Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/390 E. 2022/198 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/390 Esas
KARAR NO : 2022/198 Karar GEREKÇELİ KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/takip borçlusu —– karşı ödemediği bakiye fatura borcuna ilişkin —— borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilip takibin durdurulduğunu, daval———— anlaşma sağlanamadığını, Müvekkilinin —– —- davalının—– tarihinde fiyat teklifini, iş bu fiyat teklifinin davalının—– verildiğini, davalının teklifi onayladığını, teklif onayından sonra müvekkili şirketin işçilerinin işin yapılacağı yerde bulunan———– katıldığını, Müvekkili şirketçe işe başlanarak ——–yapılacağı — davalıya müdahalesi neticesinde işlem yapılamadığını, davalının işi aldığı şirketin,—- yapılmasını talep ettiğini, bunun üzerine davalı yetkilisi — müvekkili şirketten —şeklinde istediğini, davalı tarafa bu şekilde—gerektireceği ve—– işçiliğinin daha fazla olacağının izah edildiğini, yapılan işlere ilişkin malzeme ve işçilik tutarlarının — tarihinde davalı tarafa bildirildiğini ve tüm bu hususlar davalı tarafça kabul edilerek işe başlandığını, işler tamamlandıktan sonra yapılan işlere——- bildirildiğini, davalı tarafın herhangi bir itirazı olmadığını, müvekkili şirketçe işin yapıldığını, müvekkili tarafından yapılan işe —— davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafından davacı hesabına toplam —,—- davalı tarafça ödenmediğini, müvekkilince teslimi ve—– —– uygulaması işlerinde hiçbir açık ayıp veyahut gizli ayıp bulunmadığını, eserde hiçbir açık yahut gizli ayıp bulunmamasına rağmen davalıca ödeme yapılmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için ayıp bulunduğu kabul edilse dahi davalı tarafından zaten ayıp ihbarında bulunmadığını, belirerek davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davaya ilişkin tüm anlaşma ve —- tarafından gerçekleştirildiğini, iş alanları dışında —– davacı firmaya verildiğini, —- istenmesine —davalının doğru ve ——, ancak uygulama—– yetkilisinin —- kullanıldığını, davalı tarafından ürün —– kesilen—– iadeli taahhütlü —- ettiklerini, davacıya toplam —-ödeme yapıldığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura bakiye alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına, faturanın taraflar arasındaki şifai sözleşmeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğine ilişkindir.
İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafça, davalı aleyhine — faturadan —takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam —-, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin davalıya—edildiği, 28.07.2020 tarihli Dilekçesi ile; takipteki borca, faize faiz oranına ve ferilerine itiraz edildiği belirtildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, — rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Davalının Şartname içeriğinden —- itibaren ——— kullanılması gerektiğini bildiği ve şartnameye uygun—- yapması gerektiği, bu nedenle davacının davalıyı şartnameye aykırı yönlendirmesi —– kabul edilebilir bir mazeret olmadığı, dava konusu iş için —- tarafından davacıya toplam — ödendiği, davacının düzenlediği —-olduğu, dosyada — olmaması nedeniyle—- hesaplanmasının teknik olarak — görülmediği, faturanın ———- ——- ——- oluğunun kabulü halinde (davacı tarafından bu teyit edilmiştir) faturadan —- düşülmesi gerektiği, bu durumda davacının talep edebileceği———- belgede belirtilmemiş olması göz önüne alındığında faturanın —- davalıya teslim edilmemiş olmasının faturanın toplam bedeline etkisi olmadığı,——- nedeniyle birim fiyatlarının farklı olmasının ——— ——– fiyatlarının—- yüksek olduğu ve fatura tarihi itibarıyla faturadaki birim fiyatların kadri maruf olduğu, şeklinde görüş bildirilmişitir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemece alınan bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkemece de hükme esas alınmıştır. Taraflar tacir olup basiretli davranma yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Davacı tarafça davalı tarafça verilen işin———- ve dava dışı şirket tarafından işin kabul edildiği hususunda davalı tarafça bir itiraz getirilmemekte davalı davacı şirketin bu ——- olduğu ve ——— hususunda yanlış yönlendirdiğini iddia etmektedir. Ancak az yukarıda da belirtildiği üzere davalı tacir olup dava dışı şirketten yüklendiği işin ne şekilde yapılacağını iyi bilmesi gerekmekte —- işin başından ——– kullanılması gerektiğini bildiği ve şartnameye ——- yapması gerektiği, ortadadır. Kaldı ki davalının davacının davalıyı şartnameye aykırı yönlendirmesi—- kabul edilebilir bir mazeret olmadığı, düzenlene faturanın yapılan işe uygun olduğu, ancak faturanın———- olduğunun kabulü—- teyit edilmiştir) faturadan —- bedelin düşülmesi gerektiği, bu durumda davacının talep edebileceği bedelin; —- ve herhangi bir belgede belirtilmemiş olması göz önüne alındığında—- davalıya teslim edilmemiş olmasının faturanın toplam bedeline etkisi olmadığı, faturanın —— nedeniyle birim ——– göre—— fiyatların uygun olduğu teknik bilirkişi incelemesiyle belirlenmiştir. Davalı, davacı tarafça yanlış yönlendirildiğini, işin daha ucuza görüleceğinin taahhüt edildiğini somut delillerle ispat edememektedir.
Netice olarak, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —— alacaklı olduğu, davacı alacağına davalı temerrütünden itibaren —– kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne, talep konusu yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; Davalının—– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 2.112,15-TL asıl alacak 66,84-Tl işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.178,99-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Talep konusu yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3- Alınması gerekli 148,85-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 94,45‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken— toplamı olan —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam —-giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen —- yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan —- davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7—– göre davacı vekili için takdir olunan—- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- zorunlu —- kabul ret oranına göre hesaplanan — davalıdan, bakiye alınarak — davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı asilin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı