Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/380 Esas
KARAR NO : 2021/1116 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/08/2020
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, borçlu şirketten olan —– hesap alacağının tahsil edilememesi üzerine borçlu aleyhine—– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borcunun olmadığı itirazı üzerine takibin durduğunu, davaya konu uyuşmazlığın kaynağının taraflar arasındaki ticari ilişki ve cari hesaptan kaynaklandığını, davalının faturalara süresinde itiraz etmeyerek fatura içeriklerini kabul ettiğini, ancak borcu ödemediğini, takibe yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup dosya kapsamından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—- takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyasının içinde bulunan— takip tarihli dosyası incelendiğinde ; davalı — alacağın, asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda avans faizi — icra giderleri ve icra vekalet ücreti ile birlikte, fazlaya ilişkin talep ve alacak haklarımız saklı kalmak kaydıyla ödenmesi emridir.—–Dilekçe ile; “…takibe konulu borcun aslına, ferilerine, işlemiş ve işleyecek faize itiraz etmekteyiz. Takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz.” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. —- tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafın —-ticari defterleri incelendiği, incelenen defterlerin noter açılış ve yevmiye defteri noter kapanış tasdikinin süresinde yerine getirilmiş olduğu, davalı —— ait ticari defterler, inceleme günü sunulmadığından dolayı ve yerinde inceleme yetkisi talep edilmediği için incelenemediği, davacının kayıtlarında davalıdan — alacaklı olduğu, davacı kayıtları ve davalının— çerçevesinde, davacının davalıdan —alacaklı olduğu kanaatine varıldığı, davacının işlemiş faiz tutarının, raporda açıklanan sebeplerle hesaplanamadığı, davacının —- takip tarihi itibariyle talep etmiş olduğu avans faiz oranı—- oranına tekabül ettiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Bilirkişi tarafından yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı faturaların bir kısmının davalı tarafça vergi dairesine bildirildiği, diğer bir kısım faturaların beyan sınırının altında kaldığı, fatura konusu malların ekseriyatının imza karşılığı teslim edildiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafa defter ibrazı için ihtaratlı tebligat yapılmasına karşın davalı taraf, belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınmıştır.
Davalı taraf icra takibine itirazında mal teslimi yapılmadığı yönünde bir itiraz ileri sürmemiş borcu olmadığını iddia etmiştir. Ancak davalı tarafça faturalar konusu borcun ödendiğine ilişkin gerek icra dosyasına gerekse dava dosyasına bir belge sunulmamıştır.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ——alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekte olup takip talebinde de bu yönde faiz talebinde bulunulduğu görülmektedir.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin—–asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına,
2-Kabul edilen tutarın %20’si oranında 1.800-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 614,79- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 107,26-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 507,53- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı, 107,26-TL peşin harcın toplamı olan 161,66- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 876,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 876,50- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —— zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2021