Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/288 E. 2022/236 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/288 Esas
KARAR NO : 2022/236Karar
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalıdan —- tarihinde fabrikasında yer alan — —- motoru satın aldığını, ihtiyaç duyulması üzerine —— ayında devreye alınarak kullanılmaya başladığını, ancak kullanımdan kısa bir süre sonra —- çalışma süreci sonrasında —- üretim makinesine bağlı iken —– su sızıntısı tespit edildiğini ve bunun üzerine —– çalışamaz duruma geldiğini, derhal davalı şirkete ayıp ihbarında bulunulduğunu ve —– ücretsiz onarılmak üzere davalı şirkete gönderildiğini ancak davalı şirketin müvekkilinden ücret talep ettiğini ve ücretin de yeni bir motor alacak kadar yüksek olduğunu,—— tamir teklifinde bulunulduğunu, satın alınan —- gizli ayıp olduğunun açık olduğunu, bu durumun tespiti amacıyla —– bilirkişi raporu aldırıldığını ve raporla da motorda gizli ayıp olduğunun tespit edildiğini, davalının sorunu çözmeye yönelik yaklaşımı olmayınca ——-yevmiye numaralı İhtarnamesinin gönderilerek satılan motorun ücretsiz onarımı, mümkün olmadığı takdirde yenisi ile değiştirilmesinin talep edildiğini, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini belirterek—— terditli olarak davaya konu gizli ayıplı malın tüm ayıplarından arındırılmış olarak müvekkiline teslim edilmesine, mümkün degilse ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine, bunun da mümkün olmaması halinde bedelde indirim yapılmasına ve bunun yanında müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere—— işleyecek faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu motorun — tarihinde davacıya teslim edildiğini, davanın ise —– tarihinde açıldığını, ayıp ihbar külfetinin süresinde yerine getirilmediğini, davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, dava konusu motorun ayıplı olduğuna ilişkin davacının iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin sektörde öncü ve büyük bir şirket olduğunu, davacının —- aldığını ve yedek olarak alındığı beyan edilen dava konusu motorun hiç de az olmayacak şekilde—- kullanılmış olması ve dahası tespit raporunda da geçtiği şekilde sıfır olarak davacıya teslim edilen motorun —–durumunun tamamen yanlış kullanıma işaret ettiğini, nitekim aynı üretim bandından çıkan motorlardan birinin ayıpsız diğerinin ise ayıplı olmasının izahının imkansız olduğunu, davacının beyanlarının çelişkili bulunduğunu, davacının ürünlerin kullanım talimatlarına aykırı davranışlar gösterdiğini, davacının ——- zarar tazminatı talep ettiğini, ancak bu zarara nasıl ulaştığına yönelik bir açıklaması bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında satım sözleşmesine konu ——- seri nolu motorun ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, ayıplarından arındırılmış olarak teslimi veya ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve yahut ayıp oranında bedelde indirim yapılması ve uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Mahkemece makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşturulacak heyete dosyanın tevdii ile tarafların ticari defter ve kayıtları ve dava konusu makinenin yerinde incelenmesi suretiyle rapor tanzimi istenmiştir. Dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine Alınan——- tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacı ve davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak süresinde yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından——- uygun olduğu, davacı ve davalının muavin defter kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, borç ve alacak bakiyesinin——– olduğu, motorun soğutma suyu borularındaki patlamanın bakımsızlıktan mı, aşırı basınçtan mı, malzeme hatasından mı kaynaklandığının tespit edilemediği, motor arızasının neden kaynaklandığı tespit edilemediği için faiz hesaplanmadığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkemenin —— tarihli ara kararı ile dosyanın, rapor sunan bilirkişi heyetine verilerek tarafların beyan ve itirazları değerlendirilmek suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenmiş ——tarihli Bilirkişi Ek Raporu alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; Kök raporun, dosyadaki bilgi ve belgeler ve iki defa tamirden gelen dava konusu motor üzerinde inceleme yaparak ve tarafların teknik elemanları ile görüşerek hazırladığı, ayrıca, sunulan fotoğraflar ve videodaki görüntüler etraflıca incelendiği, davacı tarafın özel olarak aldığı rapor ve davalının servis faturasının incelediği, motorun —– olmaması ve hurda olduğunun ifade edilmesi sebebiyle incelenemediği, fotoğraflardan ve videodaki görüntülerden borunun su kaçrıdığının görüldüğünü, dosyada mevcut olan ve —– tarihli —- sonra dava konusu motor üzerinde görsel olarak inceleme yaparak ve ölçüm yapılmaksızın hazırlanan —- tarihli raporun sonuç bölümünde, bahse konu motorun —– fark edilmesi sonrasında el ile durdurulduğu, motorda yapılan yüzeysel dış gözlemlerde elektriksel ve mekanik bir arızaya