Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/372 Esas
KARAR NO: 2023/43
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının sahibi olduğu — plakalı aracın —- tarihleri arasında davacının —-altında olduğu, — tarihinde sürücü —- idaresindeki — plakalı sigortalı araç ile ters yönden kavşağa gelerek sürücü —- idaresindeki —- plakalı araç ve polis memuru —-idaresindeki —- plakalı resmi araç ile kazaya karıştığı, sürücü —- kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu ve tutanak düzenlenmeden kaza mahallini terk ettiği, davacı tarafından mağdur—–onarım bedelinin ödendiği ve sigortalı——— plakalı araç sürücüsü tutanak düzenlenmeden kaza mahallini terk ettiğinden davalı sigortalıdan tahsili için —– sayılı dosyasıyla —– hasar tutarı ile 26.02.2019 tarihi itibariyle 578,66 TL işlenmiş yasal faizinin toplamı 13.402,66 TL tazminatın tahsili için 29.08.2019 tarihinde başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek açıklanan nedenlerle söz konusu icra takibine yapılan itirazın iptali ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- plakalı aracın sahibi olduğu ancak sürücüsü — kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, müvekkil şirket çalışanı sürücünün —-plakalı araç ile herhangi bir çarpışma olmadığına kanaat getirerek olay yerinden ayrıldığını, kaza tutanağının müvekkil şirket çalışanının olay yerinden ayrılması ile habersizce sonradan tutulduğunu, müvekkil şirket çalışanının ters yönden gelme gibi bir durumu olmadığını, bu hususun kamera kayıtlarından da anlaşılacağını, — plakalı aracın kazaya karışmamış olması nedeniyle kaza mahallinden ayrıldığını, havanın yağışlı ve—- plakalı aracın çok hızlı olması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, —– plakalı araç sürücüsü —— müvekkil şirket çalışanını tehdit ettiğini, ——-sayılı soruşturma dosyasının olduğunu, davacı sigorta şirketinin ödediği miktarı rücu etmesi için koşulların oluşmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddi ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalıya ait —— plakalı aracın karıştığı kazada sigorta şirketince ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan —–Sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından davalıya karşı 12.824,00-TL asıl alacak ve 578,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.402,66-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23/09/2019 tarihinde süresi içerisinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 19/08/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İlgili emniyet müdürlüklerinden kazaya karışan ——– plakalı araçların sicil kayıtları dosyaya celbedilmiştir. Davacı vekili tarafından, hasar dosyası sunulmuştur. Davalı vekili tarafından, yolun çift yönlü olduğuna ilişkin fotoğraflar ve olay anına ilişkin video kaydını içerir CD örneği sunulmuştur.Mahkememizce; dosyanın makine mühendisi ve sigortacı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/11/2021 tarihli raporda özetle;”Davacı sigortacı——-tarafından, sigortalısı ——, Bitiş tarihi —- Poliçe numarası ———-poliçesinin tespiti çerçevesinde, —plakalı aracın hiçbir araç ile temas etmediği dikkate alındığında sürücü —– plakalı araç ile tutanak düzenlenmesini beklemeden kaza mahallinden ayrılmasının “TERK” olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılması nedeniyle, dava konusu sigorta hasarının,
14 Mayıs 2015 tarihinde ——–kapsamında, Sigortacı tarafından, Sigortalısı, sigorta ettireni ve,veya Sigortalısının, sigorta ettirenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilere bu maddeler kapsamında Rücu Etme Şartlarından 10 “f “ maddesi olan “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” hükmü kapsamına girmediği kanaatine varılması ile davacı Sigortacı—tarafından, Sigortalısı/Sigorta ettireni—-, Bitiş tarihi— Plaka numarası —-Poliçe numarası —– kapsamında, rücu etme hakkının olmadığı kanaatine varılması nedeninden dolayı Davacı Sigortacı —-, Davalı Sigotalısı/Sigorta ettireni ———-Sigorta Hasar Tazminat Talebinde Bulunmasının Mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılması ile—– yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekilinin itirazları kapsamında makine mühendisi ve sigortacı bilirkişiden oluşan yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına ve dosyasının tevdiine karar verilmiştir. Yeni bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 12/04/2022 tarihli raporda özetle;”VIl) SONUÇ:Yukarıda Sayın Mahkemeye takdim edilen açıklamalar çerçevesinde, hukuki değerlendirme, takdir ve karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Sayın Mahkemece tarafımıza verilen görev çerçevesinde, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; —— tarihinde meydana geleri olayda,
a) Dava konusu —– model araç sürücüsü dava dışı—– %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
b) Davalı tarafa sigortalı —- plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı —– %75 (Yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu,
c) Kaza anı görüntülerini içeren ——– içeriğine göre; dava konusu aracın düz seyir halinde kavşağa yaklaştığı sırada, kamera açısına göre sağ taraftaki yoldan gelerek_kontrolsüz şekilde kavşağa giren sarı renkli araca çarpmamak için sola yöneldiği, —- plaka sayılı aracın ——– istikameti yol bölümüne girdiği, çarpışmadan hemen önce kısa mesafeden caddeye girerek dik konum aldığı ve iki yönlü tek gidiş-tek geliş olan yolda ——– sayılı aracın şeridine giren araç ile çarpışmamak için sola yöneldiği de dikkate alındığında, 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporundaki kusur dağılımına uyulmadığı,
d) 04/01/2019 tarihinde meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin, ——– plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu,
e) Hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu,
f) Dava konusu —— model araçta meydana gelen toplam hasar tutarının ——— olabileceği, hesaplanan tutarın serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında ve günün rayicine uygun olduğu, davalı taraf sürücüsünün kusur oranı dikkate alındığında;[(12.687,96 TL Hasar Tutarı) x %75 kusur oranı]=9.515,97 TL olabileceği,
g) Davalının maliki olduğu —- plakalı araç sürücüsü —-diğer araçlarla herhangi bir çarpışma ve temasının olmadığı, kaza yerinden ayrılmasının —- bendinde yer alan hususlar çerçevesinde değerlendirilemeyeceği,
h)Davacı —-kapsamında sigortalısı —— RÜCU ETME HAKKININ OLMADIĞI,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Mahkememizce, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması ve ayrıca rücu etme hakkı bakımından her iki bilirkişi raporunun da uyumlu olması nedeniyle davacı vekilinin bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan bilgi ve belgeler ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; sonuç olarak davalı şirketin maliki olduğu ————plakalı aracın sürücüsünün diğer araçlarla herhangi bir çarpışması ve teması olmaması nedeniyle tutanak tanzimini beklemeden kaza yerinden ayrılmasının ZMMS Genel Şartları B.4 madde f bendinde yer alan koşulları taşımadığı, bu durumda araç sürücüsünün olay mahallinden ayrılmasının terk sayılamayacağı, böylelikle de davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan davalı şirkete rücu hakkının bulunmadığı kanaatine varılmış ve davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının icra takibi başlatmasında haksız ve kötü niyetli olduğu hususu doya kapsamı itibariyle davalı tarafından ispatlanmadığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 161,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,02-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 200,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/01/2023