Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/362 E. 2022/92 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/362 Esas
KARAR NO : 2022/92

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firma ile müvekkilinin taşıma sözleşmesine dayalı ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, müvekkilinin—- navlun bedeli olarak davalı şirkete — düzenlediğini, davalının — ödemede bulunduğunu, bakiye kalan —- ödemediğini, fatura bedelini tahsil amacıyla davalı aleyhine— dosyası ile takip başlattığını, davalının takibe yaptığı itiraz neticesinde takibin durduğunu, takip sonrasında davalının — karşılığında — ödemede bulunduğunu, yapılan söz konusu ödemeler sonrasında davalının —kaldığını, davalının icra takibinden sonra ödeme yaparak borcu ikrar ettiğini beyanla açıklanan nedenlerle itirazın iptalini, borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı yanca dava dilekçesinde taşıma sözleşmesine dayalı ticari ilişki sebebiyle navlun bedeline ilişkin kesilen fatura neticesinde alacaklı olduğunun iddia edildiğini, bunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığının ticari defterlerin incelenmesi neticesinde açıkça sabit olacağını, yetkili mahkemenin –Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının müvekkil firmanın kendisine borcu olmadığını bilmesine rağmen icra takibi başlattığını beyanla açıklanan nedenlerle davanın reddini davacının takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere — niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça faturaya dayalı olarak başlatılan — Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatına ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olup, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin —tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf icra dairelerinin ve mahkememizin yetkisiz olduğunu iddia etmiş ise de; dava konusu faturaya dayalı alacak yönünden TBK’nın 89. Maddesi gereği alacaklının– dava açılabileceği, takip başlatılabileceği, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu anlaşıldığından —biçimde incelenen yetki itirazı ilerleyen aşamalarda yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi inceleme yapılması için —Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, alınan — tarihli bilirkişi raporunda özetle: “Davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, davalının muavin defterleri incelendiğinde — defterlerine açık fatura olarak işlediği, faturaya karşılık kısmi — ödemeleri yaptığı, VUK’a göre bir gün önceki — üzerinden kayıt etmesi gerekirken davalı şirket tarafından — ödemeyi 6,1848 olarak hesapladıktan sonra döviz cinsinden –olarak kayıtlara aldığı, bunun sonucu olarak—- davalıya olan borcundan fazla indirim yaptığı, bu tutar ilave edildiğinde icra takip tarihi olan — -, bu borcun TL olarak hesaplamaya esas teşkil edecek kurunun ——– çarpılması sonucu — olduğunun görüldüğü” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflar rapora itiraz etmişlerse de itirazın hukuki mahiyette olduğu anlaşıldığından ek rapor alınmaya gerek görülmemiştir.
Davacının defterlerinin incelenmesi için bilirkişiden rapor alınmış olup, alınan ——- tarihli raporda özetle: “Davacının incelenen –yılları ticari defterlerin 2019 yılı ticari defterlerinin delil vasfına haiz olduğu,—— defterlerinin delil vasfına haiz olmadığı ,davacının —– icra takip tarihi ve——-dava tarihi itibariyle takdiri mahkemeye ait olmak üzere , davalıdan — alacağı olduğu, 24.10.2019 takip tarihinde davacının talep ettiği kur üzerinden değerlendirildiğinde—-. alacağının olacağı, 24/10/2019 takip tarihindeki kur üzerinden değerlendirildiğinde 23.664,66-TL alacağının olacağı, davacının takip tarihinden itibaren faiz talebi ile İcra İnkâr tazminatı isteminin mahkeme takdirinde olduğu” yönünde görüş bildirmiştir. Alınan rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflar rapora itiraz etmiş ise de; mahkememizce alınan raporlar yeterli görülmekle itirazların reddine karar verilmiştir.
Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin davalı tarafça teslim alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir. Davalı bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebilir. Bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davalı taraf takibe konu faturayı kendi defterlerine kaydetmiş ve kısmen ödeme yapmış olup, her iki tarafın– birbiriyle örtüşmektedir. Aradaki bu farkın, bilirkişi raporunda davalının ödemeyi yanlış kur oranı ile değerlendirmesi sonucu oluştuğu tespit edilmiş olup, mahkememizce de rapor benimsenmiş, hal böyle olunca davalının dava dilekçesindeki talep gibi takip tarihi itibariyle davalıya — olduğu, hizmetin eksiksiz yerine getirildiği ve bakiye bedelin davalı tarafça ödenmediği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlıklardan bir diğeri, davacının takip talebinde — talep ettiği yoksa alacağını takip tarihinde —çevirdiği, yani itirazın iptaline karar verildiğinde— cinsinden ——- hüküm kurulacağı noktasındadır. Takip talebi incelendiğinde alacağın — fatura alacağı olarak belirtildiği, hemen yanına — alacağın icra gideri,— tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal oranlarda ibaresi mevcuttur. Emsal nitelikte — cinsinden olup davacı alacaklı takip talebinde asıl alacak ve işlemiş faiz miktarını— cinsinden göstermiştir. İcra takip talebinde asıl alacak ve işlemiş faiz kalemlerin hemen—- içerisinde —- alacağının harca esas — yazılmıştır. Takip talebinde yer alan özellikle, “…fiili ödeme günündeki — —- olan — karşılığı olarak borçludan tahsili…” ibaresi de dikkate alındığında alacaklının, TBK’nın 99. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, — alacağının fiili ödeme günündeki — karşılığı olarak tahsil edilmesini talep ederek bu yönde kullandığı anlaşılmaktadır.” gerekçesi ile bu hususları tartışmıştır. Görüldüğü üzere özellikle fiili ödeme günündeki — — karşılığı olarak borçludan tahsili ibaresinin alacağın —– cinsinden talep edildiği yönünde olduğuna değinilmiştir. Ne var ki eldeki takip dosyasında böyle bir ibare olmadığı gibi talep edilen faiz de — uygulanan %9 oranındaki yasal faizdir. Hal böyle olunca davacının alacağını takip tarihi itibariyle —– çevirdiği kanaatine varılmış, davacının rapora bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda bu yönde yapılan hesaplamada 6.4158 TL kur ile değerlendirme yapılmış, raporun sonuç kısmında ise 6,4575 TL kur üzerinden hesap yapıldığı, hesaplama hatalarının bulunduğu anlaşılmıştır. Oysa ki icra takip talebinin —- tarihinde saat– açıldığı— güncellemelerinin— yapıldığı göz önüne alındığında —– bakılması gerektiği, bu tarihte —- kurunu—– olarak—-edildiği dolayısıyla davacı alacağının çevrileceği — anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş, reddedilen kısım—- farklılıklarından kaynaklandığından ve davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—. sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 23.589,42-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine,
4-Alınması gerekli 1.611,39-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 370,66-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.240,73-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 370,66-TL peşin harcın toplamı olan 425,06-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.509,50-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%73,99 Kabul %26,01 Ret) 1.116,88-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden — davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekille—Tarifesine göre davalı vekili için takdir– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca — karşılanan — ret oranına göre hesaplanan ———– —- davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
11-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı