Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/299 E. 2021/1297 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/299 Esas
KARAR NO : 2021/1297 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —— sahip olduğunu, davalı borçlu ile aralarında süre gelen bir alım satım ilişkisi söz konusu bulunduğunu, taraflar arasında — yapıldığını, davalının müvekkilinden almış olduğu bedeli ödenmemiş 16.340,33-TL ticari hesap alacağı bulunduğunu, müvekkilince üzerine düşen edimlerin eksiksiz olarak yerine getirildiğini ancak davalının borcunu ifa etmediğini, alacağın tahsili için —- sayılı icra takip dosyası ile başlattıkları takibe borçlunun itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 06.01.2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle ; Davalı — neticesinde 6758 sayılı Kanunun 19/2 maddesi hükmü uyarınca ve CMK’nın 133.maddesi gereğince —- sayılı kararı ile el konulduğunu ve —geçtiğini, şirkete kayyum atandığından ve— sahiplerince —kayıtlarının— bulunduğundan dava konusu ile ilgili yeterli bilgi elde edilemediğini, davacı tarafça düzenlenen fatura ve sevk irsaliyelerinin davalı şirket yetkilisine teslim edilip edilmediğinin belirtilmediğini ayrıca talep edilen faizin hukuka aykırı olduğunu, temerrüt faizi talep edilebilmesi için özellikle borcun konusu faturaların usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerektiğini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine alacığın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle — sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyasının içinde bulunan—- takip tarihli dosyası incelendiğinde; davacı tarafça davalı aleyhine 16.340,33-TL cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili için genel haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 13.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından — tarihli Dilekçe ile “Müvekkil şirket hakkında —- verilen karar gereğince —- kayyım olarak atandığı, mahkeme kararıyla kayyım atandıktan sonra şirkette muhatap bulunamadığından şirket kayıtları üzerinden takip konusu alacağın bulunup bulunmadığı teyit edilemediği, mutabakat sağlanamadığı, bu sebeple yapılan icra takibine, tüm ferileriyle birlikte süresi içinde itiraz edildiği,” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Davacı tarafın — incelendiği, incelenen defterlerin yevmiye —— tasdiklerinin süresinde yerine getirilmiş olduğu, davalı şirketin, ticari defterlerinin bulamadığından dolayı sunmadığı, bu sebeplerle davalı taraf defter ve belgeleri incelenemediği, davacı kayıtlarına göre davalıdan icra takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, davalı — formları ile davacı kayıtları arasında — fark olduğu, davalı kayıtları sunulmadığından sebebinin anlaşılamadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın — kayıtlarının — yönünden uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilerek inceleme günü tayin edilmiş taraflara inceleme gününde ticari defterlerin ibraz edilmesi hususunda ihtarat yapılmıştır. Davalı taraf belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınmıştır.
Bilirkişi tarafından fatura ekindeki evraklardan bazı malların— davalıya teslim edildiği tespit edilmiştir. Ayrıca davacı tarafın düzenlediği faturalar, davalı tarafça kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu —- bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere (— tarihli kararı), fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir.Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 16.340,33-TL alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı talebi ile bağlı kalınarak davacı alacağına takip tarihinden itbaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Bununla birlikte takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 16.340,33-TL asıl alacak ve asıl alacağın, taleple bağlı kalınarak, takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle devamına,
2-Davanın kabul edilen tutarının % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 1.116,21-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 279,00- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 837,21-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı, 279,06-TL peşin harcın toplamı olan 333,46- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 835,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- — tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100, 00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.