Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/293 E. 2022/62 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/293 Esas
KARAR NO: 2022/62
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/07/2020
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirket ile—– imzaladığını ve işbu sözleşmeye dayalı olarak proje çizim hizmeti ve gerekli her türlü malzeme işçilik ve teknik personel teminini sağlamayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, —- tarihinde ise —- belirtilen şekillere uygun olarak projelerini eksiksiz olarak teslim aldığına dair teslim tutanağı düzenlediğini, müvekkili şirketin,
yapılan sözleşme gereği yükümlülüğünü yerine getirip projeleri teslim etmesine rağmen davalı şirketin borcunu tam ve eksiksiz bir şekilde ifa etmediğini, uzunca bir süre zarfında iki şirket arasında yapılan görüşmeler neticesinde davalı şirketin kısmi ödemeler yaptığını ancak yapılması gereken son ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilin şirketin —- bakiye ödeme için — tarihinde davalı şirket aleyhine —-sayılı icra takibini başlattığını, söz konusu icra takibinin davalı şirket ile müvekkili şirket arasında düzenlenmiş yüklenici sözleşmesi ve işbu sözleşme neticesinde yapılan işlere dair fatura alacağından
kaynaklı olduğunu, davalının başlatılan icra takibini sürüncemede bırakmak maksadıyla —–tarihinde haksız bir şekilde takibe konu borca, faize ve tüm ferilere itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, sözleşme gereği müvekkilinin yüklenmiş olduğu borcunu ifa etmesi neticesinde davalıya—- tarihinde fatura ibraz edildiğini, işbu faturanın davalı şirketin yetkilisi huzurunda düzenlendiğini, imza karşılığında düzenleme tarihi olan —- tarihinde teslim edildiğini, davalının söz konusu faturaya —– sayılı ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, ancak kötü niyetli haksız itirazını süresi içinde yapmadığını, söz konusu ihtarnamede ve
ekindeki fatura asıllarından görüldüğü gibi davalı tarafından faturaların kabul edildiğini ve hatta işlendi olarak kaşelendiğini belirterek açıklanan nedenlerle davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibi —- üzerinden açılmış iken, dava dilekçesinin harca esas değer kısmında —-istenmesinin hukuken mümkün olmadığını, sadece faturanın teslim edilmiş olmasının fatura içeriğinin doğru olduğu ya da fatura konusu hizmetin verildiğini kanıtlamadığını, fatura içeriğindeki hizmetin verildiğini, ispat yükünün davacı yanda olduğunu, müvekkili şirketin faturaya ve içeriğine süresi içinde itiraz ettiğini, takip konusu faturanın aslının davacıya iade edildiğini, faturaya itiraz edildiği için fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin yani davacının ispat etmesi gerektiğini, fatura üzerinde teslim eden ve
teslim alan imzaları yer aldığını ancak teslim edilen tarihin yazmadığını, davacının faturanın üzerinde yazan düzenlenme tarihinde teslim edildiğini iddia ettiğini bu iddiasının ispat yükünün kendisinde olduğunu, ayrıca faturanın altında — olarak imzası bulunan — müvekkili şirketteki görev ve pozisyonunun tercümanlık olduğunu, şirket adına fatura teslim almaya ve/veya vermeye yetkisinin bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan yüklenici sözleşmesinin dava konusu faturaya dayanak oluşturmadığını, işbu yüklenici—- bedelinin tamamı ve hatta daha da fazlası müvekkili şirket tarafından davacıya ödendiğini, bu sözleşme bedeline ilave bedel talep edilemeyeceğinin —-açıkça yazdığını, buna rağmen imzalı ve onaylanmış projenin son halinin, davacı tarafından müvekkili şirket halen kaşe ve imzalı şekilde teslim edilmediğini, müvekkilinin ticari defterlerinde ve cari hesap kayıtlarında böyle bir faturanın bulunmadığını belirterek açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise sebebi ve varlığı kanıtlanamayan alacağın esastan reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen yüklenici sözleşmesi kapsamında bakiye bedelinin tahsili amacıyla davacı tarafça faturaya dayalı olarak başlatlan —– ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olup, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davalı cevap dilekçesinde alacağın takipte — istenmesi sebebiyle davada — talep edilmesinin mümkün olmadığı yönünde beyanda bulunmuştur. Davacı vekili — tarihli dilekçesinde icra takibinde reeskont faiz talep edildiğini ve — için talep edildiğini, sehven harca esas değerde maddi hata sebebi ile o şekilde belirtildiğini beyan etmiş olup, alacağın — talep edildiği konusunda ihtilaf olmadığı, davacının takipte — işlemiş faiz talep ettiği, eldeki davada ise yalnızca — dava tarihindeki değeri olan —– üzerinden asıl alacağın konu edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosya mali müşavir ve sözleşme kapsamında işin tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin değerledirme yapılması amacıyla sektör bilirkişileri makine mühendisi, mimar ve elektrik mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olunup, bilirkişi heyetince hazırlanan — tarihli raporda özetle: “Davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle — alacaklı gözüktüğü, takip konusu faturanın kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin –yılında kendi aleyhine—-kaydetmiş olduğu, aynı şekilde davalı şirket tarafından gönderilen —- davalı lehine alacak kaydetmesi gerekirken — hesap hareketlerinde davalı aleyhine — hatalı kayıt yaptığı, davalı şirketin incelenen defterlerinde davacı şirket tarafından düzenlenen — tarihli faturaların haricindeki faturaların kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle —gözüktüğü, — sonu itibariyle hesap kapatma işlemi ile kapatılmış olduğu, davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin karşılaştırıldığı ve—— tutarlı faturaya istinaden yapıldığı, takip konusu faturaya ilişkin bir ödemenin bulunmadığı, teknik değerlendirmede; Taraflar arası imzalanan sözleşmeye konusunun, proje çizimi olduğu, davacı yüklenicinin sözleşme konusu proje çizimlerini, —– bedel ile sözleşme ve eklerinde şartlara uygun, eksiksiz olarak yapmayı kabul ve taahhüt ettiği, dosyada mevcut proje teslim tutanağından anlaşıldığı üzere, davacı yüklenicinin süresinde projeleri teslim ettiği,iade, ayıp, itiraz vb yönünde dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle projelerin sözleşmeye uygun olarak hazırlandığı sonucuna varılabileceği, davalının davacıya —- yaptığının anlaşıldığı, proje bedelleri toplamı — önüne alındığında yüklenicinin iş sahibine davaya konu sözleşme haricinde ilave işler yapmış olabileceği, ancak dosyada bu konuda herhangi bir belge
bulunmadığı, ödenen — ne kadarının projelere yönelik ödeme olduğu ve/veya yüklenicinin taahhüdünde bulunan davaya konu proje işinden başka iş sahibi ile yaptığı farklı sözleşmeler, varsa ilave işlere ilişkin projeler v.b dosya kapsamına sunulan delil bulunmadığı, davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan ödeme dekontlarının incelenmesinde, işbu ödemelerin raporumuzun —– gösterildiği üzere, taraflar arasındaki takip konusu fatura öncesi hizmetler karşılığı düzenlenen faturalara istinaden ödenmiş olduğu ve ödemelerin dava konusu fatura ile ilişkili olmadığı, hizmet alınmadığı iddiasının dosya kapsamında ispata muhtaç kaldığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davacı şirketin ifası ispatlanmış faturadan kaynaklı—- alacağını talep edebileceği, ifası ispatlanan takip konusu fatura tarihine —eklenmesi ile bu sürenin sonunda faize hak kazanacağından, aşağıdaki şekilde —- yönünde görüş bildirmişlerdir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur. Yine davalı vekilince ——tarihli duruşmada dava konusu faturada tadilat,tamirat yazdığı, ilave işler yapılmayacağının sözleşmede net olarak belirtildiği beyan edilmiştir. Mahkememizce taraflara uyuşmazlığın çözümü için tüm fatura, proje, ek iş imalat vb. örneklerin sunulması için kesin süre verilmiş, Davalı vekili — tarihli dilekçesinde eski beyanlarını tekrarla proje bedelinin tamamının ödendiğini beyan etmiştir. Yine davacı vekili — tarihli dilekçesinde taraflar arasında sözleşmeye dayalı fatura dışında başkaca işler de yapıldığı, davalı tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının farklı işler için yapıldığını, sunulan —- olduğpunu, tarafına iki adet — ödeme gönderildiğini, bu ödemelerin—- dahil olarak hesaplanması gerektiğini, dava konusu fatura bedeline ilişkin ödeme yapılmadığını beyan etmiş, ve ekine sözleşmeye ilişkin düzenlenen her biri —- eklenmiştir. Tarafların sundukları son dilekçeler gözetilerek alınan rapor yeterli görülmekle yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.Bilindiği gibi fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname,—– gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere taraflar arasında akdedilen — uyarınca —- tarihinde davalı şirket teslim tutanağı düzenlemiştir. Bu durumda yüklenici sözleşmesinin gereğinin davacı tarafça eksiksiz yerine getirildiği ve —– sözleşmeden kaynaklı davacı lehine alacak doğduğu anlaşılmıştır. Zaten davalı da yüklenici sözleşmesine konu işin teslim edilmediğini iddia etmemekte, sadece sözleşmeye istinaden davacıya fazlasıyla ödeme yapıldığını, sözleşme gereği başkaca ilave iş bedeli talep edilemeyeceğini iddia etmektedir.
