Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/268 E. 2021/304 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/268 Esas
KARAR NO : 2021/304 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2014
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıya verilen ——-karşılığı olarak davalının senedi icra ile tahsil etmek amacı ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünde icra takibi başlattığını, asıllarının yedinde bulunan ve fotokopileri ekli olarak sunulan İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasından davalı vekiline——–ödeme makbuzu ile alacaklı olan davalıya ———- karşılık kendi el yazısı ve imzası ile vermiş olduğu ödeme makbuzundan da anlaşılacağı üzere davalıya borcu kalmadığı halde, davalı vekilinin hakkında taahhüdü ihlalden cezalandırılması için İstanbul Anadolu ——-. İcra Ceza Mahkemesine şikayette bulunduğunu, anılan mahkemenin —– tarihli celsesinde davanın reddine karar verildiğini, işbu nedenlerle davalıya borcunun bulunmadığını, alacağından ——daha fazla ödeme yaptığını, davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasına, davalı kötüniyetli hareket ederek mağduriyetine neden olduğundan % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkiline olan borcundan dolayı davacı hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün ——–Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu davacının ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren dosya borcuna herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi süresi içerisinde İcra Mahkemesinde de bir dava da açmadığını, borçlu davacı hakkındaki icra takibinin kesinleştiğini, borçlu davacı —- tarihinde İcra Müdürlüğüne gelerek toplam dosya borcu olan———— tarihinde ödeyeceğini taahhüt ettiğini ve borçlunun bu taahhüdünün taraflarınca kabul edildiğini, davacı borçlunun —– tarihinde ödemeyi taahhüt ettiği borcunu ödemediği için hakkında taahhüdü ihlal suçundan dava açıldığını, borçlu hakkında taahhüdü ihlal sucundan dolayı dava açıldıktan sonra 07/02/2014 tarihinde davacı borçlunun dosya borcuna mahsuben —– kendisine bu konuda makbuz verildiğini, yapılan ödemenin icra dosyasına bildirildiğini, İstanbul Anadolu —. İcra Ceza Mahkemesinde — tarihinde yapılan duruşmada ise davacı borçlunun alacaklıya 4.500,00 TL daha ödediğini beyan ettiğini, buna ilişkin makbuz sunduğunu, borçlunun duruşmada sunduğu makbuzda belirtilen paranın müvekkiline ödendiğini, ancak bu ödemenin davacının müvekkiline olan başka bir borcuna karşılık ödendiğini, bu dosyadaki senede ilişkin olarak ödeme yapıldığına ilişkin makbuzda bir ibarenin olmadığını, neticede açılan davanın reddine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti yönünde menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin —- Karar sayılı davanın reddi yönündeki kararı, Yargıtay —- Karar sayılı kararı ile bozulmuş, akabinde Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyulmakla —–Karar sayılı kararla davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Mahkememizce verilen mezkur kararda Yargıtay ——— Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemenin ——— tarihli Celse ara kararı ile Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilerek dosyanın hesap uzmanı bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin, 22/12/2020 tarihinde sunmuş oldukları ———- karar verilmesini, iş bu dava dolayısıyla davacı ….———–mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücreti ve tazminat talep etmemeyi kayıtsız şartsız kabul ettiğini, davacı …’da dava kısmen veya tamamen kendi lehine sonuçlanmış olsa bile ——- iş bu dava dolayısıyla aynı şekilde mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücreti , talimat talep etmemeyi beyan ve taahhüt ettikleri “şeklinde ———— taraflarca vekaletnameye özel yetkilerine istinaden düzenlenerek, imza altına alınarak, Mahkememize sunulmuştur.
Taraf vekilleri sulh olduklarının 23.01.2021 tarihli duruşmada da tekrar etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve tarafların vekillerinin dilekçeleri ve eklerinde sunulan kayıtlardan tarafların sulh olduğu ve vekillerin vekaletnamesinde karşı tarafla sulhe yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Tarafların sulh olması sebebiyle davanın konusuz kaldığı görüldüğünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflarca sulh olunduğu anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 178,90-TL harcın mahsubu ile artan 119,60-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyaya mübrez sulh sözleşmesinde tarafların karşılıklı olarak birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyecekleri belirtildiğinden tarafların leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezhinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.