Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/333 E. 2023/706 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/333
KARAR NO : 2023/706

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı … şirketinin —- poliçe ve —-mesleki sorumluluk sigortalısı olduğunu, müvekkili tarafından yaptırılan sigorta kapsamına; “sigortalının mesleki sorumluluğu gereği 3.kişilerin ödemek zorunda kalacağı ve sigortalıdan talep edecekleri veya
sigortalının müteselsil sorumluluk gereği ödeyeceği idari ve adli para cezaları” nın girdiğini, müvekkilinin imzalanan sözleşme ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olan protokol ile dava dışı—- muhasebe ve mali işlerini yürüttüğünü, müvekkilinin, dava dışı —– şirketinin
mali müşavirlik görevini yerine getirirken yabancı personel çalıştırma hükümlerine göre işe alınan yabancı uyruklu—-isimli çalışanın 01.08.2015-20.06.2016 tarihleri arasındaki ücreti eksik bildirildiğini ve bu yüzden —– şirketine —-Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü —–tarafından 36.704,00 TL ceza aslı ve 2.611,76 TL gecikme zammı ile birlikte toplamda 39.315,76 TL ceza kesildiğini ve bu tutarın dava dışı şirket tarafından süresi içerisinde ödendiğini, ödemeyi yapan —–şirketinin ise imzalanan sözleşme ve sözleşme eki protokol uyarınca müvekkiline rücu ettiğini,müvekkili ile dava dışı —– şirketi arasında imzalanan sözleşmenin kapsamına —- işlemlerinin
dahil olduğunu, ayrıca protokolün; -10.maddesi; işe giriş ve çıkış bildirgelerinin ——-verilmesi, -12.maddesi; var ise yabancı çalışan personelin ücretlerinin takibi, 13.maddesi; çalışacak yabancı personel için gerekli çalışma izinlerinin alınması, 14.maddesi; alınan çalışma izinlerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına süresi içerisinde bildirimlerinin yapılması,15.maddesi; çalışma izni biten yabancı personelin çalışma izni bittiğine dair gerekli bildirimlerinin ilgili kuruma yapılması,16.maddesi; aylık bordro ve puantajlarının hazırlanıp işverene ödemesi için iletilmesi…şeklinde düzenlenip taraflarca imzalandığını ve müvekkilinin işverene karşı sorumluluğunun belirlendiğini, müvekkili tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine dava dışı —–şirketine idari para cezaları kesildiğini, bu nedenle—–şirketi tarafından müvekkile yapılan rücu üzerine sigorta poliçeleri ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiğini, bunun üzerine davalı sigorta şirketine 05.02.2019 tarihinde dilekçe ile başvurulduğunu, ancak davalı tarafından ödeme
yapılmasının reddedildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından—– Noterliğinin —–yevmiye no.lu ihtarnamesinin gönderilerek ödeme yapılması konusunda ihtar edildiğini, ancak ihtara rağmen ödeme yapılmadığını belirtmiş olup, davanın kabulü ile 39.315,76 TL’nin davalıya ilk başvuru
tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen iş ve işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu,
davaya konu uyuşmazlığın davacının mesleki sorumluluk poliçesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olduğunu, mesleki sorumluluk sigortası ile sigortacı, sigortalının vermekte olduğu mesleki hizmetleri kusurlu olarak yerine getirmesinden ya da gereği gibi yerine getirememesinden ötürü
