek malzemesi satın alması için ——-seri numaralı, — bedelli hatır çeki verdiğini, —- nolu siparişin teslim tarihinden 1 ay sonrasına tekabül eden —-olmasına rağmen davalının ürünleri zamanında teslim etmediğini, davalıya yapılan sözlü uyarıların sonuçsuz kalması sebebiyle, davacı tarafça——- tarihli ihtarnamesi ile son kez yazılı olarak ilgili edimlerin yerine getirilmesi ve teslim edilmeyen ürünlerin —- içerisinde teslim edilmesi, aksi halde çeklerin iadesinin gerektiğinin talep edildiği, fakat davalı şirketin —— kayıtlı adresini boşaltmış olduğundan, yeni adresi davacı tarafça bilinmediğindeni ihtarnamenin bila döndüğünü, bu nedenlerle, dava konusu çekler için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, çeklerin icra takibine konu edilmemesi adına, açılmış açılacak tüm icra takiplerinin durdurulmasına, davalı tarafa elden teslim edilen çeklerin —- kısmı için bedelsiz kaldığının tespiti ile davacı şirketin —– borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında iki tarafın kabul ettiği üzere ticari ilişki olduğunu, davacı taraf her ne kadar ——— adet tekerlek sipariş ettiğini beyan etmişse de bu iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin satın alma bölümündeki çalışanının davalı şirket çalışanına şifahen siparişi bilgisi vererek ——– talebinde bulunduğunu, tekerleklerin tam zamanında davacı şirkete eksiksiz teslim edildiğini, davacı şirketin kalite kontrol ekibi tarafından bir soruna rastlanmadığını, akabinde tekerleklerin—-sevk edildiğini,—– şirkette tekerleklerin düz değil radüslü tekerlek olması gerektiğinden bahisle tekerleklerin davacı firmaya iade edildiğini, davacının bunun üzerine davalıdan tekerlekleri düzeltmesi talebinde bulunduğu, davacı şirket satın alım personelinin açık hatası sonucunda tekerleklerin düzeltilmesi talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, kaldı ki davalı şirketin— adet tekerlekten — tanesini ciddi zarar görmek pahasına radüslü tekerleğe çevirip davacı şirkete teslim ettiği, davacının—–bedelli hatır çeki verdiği iddiasının gerçek dışı olduğu, söz konusu çekin hatır çeki olduğunu gösterir hiçbir emare olmadığı gibi —bedelli diğer çekle birlikte —– çekin malların tesliminden kaynaklı borç karşılığında verilmiş olduğu, davacının, kendi çalışanının hatasını davalı firmaya yükleyerek kötü niyetli olarak doğan zararını davalı şirketten tahsil etme niyetinde olduğu açıklanan nedenlerle davacının tedbir taleplerinin ve davanın reddine, davacı hakkında %20 oranında kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre, dava hukuki niteliği itibariyle, ticari ilişkiye dayalı olarak verilen çekler nedeniyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davası olup dava devam ederken çek bedellerinin ödenmiş olması nedeniyle istirdat davasına dönmüştür.
Davacı tarafından sunulan — tarihli dilekçede, davalıya — olarak verilen toplam —bedelli çeklere mahsuben davalı tarafından —-karşılığı mal teslimi yapılarak fatura tanzim edildiği, teslim edilen mallara ilişkin fatura bedelinin —- bedelli çekten düşüldüğü, bu çeke ilişkin taleplerinin —- olduğu beyan edilmiştir.
Davacının adresinin—- olması nedeniyle, davacının defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişi aracılığıyla incelenerek rapor tanzim ettirilmesi için — Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesi tarafından tanzim ettirilen —– tarihli raporda, davacı şirketin defter ve kayıtlarına göre davacı şirketin davalıdan —– alacaklı olduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi amacıyla dosya mahkememizce atanan mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, tanzim edilen —- tarihli raporda, davalı şirket kayıtlarına göre davalı şirketin davacı şirkete— borçlu olduğunun tespit edildiği, tarafların kayıtları arasında karşılaştırma yapıldığında ortaya çıkan — tutarındaki farkın, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olan ancak davalı şirketin defterlerinde kayıtlı olmayan, davacı tarafından tanzim edilen ——- tutarlı satın alma iade faturasından kaynaklandığı yönünde görüş bildirmiştir.
Tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliler ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya verilen toplam —- bedelli çek karşılığı mal teslim etmediği iddiası ile davacının ödemek zorunda kaldığı çek bedellerinin —- kısmının kendisine iadesini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Menfi tespit davası olarak açılmış olan davanın devamı sırasında, dava konusu çeklerin ödenmiş olması nedeniyle dava istirdat davasına dönmüştür. Alınan bilirkişi raporlarında, davacı defterine göre davacının davalıdan ——- alacaklı olduğu, davalı tarafın defterlerine göre ise davalının davacıya —- borçlu olduğu tespit edilmiş, aradaki —— farkın davacı tarafından tanzim edilen iade faturasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Davalı taraf her ne kadar çeklerin davacı tarafın kendisine olan borcuna mahsuben verildiğini beyan etmiş olsa da, kendi defterlerine göre davacı tarafa borçlu görünmesi nedeniyle, almış olduğu çeklerin karşılığı olarak mal teslim ettiği hususunu ispatlayamamıştır. Davacı taraf ise, defterlerinde kayıtlı olan ancak davalının defterlerinde kayıtlı olmayan —- bedelli iade faturasına konu malları davalıya iade ettiğini ispatlayamamıştır. Dosya kapsamı bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, dava konusu çekleri alacağına mahsuben aldığını iddia eden davalı tarafından, kendisine verilen çekler karşılığında, defterlerinde borç olarak kayıtlı olan toplam — değerinde malın davacıya teslim edildiği ispatlanamadığından, davanın kısmen kabulüne, toplam — —– ödeme tarihi olan —- tarihinden, bakiye —- ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan istirdaten alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından tanzim edilen —- tutarındaki iade faturasına konu malların davalıya iade edildiği ispatlanamadığından fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, toplam —– ödeme tarihi olan —– tarihinden, bakiye —– ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan istirdaten alınarak davacıya verilmesine
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Alınması gerekli 5.424,77-TL harçtan peşin alınan 1.388,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.036,35-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.388,42-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.424,32-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.782,20-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%97,68 Kabul, %2,32 Ret) 1.740,85-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 11.123,81-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 1.887,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2020