Taraflar arasında sadece dava konusu sözleşme değil davalının da defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılan —- tutarlı fatura konusu hizmetin de yerine getirildiği görülmektedir. Bunun dışında davacı tarafça takibe dahil edilmeyen ve davalının kabul etmediği — tarihli fatura mevcut olup, bu faturanın içeriğinde —– açıklaması mevcuttur. Ne var ki bu fatura dava konusu olmadığından davacının varsa ilave iş, başkaca bir sözleşmeden kaynaklı iş vs. bedelini talep edip edemeyeceği uyuşmazlık konusu da değildir. Dava konusu sözleşme bedelinin — olduğu, davalıya davacı tarafından —- fatura tanzim edildiği, davalının da — dahil bu iki fatura tanzim tarihinden sonra sırasıyla —- bedelli ödeme yaptığı—, devamında yapılan —– değerinde ödemelerin davacı ve davalı kayıtlarından anlaşıldığı ve bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere —- tutarlı davalı tarafından da defterlere işlenerek kabul edilen fatura için avans ve devamında aynı faturaya ilişkin bakiye borç kapatmak için yapılan ödemeler olduğu anlaşılmaktadır. Zira; davacı tarafça takip konusu fatura —– tarihinde düzenlenmiş olup, davalı tarafından yapılan tüm ödemeler bu fatura tarihinden önce yapılmıştır. Yine davalı takip konusu faturayı kabul etmediğine göre buna ilişkin ödeme de yapmayacağı açıktır. Kural olarak önce fatura düzenlenmekte sonra ödeme yapılmaktadır. Dava konusu sözleşme için düzenlenen iki faturada da——– davalı tarafça bu şekilde ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı yaptığı iki ödeme dışındaki diğer ödemelerin de dava konusu fatura için yapıldığını ispatlayamamıştır. Ayrıca TBK 102 gereğince, kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. — tutarlı fatura— tarihli olup takip konusu fatura ise — tarihli olduğundan kural olarak vadesi ilk gelmiş olan fatura —— değerindeki faturadır. Tüm bu hususlar gözetildiğinde takip konusu faturaya yapılan bir ödeme olmadığı, yine davalının da defter ve kayıtlarınca bu faturaya istinaden hesap kapatma işlemi dışında halen — borçlu olduğu—– açıktır. Ne var ki davacının takip konusu faturadan kaynaklı alacaklı olup olmadığını da tartışmak gerekmektedir.
Davacının takip konusu fatura içeriği incelendiğinde —–tutarlı olduğu anlaşılmış, bu durumda dava konusu sözleşme kapsamında ——sözleşme bedeli kadar fatura düzenlendiği, davacının davalının iddia ettiği gibi sözleşme bedelini aşan bir ücret talep etmediği, sözleşme kapsamında halen—— davalıdan alacaklı olduğu, takip konusu faturanın da bu olduğu, davalının da yukarıda bahsedildiği gibi bu faturaya istinaden bir ödeme yapmadığı anlaşılmış, neticeten davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Ne var ki işlemiş faizin davaya dahil edilmemesi sebebiyle itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatı istemi yerinde görülmüş, yine dava değeri gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —- takip dosyasında, davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı kanun 2/2 md. Uyarınca işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.478,96-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 457,75-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.021,21-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 457,75-TL peşin harcın toplamı olan 512,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.244,00-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%80,77 Kabul %19,23 Ret) 2.620,18-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.066,16-TL’sinin davalıdan, 253,84-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/01/2022