üçüncü kişiler tarafından sigortalıya karşı ileri sürülecek tazminat taleplerinin sonuçlarına karşı, poliçede belirtilen teminat limitine kadar, özel şartlar ile koruma altına aldığını, Mesleki sorumluluk sigortası kapsamında müvekkili şirketin sorumluluğunun, 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, meydana geldiği iddia olunan zarar nedeniyle müvekkili şirket nezdinde —- no.lu hasar dosyası oluşturulduğunu, yapılan ekspertiz incelemesinde; “…İş sözleşmelerindeki hükümlere uymak sözleşmenin taraflarını kapsamakta olup, bir ücretin sözleşmeye dayalı olarak düzenlenmesi ve bu ücretin belirlenmesi ve ödeme işlemleri İşveren olarak Mükellefin sorumluluğunda olduğunu, çalışanın maaşının —– kayıtlarında düşük gösterilmesi kayıt dışı istihdam olarak nitelenmesi sonucu—– servisi tarafından ücretin eksik bildiriminin tespit edildiği ayrıca söz konusu işyerinin 5 kişinin üzerinde istihdamı olması nedeni ile ücret ödemelerinin
banka aracılığı ile gerçekleştirmek zorunda olduğunu bu nedenle çalışana ait ücretin eksik bildirilmesinden dolayı Sigortalının sorumluluğunun bulunmamakla birlikte ücretin eksik bildirilmesinin mükellefin sorumluluğunda olduğu görüş ve kanaatine varılarak hasarın olumsuz olarak değerlendirildiğini, ..” Şeklinde tespit ve
değerlendirmelerde bulunulduğunu, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun md.18/1-b hükmüne göre, “Yabancı çalıştıran işverenler yabancının çalışmaya başladığı tarihten, çalışma izninin verildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde çalışmaya başlamaması halinde bu sürenin bitiminden itibaren ve herhangi bir nedenle hizmet akdinin sona erdiği tarihten itibaren en geç on beş gün içerisinde durumu Bakanlığa bildirmekle yükümlüdürler.” Denildiğini, ekspertiz incelemesinde de işveren tarafından
iş sözleşmesinin bakanlığa bildirildiğinin tespit olunduğunu, ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere dava dışı—– tarafından yapılan bildirimin, davacıya yapılan brüt ücrete ilişkin bildirim ile
çelişki arz etmesinin mükellefin mesleki kusurundan kaynaklanmasının beklenemeyeceğinden,davacının mesleki sorumluluğunun doğmadığı bir talep nedeniyle müvekkili şirkete de atfedilecek
sorumluluğun bulunmadığını, davacı tarafından sunulan evraklar arasında protokol bulunmamakla birlikte sunulan hizmet sözleşmelerinde herhangi bir protokole atıf bulunmadığından protokol hükümlerinin geçerliliğinin ispata muhtaç olduğunu, müvekkili şirket nezdinde açılan hasar dosyası
içeriğinde mevcut ve dilekçe ekinde mübrez meslek hizmet sözleşmelerinde protokole veya herhangi bir eke atıf bulunmadığını, poliçe kapsamında muafiyet şartının mevcut olduğunu, buna göre; “…Bu
poliçeye uygulanacak muafiyet tutarı her bir hasarda en az 250 TL olmak üzere hasarın %10’u; aynı poliçe dönemi içerisinde üçüncü ve sonraki her bir ihbari içinse asgari 1.000 TL olmak üzere hasarın %10’udur.”
Şeklinde kararlaştırıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçe kapsamında sorumluluklarının bulunduğunun değerlendirilmesi halinde sorumlu olunan miktarın tespitinde muafiyet koşullarının da
dikkate alınması gerektiğini, TTK 1427 gereği sigortacının borcu muaccel hale dahi gelmediğinden müvekkili şirket aleyhine faiz sorumluluğuna hükmedilemeyeceğini belirtmiş olup, sigortalının
kusurunun bulunmadığı bir zarar nedeniyle müvekkili şirkete atfedilecek sorumluluk bulunmadığından davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacının mali müşavirlik hizmeti verdiği dava dışı —— Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yabancı uyruklu çalışana ödenecek yıllık prim tutarının az ödendiği gerekçesiyle kesilen cezanın davacıya şirket tarafından rücusu ve davacı tarafça ödenmesi neticesinde riziko gerçekleştiğinden bahisle ödenen bedelin meslek sorumluluk sigortacısı davalıdan tahsili istemli alacak davasıdır.
