Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2022/728 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/242 Esas
KARAR NO: 2022/728
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 26/06/2020
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —–sigortalı —- plakalı araç ile müvekkili şirkete —— sigortalı —– ait emtianın —– tarihinde kusurlu taşınması nedeniyle emtiada hasar oluştuğunu, emtiada meydana gelen hasar sebebiyle—- tazminat ödediğini, dolayısıyla müvekkil şirketin davalıya rücu hakkının söz konusu olduğunu, kazayı yapan davalı şirket sigortalısı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, sürücünün —– ihlal ederek kazaya sebebiyet verdiğini, davalı tarafa alacağın tahsili için ——sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı tarafın söz konusu icra takibinin başlatılmasından sonra ——tarihinde müvekkili şirkete davaya konu hasar için —— ödeme yaptığını,
——- ödenmesi gereken bakiye bedelin davalıdan tahsili için dava açılmasının gerektiğini belirterek açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır. Her ne kadar dava dosyasının —- kaydında cevap dilekçesi sunulmuş gözükse de söz konusu dilekçe ile sadece —– plakalı aracın poliçesinin ibraz edildiği ve söz konusu kaza ile ilgili hasar dosyasının ve ödemenin bulunmadığı hususlarının bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı —– ait emtiaların davalı ——-şirketinin sigortalısı araç ile taşınması sırasında hasar gördüğünden bahisle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, aracın sigortalı olduğu davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili istemli başlatılan——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile icra inkar tazminatı hükmedilmesi isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin—– tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde —- tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İcra dosyasında davalının itirazının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bir evraka rastlanılmadığından —– tarihinde açılan işbu davanın süresinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi ile davalı ——- şirketinden meydana gelen kaza ile ilgili hasar dosyaları ve poliçe örnekleri ile —— plakalı araçların kayıtları celp edilmiştir.
Ayrıca davacı tarafından davacı ile dava dışı —— tarihinde düzenlenen “Makbuz ve İbraname” başlıklı belge de dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce dosya; —— konusunda uzman bir sektör bilirkişisi, taşımacı bir bilirkişi ve sigorta-ticaret hukuku uzmanı bir bilirkişiden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetinden alınan—– tarihli raporda özetle, —–Davacının geçerli bir poliçe kapsamında ödeme yapmakla halefiyet hakkını kazandığı, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun ise Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,—— Davalının sigortalısı olan taşıyıcının gerçekleşen yük hasarından tamamen sorumlu olduğu, —- tamir masrafından ibaret zararın eksper tarafından —– belirlendiği ve aynı tutarlı tamir faturası düzenlendiği anlaşılıyor ise de hasarlı malın fotoğrafları dosyaya sunulmadığı için bunun makul olup olmadığı ve sovtaj bedeli hakkında kanaate varılamadığı, —– Sorumluluk sigortacısının poliçedeki —— muafiyeti yük sahibi ve sigortacısına karşı ileri sürebileceği, bu tutarın belirlenecek tazminattan düşülmesi gerektiği, —- Bu durumda davanın kabulü halinde davacının davalıdan—– talep edebileceği” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur. Davalı vekili tarafından rapora karşı herhangi bir beyan/itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
—-tarihli bilirkişi raporunda hasarlı malın fotoğraflarının dosyaya sunulmaması nedeniyle hasar tespiti yapılamadığı belirtildiği için gerekli fotoğraflar dosyaya celp edilmiş ve davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ile emtiada hasarın net olarak tespit edilmesi, sınırlı sorumluluk hesabı yapılıp yapılmayacağının da tartışılarak hesap yapılması hususları bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan ——- tarihli ek raporda özetle, ———- muafiyetin davacıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği hukuki bir konu olmak ve her iki
görüş de açıklanmakla takdirin —— ait olduğu, ——– ağırlığıyla ilgili belgelerin yetersiz olduğu, mevcut ———–
belgelere göre hesaplama yapılırsa sınırlı sorumluluk limitinin talep edilen tazminatın çok üzerinde olduğu, —— Hasar tutarı konusunda—– varılan sonuçtan farklı bir tespit yapılamadığı, davacı vekilinin kök rapora vaki itirazları içerisinde daha önce açıklanan görüşte değişikliğe gidilmesini gerekli kılacak herhangi bir hususun bulunmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Ek bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekillerinin, ek bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan/itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ——- tarihli duruşmadaki beyanında, kusur yönünden rapora karşı itiraz ettiklerini, dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdini talep ettiklerini beyan etmiş ise de; mahkememizce, bilirkişi raporuna karşı beyan süresinde itirazda bulunulmadığından ve bilirkişi raporu denetime elverişli olduğundan yeniden bilirkişi raporu alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Kök ve ek bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Dava; davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı —– ait emtiaların davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç ile taşınması sırasında hasar görmesi nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin, söz konusu emtiayı taşıyan aracın sigortalı olduğu davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili istemi ile başlatılan —— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemi konusundadır. Mahkememizce dosya; —— konusunda uzman bir sektör bilirkişisi, taşımacı bir bilirkişi ve sigorta-ticaret hukuku uzmanı bir bilirkişiden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetinden alınan —- tarihli kök raporda belirtilen eksiklikler tamamlanarak bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinden alınan —- tarihli ek raporda özetle, hasar tutarı konusunda kök raporda varılan sonuçtan farklı bir tespit yapılamadığı, davacı
vekilinin kök rapora vaki itirazları içerisinde daha önce açıklanan görüşte değişikliğe
gidilmesini gerekli kılacak herhangi bir hususun bulunmadığı belirtilmiştir. Poliçedeki muafiyetin tazminattan indirilip indirilmeyeceği konusunda ise davalı tarafından bu konuda herhangi bir cevap, talep ve/veya iddia ileri sürülmemesi nedeniyle tazminattan indirim yapılmamıştır.
Her ne kadar——sayılı dosyasında davacı vekili tarafından—– miktar üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmış ise de; davacının işbu davaya ilişkin dava dilekçesinde harca esas değer olarak —- miktar üzerinden dava açtığı görülmüştür. Bu nedenle, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereği—– sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin davacı vekilinin dava dilekçesinde harca esas değer olarak belirttiği —–asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına karar verilmiş; alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; ——sayılı icra dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —— asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 198,78-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 144,38-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç toplamı olan 108,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.581,70-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.910,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Karar kesinleştikten sonra ————– sayılı dosyasının iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/10/2022