Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/289 E. 2021/324 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/289 Esas
KARAR NO : 2021/324 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2013
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;————— içinde kaldığını, bu numaralarda kayıtlı taşınmazlar için Kadıköy —— Noterliğinin—– ve ——– nolu düzenleme şeklinde ————– yaptıklarını, iş bu Sözleşmenin —-üzerinden hesaplanacağı ve paylaşım oranının da %50 olduğunun çok açık şekilde kararlaştırıldığını, yine aynı Sözleşmenin 5. maddesine göre de inşaatın —————- tarihinde tamamlanmış ve——– için müracaat edilmiş olacağını, davalı firmanın ———– içinde bitiremediğini, davalı firmanın müvekkilinin hiçbir araştırma yapmasına müsaade etmeksizin —–Kadıköy—- Noterliğinin —— yevmiye sayılı düzenleme şeklinde Paylaşım Sözleşmesi yaptığını, iş bu paylaşım sözleşmesinin düzenleme ——- açıkladığını, iş bu paylaşımla davalı tarafın sözleşmeden——–dava ile iptali istenen bonoları aldığını— paylaşıma konu taşınmazların fiilen ortaya ————teslimlerirn başlaması üzerine müvekkilinin de kendisine isabet eden taşınmazları inceleme şansı bulduğunu ve kendisine verilen bağımsız bölümlerin toplam —- gerekenden az olduğunu gördüğünü, bunun —————alındığını ve ———-vasıtasıyla müvekkiline verilen bağımsız bölümlerin emsalden aldıkları —– Müvekkilinin —- adet arsasının——— isabet ettiğini, Sözleşme ve yapılan projeye—– çarpıldığında ——————-arsa sahibine ait olduğunu,——– olduğunu, yaptırılan hesaplamaya göre müvekkiline——— eksik verildiğini, davaya konu bonoların ise fazladan verildiği söylenen———- bedeline istinaden olduğu düşünüldüğünde bonoların bedelsiz kaldığının çok açık bir şekilde ortada olduğunu belirterek öncelikle teminatsız veya takdir edilecek teminata karşılık toplam 60.000.00-TL bedelli bonoların tahsilinin engellenmesi konusunda tedbir kararı verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde de müvekkilinden kandırılarak alınan bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ve bonoların iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıdan olan alacağının senede bağlı olduğunu, Müvekkili şirketin alacağının senetler ile sabit olduğundan, davacının iş bu senedin bedelsiz kaldığı yolundaki iddialarını senet kuvvetinde yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın bu konuda hiçbir yazılı belgeye dayanmaksızın bir takım soyut iddialar ileri sürerek senet bedelinin karşılıksız kaldığını iddia etttiğini, dava konusu senetlerin İstanbul —-.İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, hata ve hile iddialarının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davacı tarafın 30.12.2009 yılında düzenlenmiş bonolar için iki buçuk yılı aşkın bir süreden sonra ileri sürdüğü iddiaların inandırıcılığı olmadığı gibi iş bu iddiaların ileri sürülmesine hak düşürücü süre nedeni ile yasal olanakta bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİVE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında yapılmış —– sözleşmesi uyarınca davacının maliki olduğu taşınmaz üzerine davalı tarafından yapılan inşaat nedeni ile davalı tarafından davacıdan alınan bonoların, davacıya noksan——- — senetleri ile ilgili borçlu olmadığının tespiti ve bonoların iptali talebinden ibarettir. Davacı — kayıtları, aralarında yapılmış sözleşme ve paylaşım sözleşmesi, — fotokopilerini sunmuş, bilirkişi incelemesi talebinde bulunmuş, davalı, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek bu yönden reddini ve ayrıca davacının senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasının aynı kuvvette yazılı delille ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini istemiş ve cevap dilekçesinde takip dosyası ile davacıya keşide ettiği ihtarnameyi delil olarak bildirmiştir.
Taraflar arasında yapılmış,—-tarihli Kadıköy —-. Noterliliğinin “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin 3. md. de davalı tarafından yapılacak inşaattaki konutların paylaşımının kararlaştırıldığı, davacı tarafından ———yapılan inşaatta davacı iddiasına göre davacıya fazla ——— arsaların yüzölçümüne göre ve sözleşmedeki ———– verildiği iddia edilmiştir. Davalı tarafından davaya konu senetlerin İstanbul —-. İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyası ile —– tarihinde takibe geçildiği görülmüştür.