Mahkememizce dosyanın mali müşavir ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, alınan 22/12/2021 tarihli raporun sonuç kısmında,”
Dava Konusu Olayda —– Tarafından Tahakkuk Ettirilen Ceza Bakımından Davacının Mesleki Sorumluluğunun Bulunup Bulunmadığı Yönündeki Mali Müşavir Bilirkişinin Teknik Değerlendirmesinde: dava konusu olayda davacının mesleki kusurunun bulunmadığının tespit
edilmesi karşısında, davalı … şirketinin sigorta tazminatı ödeme yükümlülüğü olmadığı, Davalı … Şirketinin Sorumluluğu ve Muafiyet Talebi Yönünden: Sayın Mahkemenin davacının mesleki faaliyetlerini kusurlu olarak ifa ederek dava dışı şirkete uygulanan para cezasından sorumlu olduğunu tespit etmesi ve dolayısıyla da davalı … şirketinin
sigorta tazminatı ödemekle yükümlü olduğu kanaatine ulaşması ihtimalinde,
Poliçede yer alan muafiyet düzenlemesine göre hasar tutarı olan 39.315,76 TL’nin %10’una tekabül eden 3.931,576 TL’den davalı … şirketinin sorumlu olmadığı, hasar tutarından muafiyet miktarı çıkarıldığında davalı … şirketinin sorumluluğunun 35.384,184 TL olduğu “Yönünde örüş bildirmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Davacının rapora itirazları, sunmuş olduğu ekler ve özellikle poliçenin 3. Sayfasında düzenlenen “—– işlemlerine dair tazminattalepleri ancak sigortalı ile mükellefi arasında yapılan —- sözleşmesine—– işlemlerinin sigortalı tarafından yürütüleceğinin açıkça belirtilmiş..” düzenlemesi karşısında bu madde gereği talep teminat dışı ise bu maddede teminat dahilinde kalacak hallerin ne olabileceği, neden teminat dışı kaldığı hususunun da denetime ve hüküm kurmaya elverişli olarak belirtilerek ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş, alınan 17/08/2022 tarihli raporun sonuç kısmında,Yapılan açıklamalar neticesinde dava konusu yabancı personelin ücretinin eksik bildirilmesi işleminin
—– tip sözleşmelerinde meslek mensubunun sorumluluğunu gerektiren bir işlem olmadığı,Davacı meslek mensubunun çalışanı —– sayfasından yetkili olduğunu gösteren işyerleri dökümünde (bkz. Bölüm 3.a) dava dışı —–şirketinin de bulunduğu görülmüş olmasının ilgili şirket ile özel bir anlaşmaya binaen gerçekleştirildiği,Teknik bilirkişinin bu tespitinden hareket edildiğinde, poliçede atıf yapılan Mesleki Sorumluluk
Sigortası Genel Şartlarının 4.2 e) hükmünde yer alan “Bir sözleşmenin ifasına veya özel bir anlaşmaya dayanıp, sigortalının yasal sorumluluk ölçüsünü aşan her tür talepleri(n)” kapsam dışı olduğu hükme
bağlanması karşısında gerçekleşen zararın teminat haricinde kaldığı neticesine ulaşılmaktadır.”Yönünde rapor düzenlenmiştir.
Dosyanın kök rapor ile ek rapor arasındaki çelişkinin giderilecek şekilde ek rapor düzenlenmesi için daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, alınan 05/09/2023 tarihli ek raporun sonuç kısmında,
Yapılan açıklamalar neticesinde, davacı ile dava dışı —— arasında yapılmış olan yapılan özel anlaşmanın —– sözleşmesi kapsamında sorumluluk doğuran bir hal olmadığı, gerçekleşen zararın teminat haricinde kaldığı yönündeki Kök ve 1.Ek raporun farklı görüş içermediğinden çelişki
bulunmadığı neticesine ulaşılmaktadır.” yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Dava, davacının mesleğinin icrası sırasında meydana geldiğini ileri sürdüğü hatasından kaynaklanan zararın taraflar arasında imzalanan mesleki sorumluluk poliçesi kapsamında davalı şirketten tahsili talebine ilişkindir.
Davada öncelikle belirlenmesi gereken mesele davacının muhasebe işlemlerini yürüttüğü dava dışı —– çalıştırıdığı yabancı uyruklu —– isimli çalışanının ücretini eksik bildirdiğinden dolayı ödemek zorunda kaldığı 39.315,76 TL cezanın davacının mesleki faliyetleri kapsamaında mükellefi ile ilgili iş ve işlemleri yapım yapmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.Başka bir ifade ile yabancı işçilerle ilgili ücret bildirim yükümlülüğü davacının sorumluluğunda olan bir işlem mi değil mi hususu uyuşmazlığın çözümü açısından elzemdir.Zira sigortalının sorumluluğunda olmayan konularla ilgili sigortacının da sorumlu olmayacağı izahtan varestedir.
Bu kapsamda öncelilikle taraflara arasında imzalanan ve dosya arasında bulunan poliçeye bakmak gerekecektir.14/12/2014 başlangıç ve 14/12/2015 bitiş tarihli mesleki sorumluluk sigortası poliçesinde, teminat Kapsamı; Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının vermekte olduğu mesleki hizmetleri kusurlu olarak yerine getirmesinden ya da gereği gibi yerine getirememesinden ötürü üçüncü kişiler tarafından sigortalıya karşı ileri sürülecek tazminat taleplerinin sonuçlarına karşı, onu poliçede belirtilen teminat limitine kadar aşağıda yazılı özel şartlar ile ekli Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1.Maddesi (a) fıkrası hükümlerine göre sigorta eder. Hükümlerini içermektedir. Ayrıca poliçede “…Bu sigorta, —– işe giriş bildirgesinin geç verilmesinden veya hiç verilmemesinden kaynaklanan zararları da temin eder. —-işlemlerine dair tazminat talepleri ancak sigortalı ile mükellefi arasında yapılan —–sözleşmesinde—–işlemlerinin sigortalı tarafından yürütüleceğinin açıkça belirtilmiş olması kaydıyla poliçe kapsamında değerlendirilebilecektir. İlgili sözleşmede bu işlemlerin sigortalı tarafından üstlenileceği bilgisinin yer almaması halinde söz konusu tazminat talebi teminat kapsamı dışında kabul edileceği” de poliçede belirtilmiştir. Burada açıkça —– işe giriş bildirgesinin geç verilmesinden veya hiç verilmemesinden kaynaklanan zararları teminat altına almasına karşın , —– işlemlerine dair tazminat talepleri ancak sigortalı ile mükellefi arasında yapılan —–sözleşmesinde—– işlemlerinin sigortalı tarafından yürütüleceğinin açıkça belirtilmiş olması koşulunu getirmiştir. Bu kapsamda davacı ve mükellefi arasındaki—- sözleşmesini de değerlendirmek gerekmiştir. Davacı ile dava dışı —– arasında imzalanan 01.01.2015 tarih —– no.lu, 01.01.2016 tarih—– no.lu, 01.01.2017 tarih —- no.lu —– sözleşmeleri ve ekleri protokoller göre “Yapılacak İşlerin Konusu ve Kapsamı: Bu sözleşme kapsamında yapılacak işlerin konusu, meslek mensubunca iş sahibine ait işletmenin; Yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca yasal defterlerinin tutulması, V.U.K. Mükerrer 227.Maddesine istinaden beyannameleri tanzim etmek, Mali konularda danışmanlık yapmak, —— İşlemleri…” işlemlerinin davacının sorumluluğunda olduğu kararlaştırılmıştır.Sözleşmelere ek olarak, sözleşme tarihli ek protokollerde de“…10-İşe giriş ve işten çıkış bildirgelerinin —— bildirilmesi, var ise yabancı çalışan personellerinin ücretlerinin takibi,çalışacak yabancı personel için gerekli çalışma izinlerinin