Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2020/518 K. 05.08.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/324 Esas
KARAR NO: 2020/518
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ: 29/12/2017
KARAR TARİHİ: 05/08/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki ——– sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin önceden belirlenmiş ürünleri davalıdan satın almayı ve bu ürünlerin sürümünü arttırmak için gereken faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ettiğini, davalının ise müvekkiline ürün teslim etme ve ——– tek satıcı sıfatıyla bir tekel hakkı sağlama yükümlülüğünü altına girdiğini, —— belirsiz süreli sürekli akdi ilişkide davalının müvekkiline sözleşmenin devam edeceği yolunda güven verdiğini bu nedenle müvekkilinin ticari faaliyetine devam ile geleceğini planlayarak yatırım yaptığını, bu durumda beklenmeyen bir zamanda ve beklenmeyen şekilde hiçbir sebep gösterilmeden sözleşmenin davalı tarafça tek tarafı feshinin hukuki görüşüne güven ilkesinin ihlali olduğunu taraflar arasında sorunsuz yürüyen ticaretin haksız ve yersiz engellendiğini, somut olayda sözleşmenin sebepsiz yere feshedildiğini açıklanan nedenlerle davalının tek satıcılık sözleşmesini hukuka ve yasaya aykırı bir şekilde sebepsiz, zamansız ve beklenmedik feshinin ihbarı nedeniyle HMK. m. 111 çerçevesinde sözleşme feshinin geçersiz olduğunun tespitiyle muazara ve müdahalenin menine olmadığı takdirde belirsiz olan denkleştirme tazminatı olarak fazlası ve diğer tüm talep ve hakları saklı kalmak üzere şimdilik—— ödenmesine, dava tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz işletilmesine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili —– tarihli cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında imzalanan sözleşmede tahkim şartının olduğunu, sözleşmenin 12.2 maddesinde, çıkan uyuşmazlıkların münhasıran tahkim yolu ile çözüme kavuşturulacağı, tahkim yerinin ————————– göre atanan bir veya birden çok hakem tarafından yürütüleceği, yönünde hüküm bulunduğunu, davanın usulden reddinin gerektiğini, ayrıca davanın sözleşmenin fesih tarihi olan—— tarihinden önce açıldığını ancak —– göre, davanın fesih tarihinden sonra açılması gerektiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından ——tarihli fesih ihbarıyla————- önel verilerek sona erdirildiğini, davacı tarafın davayı önel süresinin bitiminden önce —- tarihinde ikame ettiğini, portföy tazminatı talebi açısından, sözleşmenin fesholmuş olmasının dava şartı olduğunu, davanın açılış tarihi itibarıyla sözleşmenin henüz fesholmadığını dolayısıyla dava tarihi itibarıyla dava şartının henüz oluşmadığını açıklanan nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafça ödenmesine karar verilmesine talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava mahiyeti itibariyle, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin haksız feshedildiği iddiası ile feshin geçersizliğinin tespiti ve denkleştirme tazminatı ödenmesi talebi ile açılan tazminat davasıdır.
Mahkememizin———Karar Sayılı dosyasından verilen ———– tarih karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş, ———- Sayılı dosyasından verilen ——— tarihli kararla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmuş, bu başvurudan sonra davacı vekili tarafından —— tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği beyan edilmiştir.
————– tarihli ilamı ile “Davacı vekili, ———— tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, vekaletnamesinde feragata yetkisi de bulunduğundan vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin ——— Esas sırasına kaydedilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı vekilinin ———– tarihli dilekçesiyle açılan davadan feragat ettiklerini beyan ettiği görülmüş, vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 1.707,75-TL harçtan mahsubu ile artan 1.653,35-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 132,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verildiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf yolu kabil olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.05/08/2020