Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/348 E. 2022/780 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/348 Esas
KARAR NO : 2022/780
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 07/08/2020
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı —-dava dilekçesinde özetle; Asıl borçlu —– müteselsil kefiller —— imzalandığını, kullandırılan kredilerin geri ödenmediğini, ihtamame keşide edildiğini, asıl borçlu ve kefillere tebliğ edildiğini, —– teminatı ile bir kısım ödemenin dava tarihinden önce yapıldığını, ancak tazmin ödemesi olduğundan tahsilat niteliğini arz etmediğini, takibe yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, işlemiş olan faizin sözleşme ve kanun hükmüne uygun olduğunu, davalının bu yöndeki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, arabuluculuk aşamasında da sorunun çözülemediğini iddia ederek, borca yeter miktarda teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine ve itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- usulüne uygun olarak düzenlenmediği için geçersiz olduğunu, evli olan—– eşinin rızasını belirtir bir ibare bulunmadığını, kefaletinin büyüklüğünü ve önemini anlayamadığını, müteselsil kefillik söz konusu ise bu hususunda ayrıca belirtilmesi gerektiğini, davacı banka tarafından gerektiği gibi bilgilendirilmediğinden iradesinin sakatlandığını, Davacı’nın ihtiyati haciz talebinin yerinde olmadığını, ortada telafisi imkansız bir zararın ortaya çıkması mümkün bulunmadığını, davalı bankanın —–orcunu tahsil edip sonrasında da geçersiz kefalet sözleşmesiyle ikinci bir tahsilat gerçekleştirmek istediğini, haksız olarak kötü niyet tazminatı da talep ettiğini, davacının ihtiyati haczi talebinin, telafisi mümkün zarar doğmasının ihtimali olmadığından ve davacının hukuken geçerli bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine, davacının ——- daha önce tahsil ettiği bir alacağı için hukuken geçersiz kefalet sözleşmesine dayanarak talepte bulunulmasının yasal dayanağı olmadığından, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle——–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya bankacı bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır.—– tarihli bilirkişi raporundaki bildirilen belgeler dosyamıza kazandırılmış, dosyamıza sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle: Kullandırılan ——— vadeli —- ödendiği, —–bakiyesinin —– düştüğü, aşağıdaki faiz tablosundan da görüleceği üzere, hesap kat tarihinde tahakkuk eden faiz ve —- da ilavesi ile asıl alacak tutarının —olduğu hesaplanmış, — Asıl Alacak, —–Muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık——olduğu, davalı kefilin, takip talebinde yer alan ———– depo sorumluğunun bulunduğu, tespitinde bulunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri rapora itiraz etmiştir, taraf itirazları değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda; Banka’nın takip talebinde talep ettiği tutarlar ile işbu incelemede bulunan asıl alacak tutarlarının farklı olduğu, farkın kaynağının bulunamadığı, ancak faizdeki farkın, Banka açıklamasından anlaşıldığı kadarı ile muacceliyet tarihinden itibaren temerrüt faiz oranından hesaplama yapılmasından kaynaklandığının anlaşıldığı, habuki temerrüt faizinin keşide edilen ihtamamenin tebliğ edilmesinden sonra verilen süre sonundan sonra —– işlemeye başlaması gerektiği, bu nedenle işbu incelemede hesaplanan tutarların esas alınması gerektiği, masraf ile ilgili bir belge sunulmadığından hesaplama dışı tutulması gerektiği, takip tarihi itibarı ile faizler ve fer’ileri dâhil olmak üzere banka alacağının tüm krediler için toplam—- olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazları değerlendirilmek üzere alınan —- tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından:— göre Banka’nın defter, kayıt ve belgeleri delil olarak kabul edilmiş, İtiraz edilen —– imzalandığı sırada —- gerek bulunmadığı anlaşılmış, —– açısından incelendiğinde ise, Sözleşme’nin el yazısı ile azami miktar, tarih, müteselsil kefil ibarelerini karşılar şekilde imzalandığı, ——uygun imzalandığı görülmekle, itirazın asıl alacak ve ferileri yönünden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;—– sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen ———- %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 5.801,94-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 755,13- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.046,81‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı, 755,13-TL peşin harcın toplamı olan 809,53‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.394,30-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 13.589,68-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan, alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/11/2022