alınması, alınan çalışma izinlerinin T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını gerekli zaman zarfında bildirimlerinin yapılması da ek protokol kapsamında davacının sorumluluğunda olduğu kararlaştırılmıştır. Burada hemen belirtilmesi gereken husus dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere—— tip sözleşmelerine ek yapılan protokolün her zaman geriye doğru da düzenlenebilmesi mümkün olduğundan hükme esas alınamayacağı değerlendirilmiştir.Davacı ile dava dışı —-. arasında imzalanan—-tip sözleşmesinde yapılacak işlerin konusu olarak —– İşlemleri olarak yazılmış olsa da, Sosyal Güvenlik Merkezi’ne tüm işe giriş, işten çıkış ve diğer özlük işlemleri ile ilgili bildirim ve raporlamaları yerine getirmek üzere dava dışı —– Tekstil şirketine —– verilen kullanıcı kodu ve şifrelerinin dava
dışı şirketin sahibi ve/veya kanuni temsilcisi adına (T.C Kimlik numarasına tanımlı) kullanıcı kodu ve şifreleri olduğu, bu şifrelerin bağımsız sözleşmeli mali müşavirce bir ilgisinin bulunmadığı, dosya kapsamında kullanıcı kodu ve şifre sahibinin davacı … adına —- tarafından verilmiş
olduğuna ilişkin somut belgenin bulunmadığı, Sosyal Güvenlik Merkezi’ne bildirilen dava konusu—–işlemlerinin tamamen dava dışı şirket veya kanuni temsilcisince yerine getirildiği değerlendirildiğinde meslek mensubu mali müşavirin ile doğrudan ilgisi olmayan işlem neticesinden mali mesuliyet sigortası kapsamında rücu edebileceği—-idari para cezasını içermediği, mali müşavirin dosya kapsamındaki sözleşmesinin defter tutma, vergi beyannameleri ve bildirimlerini gelir idaresine mali müşavirin kullanıcı kodu ve şifresiyle verildiği, tahakkuk ettirildiği, dava dışı şirketin
ticari defterlerine her ne kadar ücret tahakkuku, —-tahakkuku ve ödemelerine ilişkin kayıtlar yapılıyor olsa bile az yukarıda belirtildiği gibi dava konusu idari para cezasına ilişkin —–portalı üzerinden dava dışı şirketin kendi adına tanımlı kullanıcı kodu ve şifresi ile (şifre sahibinin)
—- bildirim ve tahakkuklarını yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Uygulanan cezanın yabancı personelin eksik bildirilen ücret kaynaklı olduğu, verilmesi gereken beyanname, bildirge hususunda olmadığı, davacının sigortalı yabancı personelin ücretini belirlemediği, kendisine dava dışı şirket tarafından beyan ücreti bildirdiği hususlar bir arada değerlendirildiğinde dava konusu cezada davacının meslek mensubu sigortalı SMMM’nin sorumluluğunun bulunmadığından poliçe riziko kapsamında girmediği bu anlamda ceza uygulanmasına yol açan fiilin davacının mesleki faaliyetini kusurlu ifa etmesi yahut gereği gibi ifa etmemesinden kaynaklanmadığı, dava dışı şirkete uygulanan para cezasının doğumuna, dava dışı şirketin davacıya bildirdiği yanlış bilginin yol açtığı bu sebeple davacının ilgili para cezasından sorumlu olmadığı değerlendirilerek, davacının hukuken sorumlu tutulmasının mümkün olmaması sebebiyle sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünün bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 671,42-TL harcın mahsubu ile artan 401,57-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça harcanan 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.