sebep olacak bulgulara rastlanmadığı, motorun stator karkasından içeriye soğutma suyu girişi olduğunun motor üretici firma çalışanları tarafından tespit edildiği, motora giren suyun motor yan kapaklarından da seviyesi görülecek şekilde biriktiği, stador iç ve rotor dış yüzeylerine antifirizli suyun temas ettiğinin anlaşıldığı, stator ile rotor arasında meydana gelen sürtünmenin söküm işlemleri sırasında meydana geldiğinin belirtildiği, rapordaki tespitlerin servis raporundaki tespitler ile benzerlik gösterdiği, raporda dava konusu motorun gizli ayıplı olduğuna ilişkin bir tespit ve ifade bulunmadığı, bütün bu nedenlerle, dava konusu———–sonra ve belirli süre çalıştırldıktan sonra, soğutma suyu borularındaki patlamanın neden kaynaklandığının tespit edilemediği, kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, davacı tarafça, davalıdan — tarihinde satın alınan ve aynı tarihte teslimi yapılan ——— üretimden kaynaklı ayıplı olup olmadığı, öyle ise ayıbın gizli yeya açık ayıp ya da kullanımla ortaya çıkabilecek ayıp niteliğinde bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının taleplerinin yerinde bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
TBK 219 ve devamı maddelerinde satım sözleşmelerinde ayıptan doğan sorumluluk düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 219.maddesinde; Satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olacağı gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olacağı öngörülmüştür. Aynı Kanunun 227/1. maddesinde satılanın ayıplı çıkması halinde alıcının seçimlik haklarının neler olacağı belirlenmiştir. Söz konusu Kanun hükmünün ikinci fıkrasında alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu düzenlenmiştir.
TTK 23/c maddesi hükmü uyarınca, ticari satışta maldaki ayıpla ilgili ayıbı ihbar süresi — olarak düzenlenmiştir. Maldaki ayıp açıkça belli değilse, alıcı malı teslim aldıktan sonra——- içinde malı incelemeli veya incelettirmeli ve bu inceleme sonunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, bu sürede satıcıya bildirmelidir. Anılan kanun hükmünde diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmünün uygulanacağı düzenlenmiştir. TBK 223/2 maddesine göre, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıbın söz konusu olması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacaktır. Aynı Kanunun 231.maddesinde; satıcı daha uzun süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılan alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar,
Ayıp ihbarının ne şekilde yapılacağı konusunda yasal bir düzenleme bulunmamakla birlikte ayıbın tespiti halinde alıcının sözleşmeyi fesih hakkı da bulunduğundan yani uyuşmazlık fesih sonucunu da doğurabileceğinden ticari satışlarda ayıp ihbarının TTK’nın 18. maddesinde öngörülen usulde ve şekilde yapılması ispat bakımından önem arzetmektedir. Yani davacı taraf süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu yazılı belgeler ile ispat etmelidir.
Dava konusu makinenin —- tarihinde davalı tarafça davalıya satımının yapıldığı ve teslim edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Söz konusu arızanın — tarihinde meydana geldiği ve davalıya —– tarihli İhtarnamenin gönderildiği davacı tarafça ileri sürülmektedir. İhtarname örneği dosyaya sunulmuştur. Yine söz konusu motor arızasına ilişkin — tarihli —– tarihli davalı taraf personeli tarafından düzenlendiği anlaşılan ——– bulunmaktadır. Bu iki incelemede arıza tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından bu teknik değerlendirmeler ve söz konusu ——incelenmiş, üretimden kaynaklı bir ayıp bulunup bulunmadığı tespit edilememiştir.
Dava konusu —— üretimden kaynaklı ayıp bulunduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığının ispatı davacı üzerinde bulunmaktadır. Her iki tarafta tacir olup davacı tarafça söz konusu motorun alınmasını müteakip uygun makul bir sürede kontrolünün yapılarak üründe bir ayıp var ise karşı tarafa ihbarı gerekli bulunmaktadır. Söz konusu ayıbın ürünün tesliminden yaklaşık üç yıl sonra ortaya çıktığı iddia edilmekle birlikte, dava konusu satımın üzerinden uzun zaman geçmesi ve somut olaydaki motor arızasının üretim hatasından kaynaklı bir ayıptan ileri gelip gelmediği, arızalı parçaların davacı tarafça muhafaza edilmemesi ve inceleme için mahkemeye sunulmaması sebebiyle tespit edilememiştir. Kaldı ki davacının davalıya ayıbı anılan kanun hükümlerinin öngördüğü süre içerisinde yazılı olarak bildirmesi gerektiği, belirlenen sürede ayıp ihbarının yapılmaması halinde davacı alıcının satım konusu ürünü ayıplı hali ile kabul etmiş sayılacağı, süresinde ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin dosyaya sunulmuş yazılı bir delil bulunmadığı gerekçeleri ile davacının taleplerinin reddi gerektiği kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 853,88- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 773,18‬- TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 2.650,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022