Mahkememiz—— Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından davalıya karşı İstanbul Anadolu —— Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan —- Esas sayılı davada ——- tarihli beyanlarında bu senetlerin davacıdan———- alındığının kabul edildiği, davalının hak düşürücü süre itirazının yerinde bulunmadığı, davacının İstanbul Anadolu ———-Sulh Hukuk Mahkemesinde ——– dosyasında yaptırdığı tespitte, davacıya sözleşmeye göre hakkından —- verilmediği aksine daha düşük m2 verildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, dava konusu olan ve İstanbul —-. icra Md. —– sayılı takip dosyasında davalı tarafından takibe konu edilen toplam 60.000,00 TL bedelli bono senetlerinin davacıdan, davacıya sözleşmeye göre tapudaki hissesine karşı fazladan verilecek metrekare için alındığı ancak aksine davacıya—- yapıldığı, bu durumun aynı zamanda ——— Asliye Hukuk Mahkemesinin almış olduğu bilirkişi heyet raporu ile de sabit olduğu gerekçesi ile takibe konu bono senetlerinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ancak üçüncü şahısları bağlayacak şekilde iptal kararı verilemeyeceğinden senetlerin iptali talebinin reddine, takibin kötüniyetli olduğu davacı tarafından ispatlanamadığından ve aynı zamanda talep konusu dava ile ilgili esas yargılamayı gerektirdiğinde davacının yerinde görülmeyen kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı, davacı vekilince, mahkeme kararının kötüniyet tazminatı ve senetlerin iptali yönündeki taleplerinin reddine yönelik kısmının bozulması talebi ile davalı vekilince kabule yönelik mahkeme kararının bozulması talebi ile temyiz edilmiştir.
Yargıtay — Hukuk Dairesinin —– Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; taraflar arasındaki —- tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmasından sonra,——- tarihli düzenleme şeklindeki noterlik senedi ile ayrıca bir paylaşım sözleşmesi yapılarak davacı —– tarihli paylaşım sözleşmesi ile tadil edilmiştir. Davalı yanca, icra takibine konu edilen bonoların da bu sözleşme gereği verildiği tarafların kabulünde olup asıl sözleşmenin 30/12/2009 tarihli paylaşım sözleşmesi ile tadil edilmiş olması nedeniyle bonoların bu sözleşme kapsamında verildiği ve geçerli olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, mahkememizin anılan kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin karar düzeltme istemi de aynı Daire’nin —— Karar sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Mahkememizin——— usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında İstanbul —–Asliye Hukuk Mahkemesinin———- Esasında; mahkememiz dosyası davacısı tarafından davalı——– kendisine verilen taşınmazların ——anlaşılandan az olduğu, eksik verilen emsal metrekareye isabet eden bağımsız bölümlerin davalı —— adına tescili veya bedelinin faiziyle tahsili, teslim edilmemiş bağımsız bölümler için gecikme cezası ve kira kaybı nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebiyle dava açılmış olup anılan Mahkemenin ——– Karar sayılı kararı ile; davacının davalı şirket hakkında açtığı eksik verilen —— alanı açısından tapu iptali ve tescili davası ile rayiç bedelin tahsili yönündeki davasının reddine, cezai şartın ve kira kaybına yönelik davasının kabulüne karar verilmiştir. Anılan mahkeme kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; davacı tarafça düzenlenerek verilen ve lehtarı davalının olduğu ——- bedelli bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ve bonoların iptaline ilişkindir.
Dava konusu edilen senetler TTK’nun 776 vd maddelerinde düzenlenen bono niteliğinde olup kambiyo senetlerindendir. Kayıtsız şartsız asıl borç ilişkisinden bağımsız (illetten mücerret) bir borç ikrarını içermektedir. Senede bağlanan her türlü alacağa karşı ileri sürülen iddianın yazılı delillerle ispatı gerekir.
Taraflar arasında—– —– tarihli —— ayrıca bir paylaşım sözleşmesi yapılarak davacı arsa sahibine düşecek olan bağımsız bölümler belirlenmiş ve asıl sözleşme tarafların ortak iradeleri ile 30/12/2009 tarihli paylaşım sözleşmesi ile tadil edilmiş bulunmaktadır. Davalı tarafça, İstanbul —. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edilen bonoların da bu paylaşım sözleşmesi üzerine verildiği davacı vekilinin yazılı beyanları ve davalı vekilinin cevap dilekçesi ve dosyaya yansıyan yazılı beyanları ile belirli bulunmaktadır. Bu bakımdan dava konusu senetlerin davacı tarafça taraflar arasında varılan anlaşma neticesi verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın, senetlerin verilmesi esnasında irade fesadına uğranıldığına ilişkin somut bir delil getirilmemesi ve Mahkememiz dava dosyasında da davacı tarafça dayanılan davacının, kendisine karşı tarafla anlaşılan —— daha az metrekare taşınmaz verildiği yönündeki iddiası ve tapu iptali ve tescile yönelik talebi hakkında az yukarıda değinilen İstanbul Anadolu —.Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Karar sayılı kararı ile, red kararı verilmesi ve anılan mahkeme kararının kesinleşmiş olması, —– davacının alacağı bağımsız bölümlerin belirli bulunması hususlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça verilen dava konusu senetlerin geçerli bulunduğu, davacının bunun aksini ispat edemediği ve davacı taleplerinin yerinde bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 1.146,41-TL harcın mahsubu ile artan 1.087,11-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri olarak sarf edilen 113,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil———- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.